BBC-İsrail ve Hizbullah'ın saldırılarına son vermesini talep eden Birleşmiş Milletler kararı TSİ 08.00'de yürürlüğe girdi.
Bölgede bir ayı aşkın süredir devam eden çatışmaların son bulmasına yönelik 1701 sayılı BM kararına Lübnan ve İsrail hükümetleri de destek vermişti. Bölgedeki muhabirlerimiz durumun sakin olduğunu bildiriyorlar.
Ateşkes öncesindeki son saatler ise yoğun çatışmalarla geçti. İsrail hava kuvvetleri gece boyunca Lübnan'a 180 hava saldırısı düzenlediğini açıkladı. İsrail askerleri ve tankları, güney Lübnan'da ilerlemeye çalışırken, Hizbullah ile çatışmaya girdi. Çıkan çatışmada, en az beş İsrail askeri hayatını kaybetti.
İsrail ordusunun Beyrut'un güney mahalleleri ve Lübnan'ın güneyine düzenlediği hava saldırılarında ise en az 23 sivil öldü. Bombardımana rağmen, Hizbullah'ın saldırıları da devam etti. Hizbullah, İsrail'in kuzeyine 250'den fazla roket atarken bir sivilin ölümüne neden oldu.
İki tarafın da ateşkesin uygulamaya girmesinden önce karşı tarafa mümkün olan en fazla zararı vermeye çalıştığı anlaşılıyor. BM kararının uygulamada çatışmaların ne ölçüde önüne geçebileceği merak konusu.
Lübnan'ın güneyindeki bir muhabirimiz, İsrail kuvvetlerinin girmiş olduğu bölgelerde Hizbullah militanlarının etkin olduğunu, bu nedenle karşı karşıya gelip çatışmaya girmeleri ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyor.
Taraflar: Karara uyacağız
İsrail Bakanlar Kurulu, dün beş saatlik bir toplantı sonunda BM Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen kararı onayladı. Lübnan Bakanlar Kurulu da BM kararını oylayarak kabul etmişti. Ancak Başbakan Fuad Sinyora, bazı çekinceleri olduğunu açıklamıştı.
Hizbullah'ın üst düzey liderleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından kabul edilen plan çerçevesinde ateşkese uyacaklarını söyledi. Hizbullah lideri Şeyh Hasan Nasrallah, Hizbullah'ın, Birleşmiş Milletler'e bağlı güç ve Lübnan askerlerinin ülkenin güneyine konuşlandırılmasına da yardımcı olacağını söyledi.
Ancak Nasrallah, İsrail askerleri Lübnan'dan çekilmediği sürece Hizbullah'ın direnişinin devam edeceğini belirtti. İsrail ise, Lübnan'ın güneyine Lübnan askerleri ve BM'e bağlı bir güç konuşlandırılana kadar Lübnan topraklarından çekilmeyeceğini ve Hizbullah'ın Birleşmiş Milletler kararını ihlâl etmesi durumunda yanıt vereceklerini açıkladı.
İsrailli yetkililer Hizbullah'a silah kaçırılmasını önleme gerekçesiyle, Lübnan'a havadan ve denizden uygulanan ablukanın da süreceğini söylüyorlar. Lübnanlı yetkililer, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle, Güney Lübnan'da sadece Lübnan askerlerinin silah taşımasına izin verileceğini belirtiyorlar.
BM kararında bu noktadan itibaren bir ateşkes ilan edilmesi ve uzun vadeli bir siyasi çözüm bulunması için çerçevenin oluşturulması öngörülüyor. Böylesi bir çözümde Lübnan'daki en etkili siyasi güç durumundaki Hizbullah'ın silahsızlandırılmasının önemli bir boyutu oluşturacağı kesin.
Lübnan kabinesi'nin Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusunu görüşmek üzere dün yapması gereken bir toplantının ise ertelendiği açıklandı. Bir hükümet yetkilisi, hükümette iki bakanla temsil edilen Hizbullah'ın silahsızlanma konusunda bazı çekinceleri olduğunu söylüyor.
Öte yandan, ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesi öncesinde İsrail Lübnan'ın güneyindeki askerî varlığını arttırmaya devam etti. Cumartesi gününden itibaren sevk edilen askerlerle birlikte, Lübnan'daki İsrail askeri sayısının 30 bini bulduğu belirtiliyor.