YDH-Global Resarch Uzmanı Prof. Michel Chossudovsky ABD ve İngiltere’nin 1957’de Suriye Cumhurbaşkanı için yaptığı suikast planı ile günümüzde yaşananlar arasındaki benzerliğe dikkat çekiyor.
İngiliz basının henüz doğruları yazdığı dönemlerde, London’s Guardian ( 27 Eylül 2003) 1957 yılında tasarlanan ve Suriye’de rejimi değiştirmek amacı ile Suriye devlet başkanına yapılması düşünülen Anglo-Amerikan kaynaklı suikasta ilişkin detaylı bir rapor yayınladı. Tıpkı bugün Suriye’de yaşanan savaş gibi.
Bu rapor ortaya koymaktadır ki Suriye devlet başkanına yönelik politik suikast planları yarım asır öncesine dayanmaktadır.
Suikast girişimine ait “ Gizli Belgelerden” elde edilen veriler ile kaleme alınan makalede dönemin İngiltere Başbakanı Harold Macmillian’nın ve ABD başkanı Dwight D. Einsenhower’ın Suriye devlet başkanına yönelik suikastın emrini verdiği ortaya koyuluyor.
Macmillian suikast girişimine destek verdi
Guardian’da 27 eylül 2003 yılında yayınlanan makalenin tam metni için http://www.guardian.co.uk/politics/2003/sep/27/uk.syria1
Bu gizli plan ile İngiliz Gizli Servisi (SIS) ( Bugün MI6 olarak bilinir) ve CIA Suriye devlet başkanı ve ülkede kilit noktalarda bulunan diğer askeri ve politik yetkililere yönelik suikast ile görevlendirildi. “ Macmillian ve Einsenhower’ın Şam’da ki üst düzey yetkililerin öldürülmesi gerektiği noktasında hiçbir şüpheleri yoktu.”
“Suriye ordusunun askeri operasyonlarının organizasyon ve yönetim kabiliyetlerini ortadan kaldırmak, kayıp ve hasarları minimumda tutmak, istenen sonuçları en kısa sürede elde etmek ve özgürlük güçlerinin operasyonlarını olanaklı kılmak için rejimin kilit isimlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik özel bir çaba harcanmalıdır. Söz konusu suikastlar yaratılacak olan isyan ve askeri müdahalenin başlarında yapılmalıdır. “ (Guardian 27 Eylül 2003)
Yapılan planın bahanesi de bizzat Macmillian-Eisenhower tarafından hazırlanmıştı. Plana göre Suriye “ terörü yaydığı” ve “Batı’nın Ortadoğu petrollerine ulaşımını engellediği” için suçluydu. Deja Vu!
1957’de yapılan gizli plana göre “Özgür Suriye Komitesi” olarak anılan ve bugün “ Suriye Ulusal Konseyi’ne” denk gelen örgüt desteklenmeliydi. Bunun yanı sıra Suriye içerisindeki “milisler ve diğer unsurlar silahlandırılmalıdır.” Aynı dönemde CIA ve İngiliz Gizli Servisi ise iç ayaklanmaları başlatmalıdır.
“ İçerideki karışıklıklar” örtülü operasyonların da tetiğini çekecekti. CIA ve SIS(MI6) büyük sabotajlar ve olası bir darbe girişimi için rejimde kilit noktada yer alan bireyler ile iletişime geçmeyi deneyecektir.
Bunların yanı sıra topyekûn bir istilanın da planları yapıldı. Soğuk savaşın etkilerinin her anlamda hissedildiği bir dönemde hazırlanan 1957 planından sızan bilgilere göre tüm operasyonlar “ insani müdahale” ve “ koruma yükümlülüğü doktrini” kavramlarına sığınılarak yapılacaktı.
Bugünkü Özgür Suriye Ordusu’nun aksine, Anglo-Amerikan kaynaklı 1957 planında kendileri için savaşacak yabancı paralı askerler üzerine hiç kafa yorulmamıştı:
· Yıl 1957, İngiltere ve Amerika bir başka Arap ülkesinde daha terörü yaydığı ve Batı’nın Ortadoğu petrollerine ulaşımını engellediği gerekçesi ile gizli rejim değişikliği planları yapıyor. Bu sefer plan Suriye’nin istila edilmesi ve liderlere yönelik suikast planları üzerine kurulmuştur.
· Yeni keşfedilen dokümanlar Macmillian ve Einsenhower’ın 1957 yılında onayladığı plan ile CIA ve MI6’in Suriye’nin Batı yanlısı komşularında çıkarılan kurmaca olayları bahane olarak kullanarak Suriye’yi nasıl istila etmeyi planladığını ve Şam’ı kontrolü altında tutan rejimi nasıl egale edeceğini ortaya koymaktadır.
İngiliz hükümetinde yer alan önemli isimlerce bilinen bu gizli plan 46 yıl sonra 2003’te sızdırıldı ve halka açıklandı:
· İstihbarat servislerinin 1957 yılının güzünde Suriye’de rejimi değiştirmeye yönelik planları tarihçiler tarafından bilinse de, rejimin kalbi olan 3 isme yönelik suikast planları ilk kez bu belgeler ile ortaya koyuluyor. Çok gizli kodu ile üst düzey yetkililerden oluşan bir grup tarafından Washington’da 1957 Eylül ayında hazırlanan belgelerde, Macmillian ve Einsenhower’ın Şam’ın üst düzey isimlerine yönelik suikastların gerekliliğine yönelik hiçbir şüphelerinin kalmadığı açık bir şekilde dile getiriliyor.
Planın bir kısmı şu şekilde: “Suriye ordusunun askeri operasyonlarının organizasyon ve yönetim kabiliyetlerini ortadan kaldırmak, kayıp ve hasarları minimumda tutmak, istenen sonuçları en kısa sürede elde etmek ve özgürlük güçlerinin operasyonlarını olanaklı kılmak için rejimin kilit isimlerinin ortadan kaldırılmasına yönelik özel bir çaba harcanmalıdır. Söz konusu suikastlar yaratılacak olan isyan ve askeri müdahalenin başlarında yapılmalıdır. “
Doğruluğu Londra ve Washington tarafından da onaylanan belgelerde adı geçen üç isim: Abd al-Hamid Sarraj Suriye Askeri İstihbaratının Başı, Afif al-Bizri, Suriye Genelkurmay Başkanı, Khalid Bakdash Suriye Komunist Partisi Başkanı.
Henüz bir yıl önce, Anthony Eden döneminde Süveyş’te yaşanan maskaralıktan sonra iktidara gelen bir başbakan için Macmillian oldukça savaş yanlısı biri. Söz konusu plandan günlüğünde “ en zorlu rapor” olarak bahseden Macmillian planın gizliliğine o kadar önem veriyordu ki gevezeliğe olan eğilimlerinden korktuğu için İngiltere’deki üst düzey yetkililerden ve görevlilerden bile planı gizli tuttu.
Harekatın başındaki isim CIA’in Ortadoğu Sorumlusu eski başkan Theodore Roosevelt’in torunu olan Kermit Rooseveltti. Albay Sarraj, General al-Bizri ve Bakdash’ı figüran olan Suriye başkanının arkasındaki gerçek güç olarak belirleyende bu isim oldu.
Plana göre: “ Operasyona ilişkin politik makamlar kararlarını verince Suriye içerisinde karışıklık çıkarılacak daha sonra ise CIA ve SIS (MI6) büyük sabotajlar ve olası bir darbe girişimi için rejimde kilit noktada yer alan bireyler ile iletişime geçmeyi deneyecektir.”
“ Bu iki istihbarat teşkilatı olası bir karışıklığı önlemek ve birbirlerine ayak bağı olmamak için sürekli iletişim halinde olmalıdır. Olaylar Şam’da odaklanmamalı, yapılacak olan eylemler abartılmamalı ve suikast planlanan kilit isimlere yönelik rejim tarafından ekstra önlemler alınması sonucunu doğuracak hareketlerden imtina edilmelidir.”
Rapora göre gereken korku ortamı bir kez yaratıldıktan sonra Irak ve Ürdün’ün askeri müdahalesine bahane oluşturacak sınır çatışmaları ve askeri operasyonlar sahnelenmelidir. Suriye “ komşu ülkelerde meydana gelen sabotaj, şiddet ve cinayetlerin sorumlusu” olarak lanse edilmelidir. CIA ve SIS (MI6) sahip oldukları tüm harekat yeteneklerini ve psikolojik teknikleri kullanarak gerilimi daha da arttırmalıdır. Buna göre Ürdün, Irak ve Lübnan’da “ sabotaj, ulusal komplo teorileri ve silahlı terör örgütleri harekatları” şeklinde operasyonlar yapılmalı ve bunun için Şam yönetimi suçlanmalıdır.
1957’de yapılan gizli plana göre “ Özgür Suriye Komitesi” olarak anılan ve bugün “ Suriye Ulusal Konseyi’ne” denk gelen örgüt desteklenmeliydi. Bunun yanı sıra Suriye içerisindeki “milisler ve diğer unsurlar silahlandırılmalıdır.” Aynı dönemde CIA ve İngiliz Gizli Servisi ise iç ayaklanmaları başlatmalıdır. Güneyde yaşayan Durziler Mezze hapishanesinde tutuklu bulunanlara yardım için ayaklandırılırken, Müslüman Kardeşler Şam ve çevresinde tahrik edilmelidir.
Planlayıcılar Baas/Komunist rejimin yerine katı anti-Sovyet bir rejim tasarladılar; ancak böyle bir rejimin destek bulamayacağını ve böyle bir anti-Sovyet rejimin bölgede “büyük ihtimalle yoğun baskı ve keyfi güç kullanımı ile” ayakta kalabileceği sonucuna vardılar. (Ben Fenton, The Guardian, 27 September 2003)
2011-2012 yılında yapılan, Arap Ligi tarafından desteklenen ve Suudi Arabistan ve Katar’ın gizli operasyonlar yürüttüğü planın aksine 1957 Eisenhower Macmillian planı Arap komşuların desteği alınamadığı için yürürlüğe konulamadı: “ Plan, Suriye’nin Arap komşularının harekata ikna edilememesi ve yalnızca Türkiye üzerinden yapılacak operasyonların kabul edilemez olmasından dolayı asla uygulanamadı.” (Ben Fenton, The Guardian, 27 September 2003)
Suriye’ye karşı devam eden ABD/NATO saldırıları aslında yıllar önce planlandı.
Suriye’ye yönelik istila planları 2003 Irak işgalinin başlarında Savunma Bakanı Donald Rumsfeld tarafından yapıldı.
Şam’da yapılacak olan “ Rejim Değişikliği” Bush yönetimince Eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastında ortaya koyuldu. Hiçbir delil olmamasına rağmen suikasttan ötürü Şam yönetimi suçlandı.
Bush, Suriye ve onun müttefiki İran’ı yasadışı rejimler ilan etti. Ona göre “Suriye ve İran, terör kurbanlarından yana sabrı asla hak etmiyor.” İngiliz basını Ekim 2005’te Washington’ın “ Batı yanlısı bir lider ile Esad’ın yerini değiştirme” arayışında olduğunu doğruladı.
Çeviren: Musab Yiğit