ÖSO’dan bazı subaylar Suriye ordusuyla işbirliği yapıyor

21 Ekim 2013

Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, on yıllardır baskı altında tutulan ülkesinin stratejik tutumu sebebiyle uluslar arası güçler tarafından hedef alındığını söyledi.

YDH- El Meyadin televizyonundan Gassan bin Ciddu’nun sorularını cevaplayan Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed’in yaptığı açıklamaların çarpıcı bölümleri şöyle:

Biz şu an el-Kaide ve benzeri örgütlerin yarattığı karmaşa ile uğraşıyoruz. Suriye’de yaşananlar, Tunus ve Mısır’da yaşananlardan özelikle de yabancıların müdahalesi sebebiyle farklıdır.

Batı’yı Körfez ülkelerini ve Türkiye’yi kınayabiliriz; ama her halükarda birinci derecede sorumlu olan biziz; çünkü bu ülkede biz yaşıyoruz. Hırsızlara kapıyı açarsanız onları kınamanızın bir anlamı yok; çünkü hırsız hırsızdır. İç meselemiz ayrı bir konu. Bizim reforma ihtiyacımız var, ülkede yolsuzluklar var, krizden önce de bu meselelere işaret edilmişti. Asıl soru şudur: Bu konu nasıl ciddiyetle ve dürüstçe ortaya kondu ve bu mesele Suriye'de kaos ve kargaşa yaratmak için nasıl bir kılıf olarak kullanıldı?

Gösterilerde başarısız olunca hükümeti devirmek için silahlı süreci desteklediler. Silah taşıma, her muhalifi kargaşaya ve terörist eylemlere yöneltti.

Silahlı gruplar, göstericileri destekleme adı altında onlara katılıp ateş açıyordu.

Amerika’nın Irak’a saldırısı sırasında Suriye’ye çok sayıda silah sokuldu. Aşırılık, uzun yıllar önce de Suriye’de vardı. Ama Amerika’nın Afganistan’ı ve Irak’ı işgal etmesinden sonra çok daha şiddetlendi.

Batı, 70’li 80’li yıllarda terörizm konusuyla ilgilenmiyordu. 

İbrahimi, 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmamam için ikna etmeye çalıştı. Ona yanıtım “bu iç işimizdir” oldu. Aday olmam için bir mani yok. Fakat seçim takvimi açıklanmadan bu konu hakkında konuşmak için çok erken.

Suriye’deki mesele, iç meseledir. Suriye içerisinde çözülmelidir. Teröristlere yapılan silah ve para desteği sona ererse krizin çözümünde engel kalmaz.

Cenevre 2 Konferansı’nın düzenlenmesi için henüz bir net tarih yok.

Suriye, 1997 yılında, kimyasal silah üretmeyi durdurdu.

Biz, yeni bir uluslar arası dengeyle karşı karşıyayız.

Kimyasal silahların savaşı durdurduğu doğru değil. Amerika’nın Suriye’ye askeri müdahalede bulunacağı mesajı iletildi. Biz de askeri hazırlıklarımızı yaptık. Fakat bu askeri planımız, gizli kalacak.

Suriye’den kaçan subayların bazıları Suriye Ordusu’na döndü. Hatta son aylarda şehitler bile verdiler. ÖSO’daki bazı subaylar, Suriye Ordusu’yla çok iyi bir şekilde işbirliği yapıyor.

Suudi Arabistan, Suriye’deki terör örgütlerine para ve silah desteğini alenen verdi. Siyasi ve medya desteğini de veriyor.

Emir Bender Bin Sultan, Amerika’ya boyun eğen ve Suriye’de çalışan örgütlenmenin bir parçasıdır.

Eğer Hamas, gerçek ve dürüst bir direniş hareketi olmaya karar verirse, onunla oluruz. Ama Müslüman Kardeşler Cemaati olmak istiyorsa, ilişki kurmaya gerek yok.

Hamas’taki Suriye’ye karşı yapılan son açıklamalar dürüst değil. Mursi’nin devrilmesinin sonucu yapılan açıklamalardır.

Suriye, Hamas’a verdiği destekten ötürü en büyük bedeli ödeyen ülkedir. Karadavi’ye karşı sessiz kalmalarını, bize karşı vefasızlık olarak yorumlamıştık.

Suriye, geçmişte olduğu gibi şimdi ve gelecekte de direniş hareketlerinin destekçisi olacak.