Filistin sorununa Katar tarzı çözüm

24 Ekim 2012

YDH- Katar Emiri Hamad bin Halife’nin Gazze gezisinde Filistin sorununa ilişkin ortaya koyduğu çözüm önerisi, Katar’ın Gazze’ye yaptığı maddi yardımlara ilişkin haberlerin gölgesinde kaldı.

 

YDH-Katar Emiri Hamad bin Halife’nin Gazze gezisinde Filistin sorununa ilişkin ortaya koyduğu çözüm önerisi, Katar’ın Gazze’ye yaptığı maddi yardımlara ilişkin haberlerin gölgesinde kaldı.

Katar Emiri Hamad bin Halife’nin eşi Şeyha Moza ile birlikte gerçekleştirdiği Gazze gezisinde Katar’ın Gazze’ye yaptığı maddi yardımlara ilişkin haberler öne çıkarılırken, Emir Hamad bin Halife’nin Hamas’ı “İsrail’le adil bir barış”a ikna etme çabaları dikkatlerden kaçırıldı.

Katar Emiri Hamad bin Halife’nin Gazze ziyareti bir Arap liderin 2005 yılından beri abluka altındaki Gazze’ye yaptığı ilk ziyaret olarak öne çıkarılırken, Gazze’deki Filistinli yetkililer de Şeyh Hamad bin Halife’nin ziyaretini uygulanan ablukanın “fiilen iflas etmesi” olarak yorumladı.

Ancak Katar Emiri Hamad bin Halife’nin Gazze ziyaretindeki gündemi sadece Gazze’nin yeninden yapılandırılması değildi. Emir Hamad bin Halife, Gazze ziyareti sırasında Hamas ve el-Fetih’i bir araya gelmeye de çağırdı.

Salı akşamı Gazze Üniversitesinde bir konuşma yapan Katar Emiri Hamad Bin Halife Al-i Sani, Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğün İsrail saldırganlığı karşısında Filistin davasına verdiği zarardan söz ederek Hamas’la el-Fetih’i uzlaşmaya davet etti.

Ancak Katar Emiri’nin Hamas ve el-Fetih’i üzerinde uzlaşmaya davet ettiği şey “İsrail’le adil bir barışın” yapılması, yani Hamas’ın direniş söylemini terk etmesiydi.

Katar Emiri Hamd Bin Halife, “Ne barış müzakerelerinden geriye bir şey kaldı ne de direniş adına belirgin bir strateji var. Bu şartlar altında Filistinliler neden İsrail’le adil bir barış konusunda birleşip İsraillileri bu barışa gönüllü olarak veya zorla kabule mecbur etmiyorlar?” dedi.

Filistin sorununu izleyen herkes, İsrail’in 2005 yılında Gazze’den tek taraflı olarak çekilmesinin, direniş stratejisinin açık bir zaferi olduğu görüşünde; ancak Katar Emiri Hamad bin Halife’ye göre direniş seçeneğinin somut bir stratejisi bulunmuyordu ve Filistin direnişinin en önemli unsuru olan Hamas’ın bu seçeneği artık terk etmesi gerekiyordu.

Katar Emiri, Filistin sorununun çözümüne ilişkin tezini “Filistinliler arasındaki bölünmüşlüğe son verilmesi” gibi İsrail dışında herkes tarafından desteklenen bir argümanla destekliyor ve “barış müzakeresi” diye bir şeyin artık mevcut olmadığını söyleyerek el-Fetih’in; somut bir direniş stratejisi olmadığını belirterek de Hamas’ın yanlışta olduğunu savunuyordu.

Ancak Filistin sorununun çözümünü “İsrail’le yapılacak adil bir barış” ile mümkün gören Katar Emiri’nin çağrısını kabul etmesi durumunda el-Fetih’in yapısal bir değişikliğe gitmesini gerektirecek bir durum söz konusu değilken, aynı şeyi İsrail’in varlığını tanımayan Hamas için söylemek mümkün gözükmüyor.

Özetle Katar Emiri zahiren hem Hamas’ı hem de el-Fatih’i yanlış yapmakla suçlar gözükse de aslında Hamas’tan kendisini el-Fetih’e dönüştürmesini, İsrail'i tanımasını ve “İsrail’le adil bir barış” yapmasını istiyor.

Çeşitli bölgesel baskılarla Suriye’den çıkan Hamas liderlerinin direniş çizgisinde kalmayı ne kadar sürdürebileceği tartışıladursun, Katar Emiri’nin hem de Filistin direnişinin merkezi olan Gazze’de Hamas’ı direniş seçeneğinden vazgeçmeye çağırabilecek bir nüfuz elde etmiş olması son derece düşündürücü gözüküyor.