"Son günlerde İsrail’in içinden, İran’la ikinci bir savaş olasılığına dair sesler yükseliyor. Bir İsrailli güvenlik yetkilisi, işgal ordusunun 12 günlük savaşta yaşanandan daha uzun ve daha geniş çaplı bir savaşa hazırlandığını aktardı."
YDH - İran, yeni bir saldırı ihtimali karşısında geri adım atmayacağını ve ABD’nin baskılarına boyun eğmeyeceğini vurguluyor. Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Laricani, Batı’nın asıl hedefinin İran halkını zayıflatmak olduğunu söylerken, Devrim Muhafızları da ABD ve İsrail istihbaratıyla bağlantılı bir şebekeyi çökerttiğini açıkladı. Ülkede son aylarda casusluk suçlamalarıyla çok sayıda gözaltı ve idam gerçekleşti. El-Ahbar yazarı Muhammed Havacui, savaşın tekrar başlayacağına dönük belirtileri derledi.
On iki gün süren savaşın üzerinden beş ay geçerken ve İran’la İsrail arasında birkaç on yıldır devam eden savaş gölgelerden çıkıp doğrudan askeri yüzleşmeye dönüşmüşken, bugün görülen sükunet barışa işaret etmiyor; çok daha derin ve tehlikeli bir stratejik yeniden yapılanmanın habercisi oluyor.
İran’la Amerika Birleşik Devletleri arasında, nükleer dosya dahil tartışmalı başlıklara dair diplomatik bir çözüm ihtimali görünmezken, İsrail bölgenin güvenlik mimarisinde değişiklik yapma ve İran ile müttefikleriyle, Lübnan’daki Hizbullah dahil, açık hesabı kapatma fırsatının hâlâ elinde olduğuna inanıyor.
Üstelik İsrail, tamamlanmamış projelerini bitirmek için güçlü nedenlere sahip; bu da tırmanma ihtimalini artırıyor.
Son günlerde İsrail’in içinden, İran’la ikinci bir savaş olasılığına dair sesler yükseliyor. Bir İsrailli güvenlik yetkilisi, işgal ordusunun 12 günlük savaşta yaşanandan daha uzun ve daha geniş çaplı bir savaşa hazırlandığını aktardı.
Kanal 13’ün aktardığına göre söz konusu yetkili, pazartesi günü yaptığı değerlendirmede, İran’la yeni bir savaş çıkması halinde İsrail’in haziran savaşına kıyasla “çok daha sert” davranacağını söyledi.
Geçen cumartesi New York Times’ta yayımlanan ve İran’ın hava savunma sistemini güçlendirme çabalarına ilişkin haberi yorumlayan yetkili, İsrail’in değerlendirmelerinin de Tahran’ın hava savunma kapasitesini yeniden toparlamakla meşgul olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Aynı dönemde üst düzey bir İsrailli yetkili, Kan’a yaptığı açıklamada, Tel Aviv’in “ABD Başkanı Donald Trump’ın görev süresi bitmeden İran’daki rejimi devirmeyi hedefleyen stratejiyi takip etmesi gerektiğini” söyledi.
Yetkili, İsrail’in muhtemel yeni saldırılarının İran’ın hava savunma sistemlerini ve diğer askeri sektörlerini hedefleyeceğini belirtti; savaşın patlak vermesi halinde “Yemen’deki Husilerin İsrail’e saldırmasının” da kuvvetle muhtemel olduğunu ekledi.
New York Times’ın yayımladığı bir başka haber, bölgesel yetkililer ve analistlerin, İran’ın zenginleştirme programının ABD hava saldırılarıyla tamamen yok edildiği iddiasına kuşkuyla yaklaştığını ve İran ile İsrail arasında yeni bir savaşın “yalnızca zaman meselesi” olduğu konusunda uyardıklarını ortaya koydu.
Aynı çerçevede İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu da pazartesi günü yaptığı açıklamada “İran tehdidinin hâlâ ortada olduğunu, fakat artık eskisi gibi olmadığını” ifade etti; İsrail açısından “mücadelenin bitmediğini” söyledi ve hükümetinin bu tehditler karşısında “kararlı, yenilikçi ve hesaplı” davranacağını vurguladı.
Netanyahu, İsrail’in “İran’ın kötülük eksenini kırdığını”, “nükleer tehdit ile balistik tehditten oluşan çift yönlü tehlikeyi uzaklaştırdı ya da azalttıktan” sonra bu değerlendirmeye ulaştığını yeniden dile getirdi.
İsrail’den gelen tehditler artarken İran makamları da ülkenin yeni bir saldırıya karşı koymaya hazır olduğunu dile getiriyor.
İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Laricani, ülkesinin yeni bir savaş çıksa bile Amerikan taleplerine boyun eğmeyeceğini belirtti.
Laricani, “Nükleer dosya yalnızca bir bahane. Amerika ve Batı’nın gerçek hedefi İran halkını bastırmak; bu tamamen ortada. Son savaş bittiğinden beri İran’ın füze kapasitesini ve bölgesel rolünü sınırlamamızı istiyorlar, oysa bunun onlarla hiçbir ilgisi yok” dedi.
Laricani sözlerine, “İran, ağır bir bedeli olsa bile bağımsızlık ve onur çizgisinden sapmayacak” diye devam etti.
Aynı saatlerde Devrim Muhafızları istihbaratı, salı akşamı yaptığı açıklamayla, ülkede Amerikan ve İsrail istihbarat kurumlarının yönlendirmesiyle hareket eden bir şebekenin çökertildiğini duyurdu.
Açıklamaya göre “İsrail rejimi, Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgesel vekili olarak, 12 günlük savaşta başarısız olmasının ardından politika ve planlarını kamu güvenliğini sarsmaya yöneltti” ve bu amaçla yılın sonbaharının ikinci yarısında ülke içinde güvenliği bozmak için bir hücre ağı kurdu.
İstihbarat, operasyonun birkaç eyalette eşgüdümlü biçimde yürütüldüğünü, İsrail’le bağlantılı hücrelerin hedef alındığını, bu grupların güvenliği sarsacak eylemler planladığını ve ağın üyelerinin gözaltına alındığını bildirdi.
İran makamları son aylarda casusluk suçlamalarıyla çok sayıda gözaltı yapıldığını ve İsrail istihbaratı Mossad’la işbirliği yapmakla hüküm giyen kişilerin idam edildiğini de açıklamıştı.
İran ayrıca geçen ekim ayında, İsrail ya da Amerika Birleşik Devletleri adına casuslukla suçlananlara yönelik cezaları ağırlaştıran bir yasayı yürürlüğe koymuştu.
Çeviri: YDH
