Soçi anlaşması, Şam için zafer

img
Soçi anlaşması, Şam için zafer YDH

Bu anlaşmayla Suriye devleti, İdlib’in büyük bir bölümünü kontrol altına alınması sürecinde çok ciddi bir adım attı.




YDH-İran’da yayımlanan Maşrık gazetesi, İdlib konusunda Rusya ile Türkiye arasında yapılan Soçi anlaşmasının tamamen Suriye devletinin lehine olduğunu yazdı.

***

Rusya, İran ve Türkiye cumhurbaşkanlarının Tahran’da yaptığı üçlü zirve sonunda İdlib’deki çatışma zemininin ortadan kaldırılması için silahlı gruplara karşı kesin bir karar alınamaması, bu zirvenin Suriye hükümetine ve müttefiklerine baskı yapan tarafların lehine olduğu yönünde bir kanaat oluşturdu.

Ancak yayımlanan Soçi anlaşması gösterdi ki İdlib’deki gelişmelerle ilgili kesin çözüm, Suriye hükümetinin askeri sahada ve siyasi müzakerelerde belirlediği sabit denklem çerçevesinde elde edilecek.

Tahmin edileceği üzere bu anlaşmanın siyasi yaklaşımı, Suriye konusunda etkili olan uluslararası ve bölgesel tarafların toplantılarında ve müzakerelerinde ortaya çıkan ortak noktalar çerçevesindeydi. 

 Siyasi alanda taraflar, Astana sürecinin ve anayasa hazırlanmasına yönelik müzakerelerin tamamlanması gerektiğini ve İdlib’deki çatışmaların ise ılımlı grupların kontrol altına alınması ve teröristlerin yok edilmesi yoluyla sona erdirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Askeri sahayla ilgili olarak da anlaşmanın maddeleri büyük bir hassasiyetle ve askeri sahayı doğrudan etkileyecek şekilde yazılmıştır. Bunlar, aşağıdaki şekillerde sıralanabilir:

1- Silahtan arındırılmış bölge:İdlib çevresinde ve silahlı gruplarla teröristlerin bulunduğu Hama’nın, Halep’in ve Lazkiye’nin kırsalında 20 kilometre derinliğinde silahtan arındırılmış bölge kuruluyor.

Bu durum aşağıdaki sonucu da beraberinde getiriyor:

Silahtan arındırılacak bu bölge silahlı grupların kontrolü altında bulunan İdllib ve çevresinde bulunuyor. Çünkü pratik olarak kentin dış çevresinde yer alıyor. 

Bu, Suriye devletinin öteden beri tüm silahlı gruplarla çatışmalarında her zaman elde etmeyi istediği bir şeydi. Yani silahsızlandırma ve silahlı terörist grupların çıkarılması sonrasında geri kalanlarla uzlaşmaya varılması.

2- Ortak devriye:Türkiye ve Rusya askerleri Vladimir Putin ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ortak basın toplantısında belirttiği çatışmasızlık bölgelerinde devriye gezecekler. Bu ise sadece silahtan arındırılmış bölgeyle sınırlı değil. 

Bu da askeri sahayı şu şekilde etkileyebilir: 

Rusya ve Türkiye birliklerinin kontrolünün İdlib’in tüm bölgelerine yayılması, pratik olarak silahlı grupların bu bölgelerdeki hakimiyetinin ortadan kalkması demektir.

Bu durum kısa vadede Rusya ve Türkiye askeri birliklerinin lehine olsa da istisnai bir durum olarak aynı zamanda Suriye devletinin de hedeflerinden birdir.

3- Gözlem noktaları:Anlaşma çerçevesinde, sınır hattında ve silahtan arındırılmış bölgelerde Rusya ve Türkiye tarafından sabit ve hareketli gözlem noktaları oluşturuluyor. 

Bu durum bir yönüyle silahtan arındırılmış bölgelerin istikrarını pekiştirirken diğer yönüyle de bu bölgedeki ateşkesi ve huzuru da garanti ediyor.

Bu da zaten Suriye ordusunun İdlib operasyonunu başlatarak gerçekleştirmek istediği bir hedefti.

4- Temas hattı:İdlib bölgesinde “ılımlı muhalifler” ile terörist grupların birbirinden ayrılması için bir temas hattının oluşturulması da bu anlaşmadaki hususlardan biridir. 

Bu madde, Astana sürecinin en önemli ve en işlevsel faaliyetlerinden biri olarak nitelenebilir. Terörist grupların diğerlerinden ayrıştırılması, öteden beri Suriye’nin Rusya’nın ve İran’ın talep ettiği bir husustu.

5- Halep-Lazkiye ve Halep-Hama yollarının açılması:Bu madde de öncelikle Astana ittifakının bir sonucu olsa da askeri, stratejik, idari ve resmi yönüyle Suriye devleti için ciddi bir öneme sahip.

Bu söz konusu iki yolun açılması, silahtan arındırılmış bölgenin bu iki yolun çevresine kadar ulaştırılması ve aynı zamanda bu yolu kullananların can ve mal güvenliklerinin sağlanması anlamına geliyor. 

Bir başka deyişle güvenlik ve huzur, Suriye devletinin varlığı ve gözetimi altında İdlib coğrafyasının büyük bir bölümüne geri dönmüş oluyor. 

Halep-Hama ve Halep-Lazkiye yollarında güvenliğin sağlanması, sadece Suriye devletine ve yasal kurumlarına özgü bir güvenlik ve idari adımdır.    

Özetle, bu anlaşmayla ilgili olarak Suriye devletinin İdlib’in büyük bir bölümünü kontrol altına alınması sürecinde çok ciddi bir adım attığı sonucuna varılabilir. Bundan daha da önemlisi bu, uluslararası ve bölgesel gözetim altında gerçekleşmiştir.



Makaleler

Güncel