YDH- Suriye Ulusal Koordinasyon Kurulu adlı muhalif grubun liderlerinden Heysem Menna, Türkiye ve Arapları, Suriye devrimini demokratik çizgisinden saptırmak ve darbe yapmaya çalışmakla suçladı.
El Alem televizyonuna demeç veren Ulusal Koordinasyon Kurulu Başkanı Heysem Menna, İstanbul toplantısına ilişkin Avrupa ve Amerika’nın tutumlarını değerlendirdiği konuşmasında Avrupa ülkelerinin Suriyeli muhaliflerin silahlandırılmasına da muhaliflerin Türkiye tarafından yönlendirilmesine de karşı olduğunu söyledi.
Avrupa’nın Türkiye’nin Suriye konusundaki adımlarına karşı oluş sebeplerine değinen Heysem Menna, “Türkiye, İstanbul toplantısında süreci değiştirdi ve Ulusal Konseyi Suriye’nin tek yasal temsilcisi olarak tanınmasını gündeme getirdi” dedi.
Heysem Menna, Amerika’nın tereddütlü bir tutum içinde olduğunu belirterek Washington’un Suriye konusunda bazen Avrupa’ya bazen de Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi müttefiklerinin tutumuna yakın bir tavır sergilediğini söyledi.
“Amerikalılardan bazen çok sert sözler duyuyoruz, bazen ise son derece soğuk tavırlarına tanık oluyoruz. Ancak Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar, hala Suriye halkının menfaatleri konusunda şahin rolü oynuyorlar” diyen Menna, “Suriye’nin Dostları” adlı grubun Suriye konusundaki tutumuyla ilgili olarak da şunları söyledi:
“Bunlar Libya senaryosunun dışına çıkamazlar. Onlar Suriye’de bu planı uygulamak istiyorlar. Önce Ulusal Konsey kurdular, Suriye bayrağını değiştirdiler. Sonra bu konseyi silahlandırdılar, ardından da bu konseye verilen medya desteği ile planlarını uygulamak istiyorlar. Bunlar aslında Suriye’de karşı darbe gündemlerine almış bulunuyorlar.
Suriye’deki muhaliflerin faaliyetleri demokrasi temelinde, yolsuzluklarla mücadele ve tek parti egemenliğinden kurtulma eksenindedir. Ama karşı darbe yanlıları, siyasi olgunluktan uzak bir şekilde mezhep savaşı gibi şeylerden söz ediyorlar. Bu, Suriye’deki durumu yanlış yola sevk etmektedir. Bu yol ise Suriye halkının hedefi değildir.”
Annan planı en makul çözüm
BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın sunduğu çözüm planının Suriye için bedeli en az olan çözüm planı olduğunu belirten Heysem Menna, “Annan planı, diğer planlara nispetle olumsuz noktaları en az plandır. Kanın dökülmesine önleyecek bu plan Suriye hükümeti ve halkı için hem insani hem de altyapısal açıdan en az bedel ödetecek bir plandır. Ayrıca Suriye bir petrol ülkesi değildir ki ortaya çıkan hasar petrol geliriyle telafi edilebilsin. Dolayısıyla barışçı çözüm yolu en mantıklı ve makul çözüm yoludur” dedi.
Medyanın muhaliflerin silahlandırılması yönünde kullanılmasının barışçı çözümün önünde ciddi bir engel oluşturduğunu hatırlatan Menna, “Sanki muhalifler caydırıcı bir güce sahipmiş gibi yansıtılıyor. Halbuki gerçek şu ki Suriye ordusu gibi 40 yıllık bir düzenli orduya karşı 40 gün bile dayanamaz. İçerideki barışçı çözüm yolu, yeni bir diktatörlüğe değil demokratik geçişe götürecek tek araçtır” dedi.