Başlığı garipsemeyin. Bizim basında buna benzer çok başlık var. 2 yıldan fazladır atılan başlıklar ve yapılan haberlerden sonra hala gazete aldığınıza, TV izlediğinize göre böyle bir başlığın doğru olduğunu düşündüm.
Sayın Alptekin Dursunoğlu ne düşünür bu konuda bilmem; ama YDH'nin reytingini arttırmak için bundan sonra biz de aynı başlıklardan kullanmalıyız.
"Esma Esad hamile, Esad karısına "seni seviyorum" dedi.
Esad'ın korkunç planı; Alevi Devleti kuracak.
Suriye'de stadyumlar Sünni hapishanelerine döndü.
Esad, Sünni kıyımı yapıyor.
Esad, Rus denizaltısında yaşıyor."
Cevval basınımıza biraz da Suriye dışına sızmayan önemli gelişmeleri ana başlıklar halinde biz aktaralım:
"Esad ayran içmiyormuş da Enise Esad oğluna her sabah süt içiriyormuş.
Esma ile Enise birbirine girmişler. Esma Esad, kaynanası için "o burada olduğu sürece bu sarayda kalamam" demiş."
Eveeet, bu tür bin bir "haberden" sonra güzide basınımız nihayet Kuneytra'yı da ele geçirdi!!!
Türk basını Kuneytra’yı nasıl ele geçirdi?
Azaz, Türkiye sınırında bir yerleşim birimi. Burada 2012'de çatışmaların yoğunlaştığı zaman Türkiye'de büyük gazetelerden sayılan Milliyet "Bir şehir böyle düştü" başlığını atmıştı.
İlçe tanımlaması ülkeden ülkeye farklılık gösterebiliyor. Nüfusu yaklaşık 50 bin olan Azaz'a biz de ilçe diyelim. Milliyet'in kendi okuyucusunu nasıl gördüğü o günlerde yayınladığı Aslı Aydıntaşbaş imzalı "Milliyet isyancıların merkezine girdi" başlıklı haberde daha da somutlaşmıştı.
Aslı hanıma o günlerde Azaz'ı fethetmesi için kimin yardım ettiğini bilmiyoruz; ama "özgürlük savaşçılarının" zorla başörtüsü taktırdıklarını kendisi anlatıyor.
Aslı hanım özgürlük savaşçılarının bu zorlamasını da şöyle açıklıyor: "Başımı kapattırdınız, yarın iktidara geldiğinizde insanların başını zorla kapatacak mısınız?" El Cevap: Hayır, herkes hür olacak; ama eğer başınızı kapatmazsanız ben iyi bir Müslüman olarak sürekli yere bakmak zorunda kalacağım!
Neden Milliyet ile giriş yaptık bu bölüme? Milliyet aynı tavrı Kuneytra meselesinde de sürdürdüğü için. Önce olay nedir, bir bakalım:
6 Haziran Perşembe sabahı Haaretz gazetesi İsrail ordu radyosuna dayanarak "Kuneytra'daki sınır kapısının muhaliflerin eline geçtiğini" bildirdi.
Yani ele geçirilen bir sınır kapısıydı. Bizdeki Cilvegözü/Bab el-Heva gibi bir kapı yani.
Dünya basını nasıl verdi bilmiyoruz; ancak bazı gazetelerin konu ile ilgili haberlerini okuduğumuz zaman bizim basınımızda cehalet ile karışık yalan haber verme hastalığının sürdüğüne bir kez daha şahit olduk.
Önce Milliyet'in konu ile ilgili haberlerine bakalım:
Başlık:İsyancılar Golan sınırını ele geçirdi[1]
Spot:Suriye'de Kusayr kentini kaybetmelerinin ardından isyancı güçler çatışmaların yoğunlaştığı, İsrail sınırında bulunan Kuneytra kentini ele geçirdi.
Haber:Aynı zamanda Golan Tepeleri'nin de bulunduğu sınır kapısında yaşananlar üzerine İsrail güvenlik nedeniyle kapılarını kapatma kararı aldı.
Milliyet'in haberine göre isyancı güçler Kuseyr" kentini" kaybetmelerinin ardından Kuneytra kentini ele geçirmiş. Güzel. Milliyet'in bir yenilgiyi başka bir "zafer" haberi ile kapatma çabasını anlıyoruz; ancak "bari doğru yazsanız da okuyucunuz da bilgilense" demeden de edemiyoruz.
Haberin devamında ise İsrail'in sınır kapılarını kapattığını görüyoruz.
Birincisi, İsrail ile Suriye arasında sınır kapısı yok. İki ülke birbirini tanımıyor.
İkincisi, arada tampon bölge var ve bu bölge BM'nin denetimi altında. Yani İsrail toprağı değil orası.
Üçüncüsü, "kapılar" yok, kapı var.
İkinci örneğimiz Star gazetesi. Star, Suriye haberlerinde en büyük başarıyı klasik "Esad, katliam yapıyor" haberlerinden birinde Ramazan Öztürk'ün ünlü Halepçe katliamının ardından çektiği fotoğrafı kullanarak gösterdi.
Star okuyucularının o zaman gazeteyi arayarak "para verip alıyoruz, bizi salak yerine koymaya hakkınız var mı?" diye tepki gösterip göstermediklerini bilmiyoruz; ama göstermiş olsalar bile Star yöneticilerinin bu tepkiden etkilenmediğini Kuneytra haberinde de gördük.
Star gazetesi sınır kapısı hikayesini "Son Dakika: Muhalifler Kuneytra'yı ele geçirdi" başlığı ile verdi. Star haberine kaynak olarak AA'yı göstererek şıracı-bozacı işbirliğinin güzel bir örneğini sergiledi.
Haberin twitter'dan verildiği orjinal cümle şu şekilde:
@haaretzcom: IDF confirms that Syria rebels seize Quneitra crossing on Israeli border in Golan Heights.
Yani, "İsrail ordusu Golan Tepeleri'nde İsrail sınırındaki Kuneytra kapısının isyancıların eline geçtiğini doğruladı."
Star dış haberler bölümünde eminiz iyi İngilizce bilenler vardır. "Kapı"nın hangi aşamada "şehir" olduğunu bilmiyoruz.
Spot:Suriye muhaliflerin Golan tepelerinde bulunan tampon bölgeyi ele geçirdiği bildirildi. İsrail Ordusu'ndan yapılan açıklamada da muhaliflerin tampon bölgeyi ele geçirdiği doğrulandı.
Haber:Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Rami Abdurrahman, Suriyeli muhalif güçlerin Golan tepelerinin Suriye ile İsrail arasında bulunan tampon bölgeyi kontrol altına aldığını açıkladı.
Abdurrahman, "Suriye muhalefeti, Golan tepelerinde Kuneytra şehri yakınında bulunan sınırını ele geçirdi" dedi. Abdurrahman bölgede Suriye ordusu ile muhalifler arasında çatışmanın sürdüğünü ifade etti.[2]
Haberin içeriğine girdiğimiz zaman anlıyorsunuz ki ele geçirilen Kuneytra şehri değil tampon bölge. Üstelik "ele geçirme" ifadesi yerine "kontrol altına aldı" ifadesi kullanılmış. Tabii bu ifade de Star'ı kurtarmıyor. Çünkü haber doğru olsa bile muhalifler, BM kontrolü altındaki bir tampon bölgeyi işgal etmiş oluyor.
Daha sonraki "Suriye muhalefeti, Golan tepelerindeki Kuneytra şehri yakınında bulunan sınırını ele geçirdi" cümlesindeki anlatım bozukluğuna değinmiyor.
Daha sonraki bir haberinde ise, saçmalığı daha da ileriye götüren gazete bu kez, "Golan Tepeleri işgal altında" başlığını kullandı.
Habere girince Kuseyr'de çekildiği belli olan fotoğrafın kullanılmasını es geçip başlık ve içeriğe geliyoruz. (bazı cümleler):
Başlık:Kirli hesaplar
Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Rami Abdurrahman, muhaliflerin Golan Tepeleri'nde bulunan tampon bölgeyi ele geçirdiğini duyurdu.
Bu bilgi İsrail Ordusu tarafından da teyit edildi.
Ağırlıklı olarak Dürzi nüfusunun yaşadığı bölgelerde İsrail ordusu da alarma geçmiş durumda. İşgal altındaki toprakların bir kısmını İsrail daha sonra ilhak etmişti.[3]
İsrail'in Golan'daki "icraatlarına" daha sonra değineceğiz.
Haberdeki başlığı okuyunca sanırsınız "Golan'ı işgal eden İsrail değil, Suriye ordusu." Starcılar bilmiyor olabilir; ama uluslararası hukuka göre Golan'da işgalci olan, kendi toprağını geri almak isteyen Suriye değil İsrail'dir. Üstelik BM kararlarına rağmen İsrail, bu bölgeyi boşaltmıyor.
Star gazetesi hangi kirli hesapları kastetti bilmiyoruz; ama böyle bir başlık da kullanılmış haberine. Kirli hesaplar!!!
Bu bölgede Dürziler de yaşıyor; ama Araplar, Türkmenler ve Çerkesler de var.
Kuneytra nerede?
Kuneytra, Şam'ın güneybatısında İsrail ile sınır. Aslında hukuken "İsrail'in işgal altında tuttuğu Golan ile sınır" demek daha doğru olur. Kuneytra, 1967 savaşında İsrail'in eline geçti. 1973 savaşında ise, Suriye şehrin bir kısmını geri aldı ancak birlikleri geri çekilirken Kuneytra'yı yerle bir etti. Tavanı ile tabanı bir olmuş yüzlerce ev ve harabeye dönmüş onlarca bina, cami, kilise, hastane, okul öylece duruyor.
Suriye yönetimi ise bu binaları yeniden imar etmek yerine tampon bölge içine alınan eski Kuneytra'nın Şam'a doğru yaklaşık 10-20 km gerisinde "Yeni Kuneytra'yı" kurdu.
Eski Kuneytra'yı da içine alan bölgede Suriye ile İsrail (işgal altındaki Golan) arasında ise bir tampon bölge bulunuyor. Burada BM gücü görev yapıyor.
Kapı nasıl bir kapı?
Haberlere konu olan kapı klasik sınır kapısı değil. Kuneytra'nın güneyinde yer alan ve Golan'a açılan BM denetiminde bir kapı. Bu kapı, Golan tarafında kalan birkaç köyde yaşayan Suriyelilerin yılda bir-iki kez yetiştirdikleri tarım ürünlerini Suriye'ye geçirmeleri için kullanılıyor. BM görevlilerinin de Suriye'ye geçiş kapısı burası. Kapının dışında diğer yerlerde ise mayın döşeli.
Peki, bu işlevsiz kapının bu kadar büyütülmesindeki amaç ne? Rakka'da olduğu gibi "muhalifler bir yeri ele geçirdi" yaygarası koparmak.
İsrail’in icraatları
Star gazetesi yıllardır işgalcinin İsrail olduğu gerçeği bilinmesine rağmen Suriye Devleti kendi sınır kapısını geri almak için operasyon yapınca (ve muhalifler yenilince) hazmedememiş olacak ki "Suriye'yi Golan'da işgalci" yapmış. Bu gazetecilik başarısına şapka çıkarmaktan başka ne gelir elden?
Üstelik İsrail bu bölgede (BM kararlarına rağmen) yıllardır sistematik hırsızlık yapıyor.
İsrail;
1-Golan'ı işgal altında tutuyor. BM'nin kararlarına rağmen bu bölgeyi boşaltmıyor.
2-Buraya yeni yerleşimciler getirdi ve halen getirmeye devam ediyor.
3-Kuneyta da dahil olmak üzere önceden döşediği 1 milyonun üzerinde mayının haritasını BM kararlarına rağmen Suriye'ye vermiyor. Bu mayınlar tarım arazilerinde de mevcut. Her yıl birkaç çocuğun ölümüne, birkaç kişinin de sakat (körlük, bacak-kol kopması vs) kalmasına yol açıyor. Çocukların çoğu oyuncak zannedip oynadıkları mayınlardan dolayı ölüyor. Ölen ya da sakat kalanların arasında Türkmenler de var.
4-Golan'daki yeraltı ve yerüstü su kaynaklarını hukuka aykırı şekilde kullanıyor. Üstelik Suriye sınırı yakınlarındaki kuyuları kurutuyor.
5-Yerüstü su kaynaklarının üzerine barajlar yapıyor. Bunun iki sebebi var:
a)Suyu İsrail tarafına yönlendirip Suriyeli çiftçileri susuz bırakarak tarımsal üretime darbe vurmak.
b) Barajlarda biriken suyu gerektiği zaman kullanarak Kuneytra'yı su altında bırakmak.
6-İsrail burada Suriyeli köylülerin yaptığı tarıma darbe vurmak için koskoca bir gölü kuruttu.
7-Buradaki Suriyeli köylüler elma başta olmak üzere tarımsal üretim ile geçiniyor ve BM gözlemcilerinin denetiminde her yıl ürünlerini Suriye tarafına gönderiyorlar.
[1]http://dunya.milliyet.com.tr/isyancilar-golan-sinirini-ele/dunya/detay/1719675/default.htm
[2]http://haber.stargazete.com/dunya/israil-kuneytrayi-ele-gecirdiler/haber-760264
[3]http://haber.stargazete.com/dunya/kirli-hesaplar/haber-760781