"Kimse bizim adımıza İsrail’e garanti veremez"

09 Haziran 2006

SAAF-Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, Lübnan’da yayınlanan es-Sefir gazetesine

SAAF-Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah, Lübnan’da yayınlanan es-Sefir gazetesine verdiği röportajda “kendini Direniş’in zaferine ortak gören tüm parti ve mezhep mensupları, siyasi, taifeci veya mezhebi sorunlar yüzünden bu zaferin gölgelenmesine izin vermemelidir” dedi.

 

Tüm dünyada barışı korumanın onu gerçekleştirmekten daha zor olduğunu belirten Nasrullah, bu durumun özellikle de Lübnan konusunda geçerli olduğunu söyledi.

 

Savaşın İsrail üzerindeki etkilerine değinen Nasrullah, “İsrail ordusu kendini bir efsane olarak görürdü, şimdi yenilginin, başarısızlığın ve yok oluşun sembolü haline geldi” dedi.

 

İsrail’in bu savaşta nükleer silahın dışındaki tüm imkanlarını kullandığını belirten Nasrullah, fakat İsrail’in Hizbullah’a ve askeri altyapısına hakim olmak ve esir alınan askerlerini kurtarmak gibi hedeflerini gerçekleştiremediğini ifade etti.

 

Hizbullah’ın Arap ülkeleriyle ilişkilerini düzeltmeye de istekli olduğunu belirten Hizbullah Genel Sekreteri Nasrullah, “Hizbullah bazı Arap ülkeleriyle, özellikle de Suudi Arabistan’la ilişkilerini düzeltmeye hazırdır, bu ülkelerle özellikle de Suudi Arabistan’la ortak dostlar aracılığıyla temaslar sürmektedir, bu konuda olumlu gelişmelerin gerçekleşmesini umuyorum” dedi.

 

Arap ülkeleriyle ilişkilerinin gelişmesine Suriye ve İran’ın engel olduğu yönündeki haberlere de tepki gösteren Nasrullah, “gelecek günler, Hizbullah’ın Lübnan tarihinin en bağımsız hareketi olduğunu ortaya koyacaktır” diye konuştu.

 

Hizbullah’ın güney Lübnan’da her türlü silahtan uzak durmak gibi bir politikası olduğunu söyleyen Nasrullah, “Lübnan ordusu sınırlarda İsrail’in ihlallerine karşı görevini üstlendiğinde Direniş’in Lübnan ordusuna yardım rolü, gizli şekilde gerçekleşecektir” dedi.

 

Hizbullah’ın Lübnan ordusuyla ve hatta UNIFIL’le hiçbir sorunu olmadığını belirten Nasrullah, “Hizbullah, hükümetin ülkenin savunması konusundaki görevi orduya bırakan kararıyla ilgili verdiği taahhüde bağlı kalacaktır” dedi.

 

Lübnan’daki iç siyasi duruma da değinen Hizbullah Genel Sekreteri Nasrullah, ülkenin savunma stratejisiyle ilgili yeni araştırmalar yapılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Direniş, hükümet içerisindeki çatlakları doldurmaktadır, güvenliği koruma konusunda halka güven veren güçlü bir hükümete sahip olursak, Direniş’in silahı konusunu o zaman değerlendirmeye alabiliriz.”

 

“Hizbullah geçmişte olduğu gibi şimdi de füzelerini saklamaktadır ve bunu Lübnan’a geniş bir saldırı başlatacak olan düşmandan başkasına karşı da kullanmayacaktır” diyen Nasrullah, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz şu an savaş halinde değiliz, Şeba Çiftlikleri’ne yönelik operasyonlarda da acele etmeyeceğiz. Fakat Direniş hakkını saklı tutmaktadır, hiç kimse bizim adımıza İsrail’e garanti veremez.”

 

Bu savaş sırasında Lübnan halkının sergilediği dayanışmayı da eşsiz diye niteleyen Nasrullah, “bu dayanışma çok değerlidir ve bu siyasi dayanışmadan daha az önemli değildir, Hizbullah’ın kapısı Lübnan’daki tüm parti ve gruplara açıktır, partimizin politikası asla herhangi bir grubu boykota dayalı değildir” dedi.

 

Hizbullah’ın hiçbir özel Şii planına sahip olmadığını belirten Nasrullah, “Hizbullah’ın kendini, İslam dünyasının, Arap dünyasının ve hatta Lübnan’ın komutanı olarak söz konusu etmek gibi bir niyeti yoktur. Biz sadece herkesin bu zaferin tecrübelerinden yararlanmasını istiyoruz” diye konuştu.

 

Sünni din alimlerinin Sünni dünyadaki İslami hareketler içindeki rolünü takdir ettiğini belirten Nasrullah, Yusuf el-Kardavi ile Mısır İhvan-ı Müslimin hareketinin lideri Mehdi Akif’i örnek olarak gösterdi ve son savaşın en önemli yanlarından birinin de İslam dünyasını birleştiren ve mezhebi fitne ve kargaşa planlarını zayıflatan bir boyutunun bulunması olduğunu söyledi.

 

Cumhurbaşkanı Emil Lahud’un, Meclis Başkanı Nebih Berri’nin ve Başbakan Fuad Sinyore’nin tutumunu da takdir ettiğini belirten Nasrullah, Nebih Berri’nin savaşın siyasi liderliğini üstlendiğini söyleyerek hükümetin uluslar arası müzakerelerdeki tutumunun da güçlü olduğunu ifade etti.

 

Hizbullah’la Lübnan’daki diğer partilerin ilişkilerinde de değinen Nasrullah, “Parlamentoda çoğunlukta bulunan grubun lideri Saadeddin Hariri ile savaşın ilk günlerindeki dolaylı temaslarımız kesilmedi, biz Dürzilerin lideri Velid Canbolat’ın olumlu tutumlarına müteşekkiriz, Hizbullah’la diğer partilerin temas kurmasının önünde hiçbir engel bulunmamaktadır” dedi.

 

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah’ın es-Sefir gazetesindeki son derece uzun röportajının tamamını sitemizde yayınlayacağız.