SAAF-İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei, Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah’a gönderdiği mesajında, düşmanların oyunlarının bozulmasının Hizbullah’ın ikinci zaferi olduğunu vurguladı.
İslam İnkılabı Rehberi, mesajında şu ifadelere yer verdi:
Çok değerli ve mücahid kardeşim Sayın Seyyid Hasan Nasrullah, Allah ömrünü uzun, izzetini ve sağlığını devamlı kılsın.
Selamun aleykum bima sabertum. Sabrettiğinizden dolayı size selam olsun
Selam olsun size ve diğer kardeşlere, Hizbullah’ın tüm mücahidlerine.
Sizlerin eşsiz cihad ve direnişinizle İslam ümmetine hediye ettiğiniz, benim vasıflandırabileceğinden çok daha yücedir. Sizin Allah’ın yardımıyla yaptığınız yiğitçe ve mazlumca cihadınız, bir kere daha gösterdi ki modern ve ölümcül silahlar iman, sabır ve ihlas karşısında hiçbir işe yaramamakta, iman ve cihadı olan bir millet, zalim güçlerin zorbalığına mağlup olmamaktadır.
Sizin zaferiniz İslam’ın zaferiydi. Sizler Allah’ın güç ve kudretiyle askeri üstünlüğün teçhizat, silah, uçak, gemi ve tank ile olmadığını gösterdiniz. Sizler askeri üstünlüğünüzü siyonist rejime kabul ettirdiniz. Bölgede ve dünya üzerindeki manevi başarınızı ispat ettiniz.
Siyonizm’in sözde yenilmez efsanevi ordusunu ve onun yalancı heybetini alaya aldınız ve gasıp rejimin nasıl zarara uğratılacağını gösterdiniz. Sizler Arap halklarına izzet bahşettiniz. Onların onlarca yıldır müstekbirlerin propagandaları ve siyasetleriyle yok sayıldığı güçlerini pratik alanda gösterdiniz.
Bu olay, tüm Müslüman devletlere ve milletlere, özellikle de Ortadoğu bölgesindeki müslümanlara Allah tarafından bir hüccettir. Sizler bir defa daha Kur’an’ın şu nurani kelamının mısdakı oldunuz:
“Sizin için karşılaşan iki toplulukta bir delil (ayet) vardır. Bir topluluk Allah yolunda savaşır. Diğeri ise kafirdir. Onları gözleriyle iki misli görmekteydiler. Oysa Allah dilediğini, yardım ederek destekler. Muhakkak ki bunda görenler için bir ibret vardır.”
Bu görenler bugün milyonlarca halk toplulukları, bölge ülkelerindeki gayretli ve mümin gençler, salim siyasetçiler, bağımsız ve akıllı yöneticilerdir.
Sizin mazlumca cihadınız düşmanı ifşa etti. Onun gerçek çehresini su yüzüne çıkardı. Sivillerin acımasızca katledilmesi, günahsız çocukların ve savunmasız kadınların kana bulanması, Kana ve benzeri hadiseler, binlerce evin tahrip edilmesi, binlerce ailenin mülteci durumuna düşürülmesi, Lübnan’ın altyapısının önemli bir bölümünün tahrip edilmesi ve bunun gibi facialar Amerika’nın ve bazı Avrupa devletlerinin yöneticilerinin gerçek yüzlerini Siyonist rejimin menfur çehrelerinin yanında herkese gösterdi.
Onların insan hakları, özgürlük, demokrasi hakkındaki münafıkça söylemlerinin ne kadar yalanla, aldatmayla ve rezillikle karışmış olduğunu gösterdi. Ülkelerin yöneticilerinin merhamete, şefkate, mantığa ve doğruluğa yabancı olduklarında beşeriyetin başına ne tür faciaların geldiği ortaya çıkmış oldu.
Amerikan Başkanı’nın Siyonist rejimin cinayetlerini savunurken sarf ettiği sözleri, İsrail’in Lübnan savaşında zafer kazandığına dair gülünç iddiaları bu acıma duygusundan yoksunluğun, şakavetin ve mantıksızlığın açık bir örneğini oluşturmaktadır.
Amma Lübnan… “ve ma edrake ma Lübnan” Lübnan kendi halkının gayreti ve cesurluğuyla parladı. Düşman Lübnan’a saldırmakla bölge ülkelerinin en zayıf halkasını hedef aldığını zannetti. Böylece kendi istediği hayali Ortadoğu projesinin kilidini açacağını düşünüyordu.
Düşman, yani Amerika-İsrail, Lübnan milletinin sabrından, akıllılığından ve yiğitliğinden gafildi. Lübnan’ın düşmana set çeken pazularından gafil idi. “... Nice sayıca az topluluklar vardır ki Allah’ın izniyle birçok kalabalık topluluğa galip gelmiştir. Allah sabredenlerle beraberdir” ilahi sünnetinden gafildi.
Lübnan milleti ve onun yiğit gençleri ve duyarlı siyasetçileri sıkı bir tokatla düşmanı bu gafletten uyandırdı. Düşman şimdi bu güçlü ve etkili pazuyu kesmeğe çalışmaktadır. Siyasetçiler arasında ihtilaf çıkarmaya uğraşmaktadır. Halkın arasına sabırsızlık ve şüphe virüsünü bulaştırmaya çalışmaktadır.
Herkes saçılan bu zehirler karşısında uyanık olmalıdır. Allah’ın kudretiyle siz onların bu oyununu bozmada muvaffak olacaksınız ve ikinci bir zafer daha kazanacaksınız inşallah. Şimdi yeni bir meydanda yürüteceğiniz cihad, savaş meydanında yürüttüğünüz cihad kadar önemlidir. Bu meydanda da sabır, tevekkül, ihlas ve tedbir belirleyicidir.
Size, diğer kardeşlere ve cihad meydanının yiğitlerine selam gönderiyorum. Hepinizin ellerini ve pazularınızı öpüyorum.
Seyyid Ali Hamenei
17 Ağustos 2006