Sahi Suriye’de akan kandan kim sorumlu?

Mirsad’ın yayımladığı rakamlar, krizin insani facia boyutuna, rakamların kabardığı aylar da insani facianın gerçek sorumlularına ilişkin çok önemli ipuçları sunuyor.

Suriye muhaliflerine ait Londra merkezli insan hakları örgütü Mirsad, 2013 yılı sonunda 3. yılına giren krizdeki insan kayıplarına ilişkin istatistiki bir rapor yayımladı.

Mirsad’ın yayımladığı rakamlar, krizin insani facia boyutuna, rakamların kabardığı aylar da insani facianın gerçek sorumlularına ilişkin çok önemli ipuçları sunuyor.

Mirsad’ın ölenlerin ne kadarının sivil, ne kadarının muhalif ve ne kadarının da Suriye yanlısı olduğuna dair rakamları Suriye’de yaşanan sürecin halkın demokrasi mücadelesi mi, yoksa dışarıdan desteklenip dayatılan bir vekalet savaşı mı olduğu konusunda yeterince fikir veriyor.

Hangi taraftan ne kadar insanın öldüğüne ilişkin rakamlar, savaşın niteliğine dair açık bir fikir verirken ölüm rakamlarının hangi uluslar arası siyasi gelişmelere bağlı olarak arttığını da dökülen kandan gerçekte kimlerin sorumlu olduğunu da gösteriyor.

Suriye sorununa 'çözüm' görünümlü 'devrim' girişimleri

Suriye bunalımı, ‘Arap Baharı’ genel başlığı içerisinde değerlendirilse de kutuplaştırma etkisi ve kapsamlılığı bakımından dünya tarihindeki ender örneklerden biri oldu.

18 Mart 2011’de Suriye içerisinde görünür hale gelen toplumsal ve siyasi çelişkiler, Türkiye ve Arap Birliği’nin müdahaleleriyle önce bölgesel bir soruna, ardından da uluslar arası bir bunalıma dönüştü.

Her ülkedeki sorun gibi Suriye sorununun da ülke içindeki herkesi asgari ölçüde tatmin edebilecek barışçı çözüm yolu, onun bir iç sorun olarak tanımlanmasından ve çözümün de içeride üretilmesinden geçiyordu.

‘Suriye’nin iç sorunu’ tanımı üzerinden yönetimin değişim imkanları ile muhaliflerin değişim taleplerini makul bir takvim çerçevesinde buluşturmaya yönelik dış müdahaleler sorunun çözümüne katkı sunabilirdi.

Ancak süreç böyle işlemedi, Türkiye Suriye sorununu kendi iç sorunu olarak tanımladı. Bu tanım üzerinden bölgesel ve uluslar arası müttefikleriyle örgütlediği muhalifleri Şam’a iktidar ortağı olarak dayattı. Arap Birliği de Yemen modeline uygun devrim girişiminde başarısız olunca konuyu BM Güvenlik Konseyi’ne taşıyarak Suriye iç sorununu uluslar arası bir krize dönüştürdü.  

Aylara göre siyasal gelişmeler ve ölüm rakamları

1) Türkiye’nin ‘çözüm girişimi: Ankara’nın 18 Mart’tan 8 Ağustos’a kadar ‘ikili angajman’ diye nitelediği çözüm girişimi ‘iktidarını bizim belirlediğimiz muhaliflerle paylaş kurtul, yoksa dış müdahale gelir’ mesajı içeriyordu ve bir çeşit ‘uzlaşmalı devrim’ modeliydi.  

Bu dönemde nisanda Dera’da[1] mayısta Humus, Rastan[2] Telbise’de[3] ve Haziran’da Cisr eş-Şugur’da[4] olduğu gibi onlarca silahlı eylem gerçekleşmesine rağmen ‘Suriye’de muhaliflerin barışçı gösterilerinin rejim tarafından şiddet kullanılarak bastırıldığı’ görüşü hakimdi.

Mirsad’ın Türkiye’nin ‘çözüm girişiminin’ sürdüğü 2011 yılının mart ila ağustos aylarına dair verdiği rakamlar şöyle:

25 Mart 2011’de sivil ve asker ölü sayısı 44.[5]

28 Nisan 2011’de sivil ve asker ölü sayısı 453.[6]

22 Mayıs 2011’de 873’ü sivil, 130’u asker olmak üzere ölü sayısı 1000.[7]

13 Haziran 2011’de 1289’u sivil, 337’si asker olmak üzere ölü sayısı 1626.[8]

02 Ağustos 2011’de 1618’i sivil ve 374’ü asker olmak üzere ölü sayısı 1992.[9]

2) Arap Birliği ‘çözüm girişimi’:Kasım ayında başlayıp ocak sonunda sona eren girişim sonunda Arap Birliği gözüm önerisi Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez İşbirliği Örgütü’nün Yemen’de uyguladığı çözüm modeliydi.[10]

Bu model, Cumhurbaşkanı Esed’in yetkilerini yardımcısına yönetimi de muhaliflere bırakmasını öngören ‘yumuşak devrim’ modeliydi. Suriye ordusunun operasyonlarını durdurmasını öngören Arap Birliği girişimi, başta Humus’un Baba Amr bölgesi olmak üzere birçok bölgenin muhaliflerin kontrolüne geçmesini sağladı. Suriye’de şiddetin tek taraflı olmadığını belirten kendi gözlemci heyetinin raporunu dikkate almadan konuyu BM’ye götüren Arap Birliği, BM’den muhaliflerin kontrolünde bulunan bölgelere ‘insani yardım koridoru açılması’ teklifini sunarak Libya modeline uygun bir devrim talep etti.

Muhaliflerin Arap Birliği’nin BM’den Libya modeline uygun bir devrim talebinin zemini oluşturmak için ‘kurtarılmış bölgeler’ oluşturma stratejisi izlediği 2011 yılının kasım ve aylarına ilişkin bazı rakamlar da şöyle:

16 Kasım 2011’de 3019’u sivil ve 1029’u asker olmak üzere ölü sayısı 4.048.[11]

15 Aralık 2011’de 3420’si sivil ve 1277’si asker olmak üzere ölü sayısı 4.697[12]

3) BM’den Libya modeline uygun devrim girişimi:Türkiye ve Arap Birliği’nin ‘uzlaşmalı’ ve ‘yumuşak devrim’ modellerinin başarısız olması üzerine 4 Şubat 2012’de BM Güvenlik Konseyi’ne havale edilen sorun, Libya modelini esas alan ‘dış müdahaleli devrim’ ile çözülmeye çalışıldı.

BM’yi müdahaleye, Rusya ve Çin’i de veto konusunda tutum değiştirmeye zorlamayı öngören bir stratejinin izlendiği 2012 yılının ocak ve şubat ayına ilişkin Mirsad’ın verdiği rakamlar da şöyle:

16 Ocak 2012’de 4255’i sivil ve 1610’u asker olmak üzere ölü sayısı 5.865.[13]

21 Şubat 2012’de 5462’si sivil ve 2057’si asker olmak üzere ölü sayısı 7.519’a yükseldi.[14]

4) Dostlar’ın vekalet savaşı hazırlığı:Rusya ve Çin’in vetosu, Libya modeline dayalı çözümü engelleyince şubat sonlarında ABD’nin 2003’teki Irak işgali modeli hayata geçirilmeye çalışıldı ve BM’yi bypass ederek müdahalede bulunmayı öngören Dostlar grubu oluşturuldu.

Dostlar grubunun Arap üyeleri, 24 Şubat’ta Tunus’ta düzenlenen birinci Dostlar toplantısında muhalifleri silahlandırma kararı çıkaramadı. Öte yandan mart ayı itibariyle sorunun siyasi yollarla çözümünü öngören Annan barış planı BM başkanlık bildirisiyle desteklendi.

Dostlar grubunun Arap üyeleri, muhaliflerin silahlandırılmasını Türkiye ve Lübnan üzerinden tek taraflı olarak yapmaya başlarken Ankara da Annan planının ‘kadük’[15] olması için Arap müttefiklerine gerekli desteği sundu.

Türkiye ve Dostlar Grubundaki Arap müttefiklerinin mart ayından itibaren hız verdikleri silah yardımları, muhaliflere soruna siyasi çözüm bulmayı öngören Annan planını sabote etme imkanı kazandırdı.

Obama yönetimi de başkanlık seçimleri öncesinde içeride cumhuriyetçi senatörlerin, dışarıda da Arap ve Türk müttefiklerinin baskısıyla mayıs ayından itibaren muhaliflerin silahlandırılmasına koordine etmeye başladı.

Mirsad’ın muhaliflerin önce Araplar ve Türkiye, mayıstan sonra da ABD’nin koordinasyon desteğiyle tüm grup üyeleri tarafından silahlandırıldığı süreçten vekalet savaşının açıkça ilan edildiği 18 Temmuz’a kadar olan dönemde ölen insan sayısına ilişkin verdiği rakamlar da şöyle:

05 Mart 2012’de 6109’u sivil ve 2254’ü asker olmak üzere ölü sayısı 8.363.[16]

11 Mayıs 2012’de 8581’i sivil ve 3462’si asker olmak üzere ölü sayısı 12.043.[17]

5) Dostların vekalet savaşı:18 Temmuz’da aralarında Savunma Bakanı Davud Raciha ile Askeri İstihbarat Başkanı Asıf Şevket’in de bulunduğu Suriyeli tüm üst düzey güvenlik yetkilileri Şam’daki ulusal güvenlik binasını hedef alan bombalı saldırıyla öldürüldü. 2012 yılının mart ayından itibaren silahlandırılan muhalifler, bu saldırıyla eş zamanlı olarak sınır kapılarına ve büyük kentlere kitlesel saldırılar düzenlemeye başladı.

Mirsad’ın Dostlar grubunun açıkça vekalet savaşının düğmesine bastığı 18 Temmuz 2012 sonrasına dair verdiği rakamlar da şöyle:

22 Temmuz 2012’de 13.296’sı sivil, 4.861’i Suriye askeri ve 949’u Suriye ordusundan ayrılan muhalif asker olmak üzere ölü sayısı 19.106.[18]

20 Eylül 2013: Ölü sayısı 29 bin. Ölen 28.998 kişiden 20.755’i sivil. 7095 Suriye ordusu saflarında savaşan asker, 1148’i Suriye ordusundan ayrılarak muhalif saflara katılan asker ve subaylar.[19]

24 Ekim 2012: Ölü sayısı 35 bin. Ölenlerden 24.964’ü sivil, 8.767’si Suriye askeri ve 1276’sı ise Suriye ordusundan ayrılan muhalif askerler.[20]

14 Aralık 2012: Ölü sayısı 43.088. Ölenlerden 30.195’i sivil. 10.751’i, Suriye askeri ve 1450’i ise Suriye ordusundan ayrılarak muhalif saflara katılan askerler.[21]

27 Ocak 2013: Ölen sivillerin sayısı 34.942. Suriye ordusunun kayıpları 12.283’e ve Suriye ordusundan ayrılan asker ve subaylardan ölenlerin sayısı ise 1619.[22]

18 Mart 2013: Ölü sayısı 59.584. Ölenlerden 40 bin 390’u sivil, 10 bin 623’ü ise muhalif silahlı gruplara mensup savaşçlar.[23]

14 Mayıs 2013: Ölü sayısı, 94 bin, ölenlerden 41 bini Alevi.[24]

26 Haziran 2013: Ölü sayısı 100 bin 191. Bunların 36 bin 661’i sivil, 18 bin 72’si, muhalif silahlı gruplara mensup savaşçı; 25 bin 407 Suriye askeri, 2 bin 15’i Suriye ordusundan ayrılan askerler, 13 bin 539’u sivilken silahlanan Suriyeliler, 2 bin 518’i ise yabancı cihatçı.

11 Ağustos 2013: Ölü sayısı, 106 bin[25] bu sayı, 1 Ekim 2013’te 115 bine[26] 31 Ekim 2013’teki raporda 120 bine yükseldi.[27]

31 Aralık 2013: Ölenlerin sayısı 130 bin 433. Ölenlerin yarısı sivil. Ölen 66 bin 203 sivilin 7 bin 14’ü çocuk, 4 bin 695’i 18 yaş üstü bayan ve 19 bin 937’si ise sivilken silahlanan ve muhalif silahlı gruplara katılan Suriyelilerden oluşuyor.

Kimliği meçhul olan ölü sayısı: 2 bin 794. Suriye ordusundan ayrılarak muhaliflerle savaşırken ölen asker sayısı: 2 bin 233.

Suriye’deki cihatçı gruplarda savaşan ve Suriyeli olmayan cihatçılardan ölenlerin sayısı: 6 bin 913.

Mirsad’ın yıl sonu raporuna göre çatışmalar sırasında en fazla kaybı veren Suriye ordusu oldu. Suriye ordusu, şu ana kadar çatışmalarda 32 bin 13 kayıp verdi. Suriye ordusuna terörle mücadelede destek veren Halk Savunma Güçleri’ne mensup Suriyelilerden ölenlerin sayısı ise 19 bin 729.

2013 yılının mayıs ayında, Kusayr’daki çatışmalara müdahil olarak Suriye’deki savaşın içerisinde yer alan Hizbullah’ın ise 262 mensubu öldü.

Suriyeli olmayan ama Suriye yönetimi safında savaşan Şii savaşçılardan ölenlerin sayısı da 286.[28]

Peki bu veriler ortadayken Suriye sorununun düşük yoğunluklu bir bölgesel savaşa, uluslar arası ölçekte bir Soğuk Savaşa dönüşmesinden ve akan kandan gerçekte kim sorumlu?



[1] Şarku’l Avsat. 27 Nisan 2011 الجيشالسورييواصلالقمعلليومالثاني

http://www.aawsat.com/details.asp?section=1&issueno=11838&article=619138

[2] BBC Arapça. 14 Mayıs 2011 سورية: "أعمالعنفجديدة" قربحمصوسطدعوةلـ"حواروطنيشامل"

 http://www.bbc.co.uk/arabic/middleeast/2011/05/110514_syria_deaths.shtml

[3] Şarku’l Avsat. 1 Haziran 2011 الأسديعرضالعفو.. والمعارضة:غيركاف

http://www.aawsat.com/details.asp?section=1&article=624561&issueno=11873

[4] El-Cezire. 10 Haziran 2011 الجيش السوري يهاجم جسر الشغور

 http://www.aljazeera.net/news/pages/d9b90f5f-c834-42e2-932f-0a15a4f40ba5

[5]Mirsad. 25 Mart 2011. http://www.syriahr.com/25-3-2011-syrian%20observatory7.htm ,

[6] El Cezire. 28 Nisan 2011. مسيرات تضامن مع درعا وتعزيز أمني http://www.aljazeera.net/news/pages/0df7e451-cd2d-4bd6-b5fc-905508ecfc30

[7]El Cezire. 22 Mayıs 2011. قتلى بحمص ورسائل سورية لواشنطن   http://aljazeera.net/news/pages/b963c49b-9e7b-417a-b5fb-5e4b4f6ee3af

[8] El-Mustakbel. 13 Haziran 2011. المرصد السوري: حشود عسكرية تنتشر حول جبل الزاوية

وضحايا التظاهرات يتجاوز 1626 شخصاً http://www.almustaqbal.com/storiesv4.aspx?storyid=471123, http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE75D0O720110614

[9]CNN Arapça. 3 Ağustos 2011. كي-مون: الأسد فقد كل مشاعر الإنسانيةhttp://arabic.cnn.com/2011/syria.2011/8/3/hama.communications./index.html

[10]El Halic. 14 Aralık 2011. العربي يتوقع "سيناريو اليمن" في سورياhttp://www.alkhaleej.ae/alkhaleej/page/69218e14-81f5-4bdd-a5bd-b392c80f7800

[11] İsrahaber. 16 Kasım 2011. Özgür Subaylar, Hava İstihbarat Merkezi'ne Saldırdı. http://israhaber.com/ozgur-subaylar-hava-istihbarat-merkezine-saldirdi-13600-haberi.html

[12] İsrahaber. 15 Aralık 2011. Suriye'de 27 Asker Öldürüldü. http://israhaber.com/suriyede-27-asker-olduruldu-13807-haberi.html

[13] http://arabi.ahram.org.eg/NewsQ/1361.aspx

[14] İsrahaber. 21 Şubat 2012. Suriye Devrimi Genel Kurulu: Homs'ta İnsani Kriz Yaşanıyor. http://israhaber.com/suriye-devrimi-genel-kurulu-homsta-insani-kriz-yasaniyor-14191-haberi.html

[15] CNN Türk. 9 Nisan 2012. "Annan planı kadük oldu". http://www4.cnnturk.com/2012/dunya/04/09/annan.plani.kaduk.oldu/656611.0/

[16] İsrahaber. 05 Mart 2012. Bab Amr'dan Sonra Sıra Rastan'da. http://israhaber.com/bab-amrdan-sonra-sira-rastanda-14263-haberi.html

[17] İsrahaber. 11 Mayıs 2012. Mirsad: Suriye Ordusu Rastan'a Saldırdı. http://israhaber.com/mirsad-suriye-ordusu-rastana-saldirdi-14770-haberi.html

[18] El-Yovmu’s- Sabi. 22 Temmuz 2012. أكثر من 19 ألف قتيل فى سوريا منذ بدء الاضطرابات.. غالبيتهم من المدنيين http://www1.youm7.com/News.asp?NewsID=737936&

[19]El-Hayat. 21 Eylül 2012. المرصد السوري: أكثر من 29 ألف قتيلمنذ بدء الاضطرابات http://alhayat.com/OpinionsDetails/437002

[20]Mısri el-Yovm. 24 Ekim 2012. «المرصد السوري»: أكثر من 35 ألف قتيل حصيلة العنف خلال 19 شهرا http://www.almasryalyoum.com/News/Details/228574

[21]Er-Riyad. 14 Aralık 2012. أكثر من 43 ألف قتيل خلال 21 شهراً في سوريا http://www.alriyadh.com/net/article/792833

[22] Mirsad. 27 Ocak 2013. 50 ألف قتيل على الأقل في سورية وسط استمرار تدفق اللاجئين http://www.syriahr.com/index.php?option=com_news&nid=2777&Itemid=2&task=displaynews

[23] El-Hayat 18 Mart 2013. "المرصد السوري": 60 ألفاً قتلوا وآلاف المعتقلين منذ بداية الثورة http://alhayat.com/Details/494136

[24]Reuters Arapça. 14 Mayıs 2013. جماعة مراقبة: عدد قتلى الصراع في سوريا قد يصل الى 120 الفا http://ara.reuters.com/article/topNews/idARACAE9B2HAH20130514,

[25] Mirsad. 11 Ağustos 2013. المرصد السوري: عدد ضحايا الحرب تجاوز الـ106 آلاف http://www.syriahr.com/index.php?option=com_news&nid=8139&Itemid=2&task=displaynews

[26]Mirsad. 1 Ekim 2013. عدد ضحايا النزاع السوري تخطى عتبة 115 ألف شخص http://www.syriahr.com/index.php?option=com_news&nid=9677&Itemid=2&task=displaynews

[27] El Cezire. 31 Ekim 2013. منذ اندلاع "الثورة" عام 2011

المرصد: مقتل 120 ألفا في سوريا http://www.aljazeera.net/news/pages/8bac8c13-952b-4438-b228-e6956fb8dfd3,

[28] Mirsad. 31 Aralık 2013. أكثر من 130 الفا قضوا منذ انطلاقة الثورة السورية في ظل صمت دولي‎  http://www.syriahr.com/index.php?option=com_news&nid=13274&Itemid=2&task=displaynews



Makaleler

Güncel