Cenevre-2 ve Suriye’de askeri sahadaki durum

28 Ocak 2014

YDH Muhabiri Hasan Sivri, Cenevre-2 Konferansının sürdüğü bu günlerde Suriye’de askeri alandaki durumu yazdı.

30'dan fazla ülkenin katılım gösterdiği Cenevre-2 konferansına ilişkin yapılan yorumlarda müzakere sürecinden ciddi bir sonuç çıkmayacağı fikri ağırlık kazanıyor.

Cenevre'de geçici hükümet kurma beklentisi içindeki muhalif Ulusal Koalisyon heyeti ile dün, krizin çözümü ile ilgili vizyonunu da içeren bir siyasi bildiri takdim eden Suriye heyeti arasındaki görüşmelerde,  BM Suriye Özel Temsilcisi Ahdar İbrahimi'nin de basın açıklamasında dediği gibi esas konular hala tartışılmış değil.

Şu ana kadar abluka altındaki eski Humus mahalleleri, Şam kuzey kırsalında yer alan Adra ve Halep'te kuşatma altındaki Şii köyleri Nubbul ve Zehra köyleri için insani yardım ve ablukaların kaldırılması konusunda atılması düşünülen adımlar konuşuldu.

Uzlaşmalar Cenevre’den önce de sağlanmıştı

Oysa Cenevre'den önce de sahada buna benzer uzlaşılar sağlanmıştı. Suriye yönetimiyle koordinasyon içinde olan Birleşmiş Milletlerin Suriye'deki heyeti ve Kızılay örgütlerinin girişimleriyle Şam kırsalında bir çok bölgede, ağır silahlarını ve militanlarını teslim eden silahlı gruplar ile ordu arasında uzlaşmalara varılmıştı.

En son Şam kırsalında şiddetli çatışmalara sahne olan Berze'de, sağlanan uzlaşıdan sonra yüzlerce aile evine dönmeye başladı.

Benzer bir anlaşma yine Şam kırsalı Kabun'da sağlandı. Aynı şekilde yardımlar bu bölgeye de ulaştırıldı ve aileler geri dönüyor.

Şam'da yer alan bir diğer önemli mahalle Jobar için de benzer uzlaşılar için görüşmelerin sürdüğü söyleniyor.

Suriye yönetimi sivillerin çıkışını kabul etti

BM Suriye Özel Temsilcisi Ahdar İbrahimi, yaptığı açıklamada Humus eski kentinde abluka altında olan mahallelerden, kadın ve çocukların güvenli çıkışı için, Suriye yönetiminin, güvenli koridor oluşturulması ve mahallelere yardımların ulaştırılmasını kabul ettiğini belirtti.

Humus valisi ise yaptığı açıklamada Humus eski kentte 3 mahallenin olduğunu ve Cenevre-2 görüşmelerinden önce yardım ulaştırılması için BM heyeti ve Kızılay dernekleri ile bir kaç defa koordine olduklarını belirtti; ancak gönderilen yardım kamyonlarının ya silahlılar tarafından kaçırıldığını ya da engellediğini söyledi.

Bahsi geçen 3 mahalleden birinde Hıristiyanların çoğunlukta olduğu ancak krizden sonra çoğunluğu göç etmiş olsa da bu mahallede kalan yaklaşık 70 kişinin silahlı gruplarca bir kilisede rehin tutulduğu bildiriliyor.

Ateşkes ve IŞID- İslami Cephe Savaşı

Cenevre ile birlikte gündeme gelen bir diğer konu ise, Halep başta olmak üzere, ateşkesin sağlanması.

Cenevre'deki Suriye yönetimi heyetinde yer alan Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı Buseyna Şaban bugün yaptığı açıklamada şimdiye kadar herhangi bir şey üzerinde anlaşma sağlanmadığını, Halep'in ise daha konuşulmadığını söyledi.

ABD, sahadaki müttefiklerini silahlandırmaya başladı

Reuters'in bugün son dakika anonsuyla girdiği haberde ise Amerika'nın, ılımlı muhalefeti hafif silahlarla silahlandırma kararı aldığı belirtildi.

Bu yeni gelişme Cenevre'de “Amerika güç dengelerini tekrar değiştirmeye mi çalışıyor'' sorusunun sorulmasına neden oldu.

Suriye yönetimi heyetinde yer alan Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad konuyla ilgili açıklamasında, “Cenevre anlaşmasına göre Amerika, böyle bir yardımda bulunamaz'' dedi.

Bugünkü görüşmelerde, taraflarca farklı yorumlanan Cenevre-1 tartışılmaya başlandı. Cumhurbaşkanlığı Danışmanı Buseyna Şaban bu konuda ''Cenevre-1, alınan siyasi kararların uygun koşullarda hayata geçirilmesi için terörün durması gerektiğini söyler'' dedi.

Uygun koşulların sağlanması konusu iki tarafı da aşan bir konu gibi gözüküyor. Özellikle Halep'te IŞID ile İslami Cephe savaşı tekrar alevlenmişken.

El-Meyadin televizyonunun canlı konuğu olan Ulusal Koalisyon üyesi “İslami Cephe siyasi çözüme hazır'' dese de İslami Cephe ve sahadaki diğer güçler, 4 maddeden oluşan ön şartlarının gerçekleşmemesi halinde hiç bir siyasi çözümü kabul etmeyeceklerini açıklamışlardı.

Sahada etkin olan ve el-Kaide'nin uzantıları olan Nusra Cephesi ve IŞID ise siyasi çözümü ve diyalogu toptan reddediyor.

IŞID- İslami Cephe Savaşı

Cenevre konferansı öncesi  ‘terörle mücadele’ kartını yönetimden almak amacıyla IŞID'e karşı, İslami Cephe eliyle başlatılan savaşta 20 gün gibi bir sürede 1600'den fazla militan öldü.

Başlangıçta özellikle İdlib kuzeyi başta olmak üzere bir çok noktadan çekilen IŞID, beklentileri boşa çıkararak İslami Cephe ve onun safında IŞID'e karşı savaşan diğer örgütlere çok ağır bir darbe vurmuş oldu.

Bu savaşta 250'ye yakın sivil can kaybı ile beraber IŞID saflarından yaklaşık 450, İslami Cephe'den ise 850 civarında militan öldürüldü.

Savaşta iki taraf da en vahşi infaz, idam ve işkence yöntemlerini kullandı. Ilımlı diye nitelenen İslami Cephe militanlarının IŞID militanlarının eşlerini ve kadınlarını kaçırıp tecavüz ettiği de iddia edildi.

İslami Cephe Rakka’da ağır yenilgi aldı

20 günlük çatışmaların ardından, daha önce Ahrar Şam Hareketi ve Nusra Cephesine ait karargahların olduğu Rakka kenti tamamen IŞID'in eline geçti.

Özgür Suriye Ordusu’nun son kalıntıları ise IŞID'e biat etmek zorunda kaldı. Bu savaşta İslami Cephe ağır bir yenilgi aldı.

Rakka'nın kuzeyinde ve Akçakale'ye sınır olan Tel Abyad kentinde yaşananlar bu yenilgiyi özetler nitelikte.

Şarku’l Avsat gazetesine, Akçakale'den röportaj veren, sahanın en etkin örgütlerinden Ahrar Şam militanı bu konuda şunları söyledi:

''Burada gördüğünüz adamlar, 10 gün önce silah tutan adamlardı. Şimdi hepimiz, Türkiye'ye, Akçakale'ye sığınmak zorunda kaldık. Çünkü IŞID, bizi yıllardır yaşadığımız ve rejime karşı silahlandığımız Tel Abyad'dan kovdu. Bizden yakaladıklarını idam ettiler, bizi kara listeye aldılar, biz de kaçmak zorunda kaldık. Türkiye'ye sığındık. Şimdi mülteci konumundayız. Ahrar'dan liderlerimiz bize çekilin dediler, biz çekilmedik savaştık ama kaybettik.''

IŞİD-YPG savaşı

Tel Abyad bugün, YPG ile IŞID arasındaki çatışmalara da sahne oldu. Ateşkesin gündemde olduğu Halep ise ikiye ayrılmış durumda.

Doğuda IŞID, batıda ise İslami Cephe var. İki tarafta da rehineler var. Savaşın son iki gündür alevlenmesine neden olan olay ise, IŞID Emiri Ebu Bekir Bağdadi'den sonra örgütte söz geçen ve örgütün 2.adamı olarak bilinen Şeyh Haci Bekir'in İslami Cephe tarafından suikast ile öldürülmesi oldu.

IŞID, Şeyh'inin intikamını almak için batı Halep'e konvoylar çıkardı. İlk çatışmalara bakılırsa IŞID, Cephe'nin daha batıya çekilmesine neden olacak.

Uzlaştırma girişimleri

Körfez Şeyhlerinin, el-Kaide lideri Eymen Zevahiri'nin ve Nusra Lideri Colani'nin tüm çabalarına rağmen savaşmaya devam eden tarafların, Cenevre'de, sahadakiler tarafından tanınmayan muhalif Koalisyon heyetinin altında imzası olacağı kararları kabul etmesi ve hayata geçirmesi mümkün müdür?

Arabistanlı Şeyh Abdullah El-Muheysin’in, taraflar arasında, ortak mahkemeler kurarak barış sağlama girişimi, Nusra dahil bazı örgütler tarafından kabul edildi.

Fakat İslami Cephe girişime sessiz kaldı. IŞID ise girişimin kabul edilmesi için, Cephe'nin pek kabul etmeyeceği bazı ön şartlar sundu. Kuzey Halep başta olmak üzere Cephe ve IŞID  arasındaki vahşi savaş sürecek gibi görünüyor.