Yemen direnişinden Suudi Arabistan'a sert uyarı

img
Yemen direnişinden Suudi Arabistan'a sert uyarı YDH

Ensarullah hareketi, terör örgütü olarak sınıflandırılması kararının yürürlüğe girmesi yaklaşırken, Suudi Arabistan ve ABD'ye olası bir saldırıya karşı hazır oldukları yönünde sert uyarılarda bulundu.




YDH - Ensarullah hareketi, yabancı terör örgütü olarak sınıflandırılması kararının önümüzdeki hafta yürürlüğe girmesiyle birlikte, Suudi Arabistan ve ABD'ye olası bir saldırıya karşı hazır oldukları yönünde sert uyarılarda bulundu.

Yüksek Siyasi Konsey üyesi Muhammed Ali el-Husi, salı günü düzenlenen bir askeri etkinlikte yaptığı konuşmada, "Suudi Arabistan'dan ülkemize karşı bir savaşa katılabileceklerine dair mesajlar aldık," dedi.

El-Husi, Sanaa yönetiminin olası bir saldırıya karşı misilleme seçeneklerini değerlendirdiğini de sözlerine ekledi.

Riyad ve Washington'u, 2015 yılından geçen yıla kadar Yemen'e karşı oluşturulan askeri işbirliğinin sonuçlarını hatırlatan El-Husi, "Kolayca yutulabilecek bir lokma değiliz," ifadesini kullandı.

Yemen Savunma Bakanı Muhammed el-Atifi de, Amerika ve Suudi Arabistan'ı Yemen'e karşı bir tırmanışta bulunmamaları konusunda uyardı.

El-Atifi, "Düşmanlara hesaplarını gözden geçirmelerini ve barışı sağlamak için gerekli gördüğümüz koşulları dikkate almalarını tavsiye ediyoruz," dedi.

Savunma Bakanlığı'nın internet sitesinden yapılan açıklamada, Yemen silahlı kuvvetlerinin herhangi bir saldırıya karşı taviz vermeyeceği vurgulandı.

El-Atifi, Amerikalıları, İsraillileri, İngilizleri ve müttefiklerini "hesaplanmamış herhangi bir maceraya atılmadan veya düşüncesizce bir adım atmadan önce bin kere düşünmeye" çağırdı.

Yemenli yetkili, Amerika kuvvetlerinin Kızıldeniz'deki tüm uçak gemilerini geri çekmesinin ve Arap Denizi'ndeki askeri varlığını azaltmasının ardından, Amerikan kuvvetlerinin Sokotra Takımadalarındaki Abdülkuri Havaalanı'nı ve Yemen'in güneyindeki bazı havaalanlarını Sanaa'ya karşı hava operasyonlarında kullandığına dair haberlere atıfta bulunarak, "Yemen adalarında herhangi bir yabancı gücün kalmasına izin vermeyeceğiz," diye konuştu.

El-Atifi, bu kuvvetlerin varlığını ulusal egemenliğin ihlali olarak nitelendirerek, "Adalar, Yemen coğrafyasının ayrılmaz bir parçasıdır ve aşılamayacak bir çizgidir. Adaların egemenliğinin herhangi bir ihlaline, gerekçesi ne olursa olsun izin verilmeyecektir," diye konuştu.

Yemen Dışişleri Bakanı Cemal Amir ise, barış sürecinin askıya alınabileceği ve savaşa geri dönülebileceği uyarısında bulundu.

Amir, "Terör örgütü sınıflandırması kararının uygulanması ve Sanaa'ya yönelik ablukanın sıkılaştırılması, bizi uygun gördüğümüz seçenekleri almaya zorlayacaktır," değerlendirmesini yaptı.

Sanaa'da düzenlediği basın toplantısında Amir, "Yemen'e karşı komplolar devam ediyor ve Suudi Arabistan, Amerikan planlarını uygulamak için bir araçtır," diye konuştu.

Bakan, "Amerika, İsrail'i koruyamadığı gibi Suudi Arabistan'ı da koruyamaz. Biz her türlü seçeneğe ve tırmanışa hazırız," ifadesini kullandı.

Dışişleri Bakanı Amir ayrıca, Yemen'deki BM Özel Temsilcisi Hans Grundberg'i tarafsız olmamakla suçladı ve Grundberg'in "Amerikan temsilcisi Tim Lenderking'in yerini aldığını" söyledi.

Amir, Sanaa'nın, istihbarat faaliyetleri nedeniyle gözaltına alınan ve örgütlerde çalışan kişilerin serbest bırakılması için Birleşmiş Milletler ve özel temsilcisi tarafından mantıksız baskılara maruz kaldığını belirtti.

Diğer yandan Amir, Sanaa'nın Birleşmiş Milletler'e gözaltına alınanların suçlarına dair belge ve kanıtları sunmayı teklif ettiğini, ancak Birleşmiş Milletler'in bunları incelemeyi reddettiğini söyledi.

Amir, "Daha sonra siyasi tutumlarımızı ablukayla takas etmeye çalıştılar ve Dünya Gıda Programı yardımlarını azaltmaya başladı," dedi.