YDH-Lübnan İç İstihbarat Servisi Başkanı Visam Hasan’ın öldürülmesine ilişkin dört senaryo üzerinde duruluyor.
Lübnan’da yayımlanan es-Sefir gazetesi yazarı Cafer el-Attar, dün Beyrut’ta meydana gelen patlama sonucu hayatını kaybeden Lübnan İç İstihbarat Servisi Başkanı Visam el-Hasan’ın üstlerinin dahi kendisinin nerede olduğunu bilmediğini belirterek dünkü terör saldırısına ilişkin dört muhtemel senaryoya dikkat çekti.
Cafer el-Attar, Lübnan Emniyet Müdürü Eşref Rifi de dahil olmak üzere Lübnan güvenlik teşkilatındaki hiçbir üst düzey yetkilinin Visam el-Hasan’ın nerede olduğunu bilmediğine dikkat çekerek suikasttan bir süre önce Eşref Rifi ile Visam Hasan’ın Alman güvenlik yetkilileriyle yapılacak bir toplantıya katılmak üzere Almanya’ya gittiğine ilişkin haberleri hatırlattı.
Es-Sefir gazetesi yazarı Cafer el-Attar, yazısında şu bilgilere yer verdi.
Lübnan güvenlik teşkilatı üç gün önce basınla paylaştığı resmi haberinde Eşref Rifi ve Visam el-Hasan’ın Almanya ziyaretinin birkaç gün süreceğinin belirtilmesine rağmen Rifi, dün sabah tek başına Lübnan’dan döndü.
Rifi, patlamanın olduğu sırada Visam el-Hasan’ın Fransa’da olduğundan emindi. Çünkü o, Berlin’den sonra ailesini görmek için Fransa’ya gitmişti. Ama o, bir önceki gün akşam 7’de Beyrut’a geldi; çünkü o kendisiyle Rifi arasındaki güvenlik anlaşmasının bir hafta önce Lübnan’a gitmemiş olması sebebiyle bittiğini biliyordu.
Patlamada 70 kilo TNT kullanıldı
Eşref Rifi, es-Sefir’e verdiği demeçte dünyadaki tüm güvenlik teşkilatlarında görüş ayrılıklarının söz konusu olduğunu söyledi. Ona göre Visam el-Hasan, parçalanmış cesedinden hareketle değil, tabancasından, tüfeğinden, cep telefonundan, özellikle de kol saatinden hareketle tanınabilmişti.
Rifi, şöyle dedi: İlk bilgiler, yüzde yüz doğru değildir; ama gözüken o ki aracın altına 60-70 kilo bomba yerleştirilmişti.
Bir güvenlik kaynağının raporuna göre Visam Hasan, Ahmed Sıhyoni ile birlikte Eşrefiye semtindeki gizli bir evden Hundai marka bir araçla ayrıldı ve bürosuna doğru yola çıktı. Burada dikkati çeken husus güvenlik teşkilatından hiç kimsenin hatta Emniyet Müdürü Eşref Rifi’nin dahi Visam el-Hasan’ın nereye ve kaç kişiyle gidip geldiğinden haberi bulunmuyordu. Nitekim Rifi şöyle diyor: “Ben, Visam Hasan’a bu konularda soru sormam; çünkü o bir güvenlik uzmanıdır ve onun istihbarat işleri kişiseldir.”
Eşref Rifi’ye göre Visam Hasan suikastına ilişkin dört senaryo
Eşref Rifi, kimseye siyasi suçlamada bulunmak istemediğini özenle vurgulayarak şunları söylüyor: Ben herhangi birine siyasi suçlamada bulunabilecek bir makamda değilim. Çünkü ben bir güvenlik yetkilisiyim ve Lübnan’daki tüm siyasi grup ve partilerin güvenliğinden sorumluyum.
Bununla birlikte şu siyasi ve güvenlik varsayımları söz konusudur:
1- Bu suikast, Mişel Semaha’nın tutuklanmasına bir cevaptır.
2- Bir “5. Kol” faaliyeti söz konusudur ve ülkede fitne ve güvenlik sorunları çıkarılmak istenmektedir.
3- Bu saldırı, Visam Hasan’ın İsrail casusluk şebekelerini durdurmasına bir cevaptır.
4- Veya bir terörist şebekesinin Visam Hasan tarafından ortaya çıkarılmasının bir sonucudur.
Rifi, şöyle devam ediyor: Bütün varsayımlar masada. Ama biz bu cinayetin somut kanıtlarının ve asli sebeplerinin peşindeyiz. Biz başlangıçta olayın tüm ayrıntılarını belirleyemeyiz. Çünkü bu tam anlamıyla bir savaştır.
Rifi, Visam Hasan’la ilgili olarak şunları söylüyor: O, bir güvenlik stratejisi beyniydi. Onun şehadeti, Lübnan güvenlik teşkilatına ve ülkeye vurulmuş bir darbedir; ama bu yolda kurbanlar versek de bu olay bizi sorumluluklarımızdan alıkoyamayacak.