İsrail medyası, Hizbullah'ın kuzeydeki yerleşim bölgelerine saldırma kabiliyetine ve partinin devam eden savaşa yönelik stratejik vizyonuna dikkat çekti.
YDH - Askeri analist Amos Harel, Haaretz gazetesinde yayımlanan makalesinde, "Hizbullah, kuzeydeki yaşamı tamamen bozmayı ve merkezde siren seslerini günlük bir rutin haline getirmeyi sürdürüyor," ifadelerini kullandı.
Harel, "İsrail ordusu, füze ve güdümlü el bombası tehdidinin ortadan kalktığını söyleyemez," diyerek, “Bu tehdit, Ürdün Vadisi'nden Hayfa'nın güney eteklerine kadar tüm kuzey bölgesini kapsıyor," değerlendirmesini yaptı.
Genelkurmay Başkanlığı, hâlâ on binlerce kısa menzilli füze ve havan topu ile binlerce orta ve uzun menzilli füzenin potansiyel bir tehdit oluşturduğunu tahmin ediyor.
Günlük ortalama ateş hızı ise "kuzeye yaklaşık 200 füze, merkeze ise birkaç füze ve insansız hava aracı" şeklinde seyrediyor.
Harel, "Hizbullah'ın aldığı darbelere rağmen, İsrail istihbarat yetkilileri, Hizbullah saflarında toparlanma sürecinin çoktan başladığına dair hiçbir şüphe duymuyor. Hizbullah’ın nihai hedefi, uzun vadeli bir yıpratma savaşı başlatmak," dedi.
Kanal 13'ün askeri işler muhabiri de savaşın 383. gününde kuzeyde "insansız hava aracı tehdidinin devam ettiğini, dün iki kişinin hayatını kaybettiğini" ve "Lübnan'dan fırlatılan bir insansız hava aracının milyonlarca İsrailliyi kuzeyde sığınaklara gitmeye zorladığını" belirtti.
Muhabir, ayrıca "Hizbullah, Başbakan Benyamin Netanyahu’nun evini patlayıcı yüklü bir insansız hava aracıyla vurmayı başardı. Yani, Hizbullah doğrudan başbakanı ve ailesini hedef aldı," dedi ve "Netanyahu’nun hafta sonu orada bulunmamasının tesadüf olmadığını, bu tür saldırıların tekrarlanmasından endişe edildiğini" de sözlerine ekledi.
Kuzeydeki bir yerleşimci ise, "Orta ve uzun menzilli füze tehdidi devam ederken, doğrudan ateş tehdidinin azalmasının, kuzeydeki insanların İsrail'in diğer bölgelerinde olduğu gibi sirenlere alışıp sığınaklara gitmesine izin verip vermeyeceği" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Kuzey ile merkez arasında büyük bir fark var. Örneğin Kiryat Şimona, Celile ve sınır bölgelerindeki yerleşimcilerin sığınaklara ulaşması için birkaç saniye bile yok. Evlerin yüzde 50’sinde sığınak bulunmuyor, bu yüzden Tel Aviv'deki gibi geri dönüp füzelere karşı koymak hiç de aynı şey değil."
Hizbullah, ateş hattını kuzeydeki yerleşimlerden Hayfa’ya ve işgal altındaki Filistin topraklarının derinliklerine doğru genişletmeye devam ederken, yerleşimcileri yeni tahliye kampanyalarıyla tehdit ediyor.
Direniş, Hayfa'yı Kiryat Şimona ve Metulla'Ya dönüştürme sözü veriyor.