YDH-Lübnan’da yayımlanan el-Ahbar gazetesi, Suriye Siber Ordusu adlı bilgisayar korsanları aracılığıyla elde ettiği Katar’a ait gizli belgeleri yayımladı.
Suriye Siber Ordusu adlı bilgisayar korsanları tarafından ele geçirilen Katar’a ait gizli belgeleri “KatarLeaks” başlığıyla yayımlayan el-Ahbar gazetesi, Katar Başbakanı Hamad bin Casim ve Katar Veliahdı Temim bin Hamad’ın Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile yaptıkları görüşmenin tutanaklarını yayımladı.
Arkadaşımız Hasan Sivri tarafından tercüme edilen belgelerin metnini yorumsuz olarak yayımlıyoruz.
Hamad Bin Casim (Başbakan ve Dış işleri Bakanı) ve Ahmet Davutoğlu ( Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı) arasında,
Doha-13 Mart 2011
Selamlamalardan Sonra
Şeyh: Cidde prensi ile iyi bir toplantı yaptık.
Konuk: Bölgedeki gelişmeler çok hızlı seyrediyor. Önemli olan aramızda bir koordinasyonun olmasıdır.
Şeyh: Biz Güvenlik Konseyinin bir şeyler yapabilmesi için uğraşıyoruz.
Konuk: Kaddafi’nin bırakması lazım bırakacak da ama şimdi savaşı kazanıyor. Biz endişeliyiz. Libya’yı terk etsin diye baskı uyguladık; ama o şimdi Sudan ve Mısır’dan paralı askerleri işe alıyor. Batılıların ise muhtelif tutumları var.
Şeyh: Amerikan Dış İşleriyle 3 defa telefonlaştım, bugün de arayabilir. Arap Birliği’nden Libya’da uçuşa yasak bölge kararı çıkarılmasını istedik. Suriye karşı çıkıyor. Yemen ise kararsız.
Konuk: Suriye niye karşı çıkıyor?
Şeyh: Bilmiyorum.
Konuk: Suriyeliler sizden bir mesaj-mektup almadıklarını söyleyince şoke oldum. (Lübnan hususunda)
Şeyh: Bu doğru değil. 3 kopya gönderdik.
Konuk: Ben Suriyelilere, neden Lübnan’a yolculuk etmemizi istiyorsunuz ve siz kararı önceden almışsınız dedim.
Şeyh: Dostlarına yalan söylemeyi sürdürürlerse kaybedeceklerini düşünüyorum. Libya’da şu an yaşananlar kabul edilemez. Güvenlik Konseyi’ne uçuşa yasak bölge kararı için baskı yapmak lazım.
Konuk: Biz Güvenlik Konseyinde değiliz. NATO üyesiyiz ve bir şeyler yapılabilir. Kararın Güvenlik Konseyinden çıkması gerektiğini söylediler. NATO Libya’ya saldırırsa Kaddafi ’Ben Arapları savunuyorum’ diyecektir.
Şeyh: Burada bazı Arap devletleri iştirak edebilir ve Türkiye’ye düşen ise rolünü oynamasıdır.
Konuk: Biz Kaddafi’nin terk etmesi gerektiğini söylüyoruz ve Erdoğan bu konuda Kaddafi ile konuştu. Ama Güvenlik Konseyi Kaddafi’ye Uluslar arası mahkeme kapısını kapattı. O şimdi ya Libya’da kontrolü sağlayacak veya kahraman olarak ölecek.
Şeyh: Libya’da kontrolü sağlasa bile o bitmiştir artık. Uçuşa yasak bölge kararının önemine dikkat çekiyorum. Savaşında ilerlemeler kaydediyor şu an; ama halkını öldürmeye çalıştığı için bitmiştir. Araplar için ise kötü sözler sarf etti.
Konuk: Önemli olan, Libya halkını nasıl kurtarabiliriz?
Şeyh: Uçuşa yasak bölge ve radarlara saldırılar.
Konuk: NATO’ya göre uçuşa yasak bölge kararını durduran Almanya oldu.
Şeyh: Karara karşı çıkmayın, kuvvet gönderme istenmiyor.
Konuk: Biz Portekiz’in çıkarlarını destekliyoruz. Kabilelerle iletişiminiz var mı?
Şeyh: Bazılarıyla.
Konuk: Kaddafi Libya’da kontrolü belki sağlayabilir. Bu da Tunus, Mısır ve Yemen’deki durumlara etki eder. Eski yöneticiler tekrar yönetimin başına gelebilirler. Ona bir çıkış yolu bulmaya çalışıyoruz; ama şimdi geç olduğunu düşünüyorum.
Şeyh: Abdullah Senusi ile telefonlaştım. Tehdit ediyordu; ama ben önem vermedim. Bu da bizim siyasetimiz ve buna devam edeceğiz. Suud el-Faysal’a ve Abdullah Bin Zeyd’e daha açık olmaları gerektiğini söyledim. Gerçekten de Suud Faysal’ın sözleri çok açık ve açıklayıcı idi bu da beni mutlu etti.
Konuk: Ben de prens ile Tunus ve Mısır’daki iktisadi durumu konuştum ve onları da desteklememiz lazım.
Şeyh: Mısır’da yatırımlar yapabiliriz; ama Tunus’taki durum şimdiye kadar açık değil.
Konuk: Mısır’da iş yapan şirketlerimiz vardı; ama devrimden sonra orayı terk ettiler. Önemli olan tekstil sanayisinde ve turizmde yatırımlar yapmamızdır. Çünkü çok sayıda işçiyi istihdam edebiliriz.
Şeyh: Port Said’de sanayi bölgesi var, bu şekilde yapabiliriz.
Konuk: Bu konuda iş yapacak Türkiye-Katar ortaklığında bir komite çalıştırabiliriz.
Şeyh: Bu hususta önerileriniz sunun biz de bunu incelemeye alalım. Ben Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirmeyi düşünüyorum; ama bu sefer Ankara’ya değil İstanbul’a. Katar Havayolları konusunda hala bir cevap bekliyorum.
Konuk: Ulaştırma Bakanımız görevini bıraktı. Önümüzde 12 Haziranda seçimler var.
İkinci Belge
İkinci Belge Temim Bin Hamad ve Ahmet Davutoğlu arasındaki 25 Ekim 2011 tarihinde Doha’da gerçekleşmiş görüşme tutanağı.
Selamlamalardan ve Van depremi hakkında verlen bilgilerden sonra konuşmanın bir kısmı;
Temim Bin Hamad: Suriye’de durumlar nasıl?
Konuk: Sağlıklı politikalar geçen yüzlerce sene boyunca bölgemize iyi pozisyonlar sağladı. Şimdi iç içe geçmiş durumdayız ve refah sağlayabilmek için birlikte çalışmamız lazım.
Katar, Emirlikler ve diğer bazı devletlerin olumlu bir şekilde düşünebilme güçleri var çünkü bunlar sağlıklı devletlerdir. Bu konuda kimlerle diyalog kurabiliriz diye çevremize baktığımızda, bölgede kimle konuşalım? Irak’ta Allavi, Barzani, Maliki ve Talabani’yi gördük. Suriye’de keza aynı. Mısır ise en büyük Arap ve Müslüman devleti; ama iç sorunları var. Arap birliği liderini kabul ettim ve Arapların durumuyla ilgili konuştuk. Sanırım kendisi de burada.
Temim Bin Hamad: Toplantı yarın yapılacak.
Konuk: Biz sizinle koordineli olmak istiyoruz. Parlamentoda önemli tartışmalarımız var ama ben Katar bizim için önemli olduğu için çekip geldim. Yarınki mesajınız ne olacak’’
Tarık Bin Hamad:Beşşar’a bir iletimiz olacak. Muhalefetle diyalog kuracağını söyledi. Güçlü bir mesajımız olacak Şöyle ki: Eğer bu yolda ilerlemezseniz (muhalefetle görüşme herhalde?) söz konusu sorun Güvenlik Konseyine nakledilecek.
Konuk:Aramızda bir koordinasyonun olması önemli. Beşşar’ın elinde çok sorun var ama iki noktaya güveniyor. Rusya ve Çin’in onun yanında olduğuna güveniyor. Batılılar karşısında Rusya ve Çin kartlarıyla oynayabileceğini düşünüyor. 2006 yılında Batı tarafından izole edilmişken izolasyonunun kaldırılması konusunda yardım ettik.
14 farklı konuda girişimler ve tartışmalar gerçekleştirdik. Her şeyi biliyoruz. Rejimi iyi biliyoruz. Şam’daki elçimiz benimleydi ve Buseyna Şaban hazır bulunmuştu. Hama, Humus ve Deraa’dan askerlerini çekmeyi kabul etti, basın kanunu çıkarttı ve yabancı basının Suriye’ye girişine izin verdi. 8.maddeyi değiştirmeyi, seçimleri ve muhaliflerin de olduğu parlamento ve meclisi..
Her şeyi kabul etti. İki gün sonra camileri vurmaya başladı, Lazkiye’ye müdahale etti, halk öldürülmeye başlandı ve yanıltıcı olmaya başladı. Velid Muallimi aradım ve ona camileri nasıl vurabiliyorsunuz dedim. Buna karşı sessiz duramayız dedim. Cumhurbaşkanının konuşmasının anlaşmaya uygun bir konuşma olması gerektiğini söyledim ama Muallim beklememizi istedi. Bende aramızdaki güven bu hat üzerinde dedim.
Sonra Muallim aradı ve Esad bir hafta sonra bir konuşma yapacak dedi. Tavrımızı belli ettik ve geçen 14 Ağustos’tan beri aramızda hiçbir iletişim olmadı. Duruşumu açıkçadım, Libya’daki durum muhtelif idi. Biz Türkiye olarak NATO üyesi olmakla beraber NATO ve Batı müdahalesi istemiyoruz. Suriye’ye yabancı müdahalesi Lübnan, İran ve Hamas’ta sorunlara sebep olacaktır. Onun karşısında bireysel olarak hareket edebiliriz. Biz muhalefeti destekliyoruz ve o muhaliflerden korkuyor. 2006’da ortak askeri geçit töreni yaptık, ekonomik yardım çalışmalarımız oldu. Ama şimdi iktisadi olarak izole edilmesi lazım ve o zaten iflas etmiş durumda. İran’la konuştuk ve bizden birkaç ay istediler. Biz de onlara uğraşın bir şeyler yapabilirseniz dedik. Salihi iyi bir adam’’
Devam ediliyor;
Konuk: Rusya ve Çin’e mesaj göndermek istiyoruz. Arapların da iki devletle, yeni Libya olayı istemediğimizi belirtmek için konuşması lazım. Rusya ve Çin’i Beşşar’ı desteklemekten vazgeçmeleri için ikna etmemiz lazım. Yeni bir fırsat vermememiz lazım. Makyajını değiştirebilir; ama muhalefeti de ortadan kaldırabilir. 2014’e kadar hüküm sürme fırsatı verilmemeli. Yoksa muhalefetten kurtulabilir.
Temim Bin Hamad: Şiddeti yarın değil hemen bugün durdurması lazım. Yapılabilecek her şeyi yaptık; ama Arap Birliğinin desteği lazım. Ve bu mesajın Arap Birliği tarafından gönderilmesi gerekiyor.
Konuk: Evet bu mesaj sağlıklı olandır ve ona daha fazla süre verilmemesi gerekiyor. Şimdi hareket etmek lazım. Cezayir’in tavrı nedir devrim karşıtı mı?
Temim Bin Hamad: Tavırlarını değiştirecek ve devrimi destekleyecekler.
Konuk: Biz NATO üyesiyiz ve askeri müdahale istemiyoruz. Arap ve Türk Müslümanlar olarak Suriye’ye Batı müdahalesi istemiyoruz. Esad Arap Birliği girişimine evet demezse yeni kararın içeriği ne olabilir?
Temin Bin Hamad:Şimdilik bir şey söyleyemiyoruz.
Konuk:Savaşı kazanmak basit; ama yeniden inşa süreci çok zor olur, Suriye’nin durumu budur.
Çeviren: Hasan Sivri