Bölünme tehlikesi bölgeyi tehdit ediyor

03 Ocak 2013

YDH- Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İslam ülkelerindeki çatışma ve sorunlara değinerek tüm bölgede bölünme tehlikesinin söz konusu olduğunu söyledi.

 

YDH-Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, İslam ülkelerindeki çatışma ve sorunlara değinerek tüm bölgede bölünme tehlikesinin söz konusu olduğunu söyledi.

Ba’albek’te düzenlenen Erbain törenleri münasebetiyle konuşma yapan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, yaşanan ayrılıkların tüm bölgeyi bölünme tehdidiyle karşı karşıya bıraktığını belirterek “Tüm bölge ülkelerinin birlik ve beraberliğini vurguluyoruz. Hatta talepler haklı dahi olsa Irak, Mısır, Libya, Suriye, hatta Suudi Arabistan bile bölünme tehdidi altında. Hangi ülkede olursa olsun halk, ülkelerinin geleceği konusunda bölünme ve parçalanmaya uğramadan uzlaşmaya varabilmelidir” dedi.

Lübnan’ın ulusal birliğinin ve toprak bütünlüğünün korunması gerektiğine vurgu yapan Nasrullah, “yerel devletler veya emirlikler kurulması söz konusu olduğunda hepimiz buna karşı çıkmalıyız; çünkü Lübnan bölünemeyecek kadar küçük bir ülkedir” dedi.

Lübnan’ın Suriye ile olan uzun sınırlarına dikkat çeken Hizbullah genel Sekreteri, Lübnan’ın etnik, partisel veya mezhebi nedenlerden dolayı Suriye’de yaşanan gelişmelerden etkilendiğini söyledi.

Nasrullah, “Suriye’de olaylar başladığı zaman iki görüş ortaya çıktı. Birincisi bu krizin ve savaşın Lübnan’a çekilmemesi, diğeri ise çekilmesi yönünde oldu. İkinci görüş yanlıştır. Bizim siyasi ekibimizin ve Lübnan hükümetinin tutumu, bu savaşın Lübnan’a çekilmemesi yönündedir. Ama eğer diğer görüşte olanlar hükümette olsaydı Lübnan, sadece iç savaşa değil Suriye savaşına da sürüklenirdi” dedi.  

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Lübnan hükümetine çağrıda bulunarak, İran'dan Lübnan'a dönüşleri sırasında Azaz şehrinde Lübnanlıları kaçıranlarla doğrudan müzakereye girmelerini istedi.

Yakınları kaçırılan Lübnanlılardan kendilerine hakim olarak devletin sürdürdüğü girişimin sonuç vermesini beklemelerini isteyen Nasrullah, Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi Özgür Suriye Ordusu üzerinde etkisi olan ülkelerden de krizin çözümüne katkı sağlamalarını istedi.

Nasrullah "Her devletin yaptığı gibi Lübnan devleti de Lübnanlıları kaçıranlarla doğrudan müzakereye girmelidir. Eğer devlet bunu yapmaktan aciz olursa, kaçırılanların yakınlarına ve siyasi hareketlere bildirmelidir" dedi.

Suriye'den Lübnan'a sığınan mültecilere gereken önemim verilmesini isteyen Nasrullah, mültecilerin Suriye yönetimi yanlısı ya da muhalifi olmasına bakılmaması gerektiğini vurguladı. Lübnan-Suriye sınırının kapatılmasına karşı çıkan Nasrullah, Lübnanlılardan Suriye'den gelen mültecileri evlerinde ve kamuya ait mekanlarda ağırlamalarını istedi.

Suriye'deki savaşın ve akan kanın durması, mültecilerin evlerine dönmesi için siyasi çözüm ve diyalog çağrısını yineleyen Nasrullah, akan kandan ve krizin devam etmesinden diyaloga karşı çıkanların sorumlu olduğunu ifade etti.

İslam dünyasındaki tekfirci akımların gerçekleştirdiği bombalı saldırıların, İran, Lübnan, Irak ve Pakistanlıların Kerbela'ya gitmelerini engellemeyeceğini belirten Nasrullah, sonuncusu Libya'da gerçekleşen Kilise saldırılarına da tepki gösterdi.

Nasrullah "İçinde bulunduğumuz bu dönem, çok tehlikeli bir dönemdir. Bu dönemde daha fazla sakin olmalıyız. Bazıları, Hıristiyanları öldürmekle İslam'ı yücelttiğini sanır. Fakat İslam, Hıristiyanların sembollerine saygı  gösterir" şeklinde konuştu.