Suudi Arabistan’ın Önde Gelen Şii Liderleri

01 Ocak 1970

SAAF-El-Cezire’nin Suudi Arabistan’daki Şii liderlerle ilgili hazırladığı raporu arkadaşımız Furkan Torlak çevirdi.

 

Suudi Arabistan’daki Şii din adamları başından beri kendi toplumları ile Suudi Arabistan hükümeti arasındaki ilişkilerde önemli rol oynadılar. Şii ulema, genellikle kendi toplumlarının meseleleriyle ve talepleriyle ilgilenmiş ve bu taleplerin karşılanması noktasında hükümet yetkilileriyle birlikte çözüm üretmişlerdir.

 

Şii ulemanın siyasi bakış açısı ve toplumsal gerçekleri değerlendirmesi farklılık arz etse de çoğunlukla yürürlükte olan siyasi düzenle uyumlu bir ilişki içerisinde bulunmuşlar; bölgede yoğun olarak etkinlik gösteren gerek Türklerle, gerekse İngilizlerle ve rekabet içerisinde olan farklı yapılarla birlikte hareket etmemişlerdir. Nitekim hem İngilizler hem de Türkler, birçok kez, Şiileri kendileriyle anlaşmaya ve Suudi yönetimine karşı hareket etmeye teşvik etmişlerdir.

 

Öte yandan Şii ulemanın bu süre zarfında gündeme getirdiği taleplerine dikkat ettiğimizde dini özgürlükleri ve ekonomik-siyasi meselelerde diğer vatandaşlarla eşitliği vurguladıklarını görüyoruz.

 

Şimdi Şii toplumunda, toplumsal ve siyasi dengeyi sağlama noktasında önemli rol oynamış ve oynamakta olan önde gelen dini şahsiyetleri doğum tarihlerine göre sıralayarak tanıtacağız.


Şeyh Muhammed b. Nasır en-Nemr (1856–1927)

 

Kuteyf’teki “El-Avamiyye” beldesinde doğmuştur. Dini ilimleri tedris ettiği Necef’te 15 yıl ikamet etmiş; küçük yaştan itibaren görme yetersizliğine rağmen içtihat derecesine ulaşmıştır.


Şeyh Nemr, tıp, astronomi, geometri konusundaki bilgisiyle nam salmış; vatanına döndükten sonra birçok âlim onun ellerinde yetişmiştir. Birçok eseri bulunan Şeyh Nemr’in eserleri halen daha basılmamış olarak el yazmaları arasında bulunmaktadır.


Kral Abdulaziz’in, Kuteyf’in ileri gelenleriyle yaptığı pazarlıklarda Şeyh Nemr, sert bir tavır takınmış; insanları silahları teslim etmemeye çağırmıştır. Bölgeye uygulanan ekonomik ambargonun artırılması ve Vehhabilerin Şiilere yönelik baskılarının artması sonrası da Şiileri silahlı direnişe yöneltmiştir.


Bu direniş sonucu emirlik sarayı muhasaraya alınmış; Şiiler kendilerine liderlik oluşturmuş; tam bu sırada İngilizler Kuteyf bölgesini alelacele muhasara etmiş; böylelikle Şiiler engellenmiştir. Kral Abdulaziz’in Cubeyl bölgesini ziyaret etmesi ve bölgedeki yerlilerle anlaşması sonrası sorun çözülmüş; ayrıca Kral kendisinden önce üst düzey bir grup göndermiştir. Şeyh Nemr, 1927 yılında vefat etmiş ve doğum yeri olan el-Amiriyye’ye gömülmüştür.


Şeyh Hasan Ali el-Bedr (1857–1913)


Kuteyf’teki önemli müçtehitlerden biridir. Kral Abdulaziz’e biat etme noktasında muhalif bir tavır sergilemiştir. O böylelikle baskıların ve Vehhabilerin etkinliğinin artacağını düşünmüştür. Bu düşüncesini genel bir toplantıda açıkça ilan eden Şeyh Hasan, Kuteyf’ten ayrılmış; Irak’a yerleşmiştir.


Şeyh Hasan Irak’ın Kazımiyye şehrinde vefat etmiştir. “Muvahhidleri Dini Savunmaya Davet” adlı kitabın yazarıdır. Şeyh Hasan bu kitabı Libya’nın İtalyanlar tarafından işgal edilmesi üzerine halkı Libya topraklarını savunmaya yönlendirmek için yazmıştır.


Şeyh Hasan Irak’ta İngiliz sömürgesine karşı başlatılan “Işrin Kıyamı”na da katılmıştır.


Şeyh Ali b. Hasan Ali el-Huneyzî (1868–1943)


Kuteyf’teki köklü ailelerdendir. Kuteyf’te doğmuş, ilk okuma yazmayı burada öğrenmiştir. Daha sonra dini eğitimini sürdürmek üzere Irak’taki Necefu’l- Eşref şehrine giden Şeyh Ali, 1891–1905 yılları arasında bu şehirde ikamet etmiştir. Şeyh Ali, önde gelen âlim ve dini otoritelerden içtihat izni alarak eğitimini bitirdikten sonra vatanına dönmüştür.


Şeyh Ali, Türklerin yönetimi süresince Şer’i hâkimlik görevini sürdürmüştür. Yine Şeyh Ali, Suudi yönetimin kurulduğu ilk dönemlerde de bu görevine devam etmiştir. Şeyh, Şii bölgelere karşı bedeviler tarafından yapılan saldırılara karşı direnme ve karşı koyma noktasında önemli bir rol oynamıştır. Yine Şeyh Ali, Kral Abdulaziz’in İhsa bölgesini teslim alması ve Kuteyf’e girmeye kararlı olduğunu ilan etmesi sonrası kan dökülmemesi için Türk valiyi Kuteyf’ten çıkmaya ikna etmiştir.


Şeyh Ali, Şii liderlerin Kral Abdulaziz’le dini inançları noktasında özgürlüklerini ve mezhebi şiarlarını serbest bırakması şartıyla Kral Abdulaziz’le biat üzerine yaptıkları anlaşmanın başını çekmiştir. Anlaşma sonrası Şeyh Ali, Kuteyf bölgesinde şer’i hâkimlik görevini sürdüren tek kişidir.


Bölge halkından istenen vergilerin artırılması ve gönüllülerin (Vehhabiler) ardı kesilmeyen baskıları halk tabanında sıkıntılara yok açmış; Şeyh Ali yetkililerle ortamın durulması için Suudi Arabistanlı yetkilerle temaslarda bulunmuş, yetkililerle birlikte barışçıl metotlarla meseleyi çözmüştür.


Şeyh Ali, bir hastalık sonucu 1943 yılında Bahreyn’de ölmüş, cenazesi Kuteyf’e götürülmüş ve orada defnedilmiştir.


Şeyh Musa b. Abdullah Ebu Hamsin (1874–1932)


Şiilerin İhsa’ bölgesindeki en büyük müçtehididir. El-Hefuf şehrinde doğmuş, henüz 12 yaşındayken Irak’taki Necefu’l- Eşref şehrine dini eğitim almak üzere yola çıkmıştır. İlmi havzanın önde gelen âlimlerinden içtihat izni alıp, dini otorite (merce-i taklit) olmuştur. İhsa’ya döndükten sonra toplumsal hizmetlere yoğunlaşan Şeyh Musa, genel kadı olmuş, kararları resmi olarak geçerli sayılmıştır. Şeyh Musa’nın fetva verdiği bir meseleye bölgedeki hiçbir hâkim karşı çıkmamıştır.

Şeyh Musa, İhsa’ bölgesi halkının Kral Abdulaziz’le 1912 yılı Nisan ayında yaptıkları toplantının başkanlığını yapmıştır. Şeyh Abdullatif el-Molla’nın evinde yapılan toplantı sonrası biat noktasında anlaşmaya varılmış; halkın dini özgürlüklerine garanti verilmesine karşılık bölgede güvenlik ve istikrar hâkim olmuştur.


Şeyh Abdulhamid b. Şeyh Ali el-Hatiyy (1910–2001)


1910 yılında Kuteyf’te doğan Şeyh Abdulhamid, matematik, Arap dili edebiyatı ve İslam hukuku dersleri almıştır. 1937 yılında Irak’taki Necefu’l- Eşref’e yönelen Şeyh Abdulhamid, hazırlık derslerini bitirdikten sonra önde gelen din adamlarından içtihat dersleri almıştır. Fıkıh, yargı, mantık ve usul-u fıkıh gibi ilimlerde kendisine icazet verilmiştir.


Şeyh Abdulhamid, Necef’te bulunduğu süre içerisinde Edebiyatçılar Birliği gibi birçok etkinliğe katılmış; önde gelen edebiyatçılardan dersler almıştır.


Eğitimini tamamladıktan sonra vatanı Suudi Arabistan’a dönen Şeyh Abdulhamid, birçok dini, toplumsal ve kültürel etkinliği yürütmüştür. Yazmaya, araştırmaya ve ders vermeye devam eden Şeyh edebiyat alanında da seçkin bir Şiir ekolü sahibidir.


Şeyh Abdulhamid, birçok farklı yetkiliyle görüşmek ve yazışmak suretiyle Şiilerin dini, ekonomik meselelerindeki isteklerine katılmıştır.


1974 yılında Kuteyf’te vakıflar ve miras mahkemesi başkanlığı görevini üstlenen Şeyh Abdulhamid, 2001 yılında vefat etmiştir. Birçok eseri ve şiiri vardır. Şiir eserlerinin en önde gelenleri “Hüzünlü Ses yahut Necef’in Verdiği İlham”, “Abdulhamid el-Hatıyy’ın Divanı”, “Her Tarlada Bir Çiçek”, “Kuteyf’in İlhamı ya da Duyguların İlhamı”, “Nurun Karanlıkla Savaşı” ve “Hatıyy’ın Hatıraları” adlı eserlerdir.


Şeyh Bakır Musa Abdullah Ebu Hamsin (1915–1992)


El-Hefuf şehrinde doğmuştur. İlk eğitimini İhsa’nın büyük âlimlerinden sayılan babasından almıştır. İlk eğitimini burada tamamlayan Şeyh Bakır, 1929 yılında Irak’taki Necefu’l- Eşref şehrine gitmiş; burada dini eğitimini sürdüren Şeyh Bakır, Lübnan ve Irak’taki birçok gazeteye çeşitli makaleleriyle katılmıştır.


1968 yılında İhsa’daki Caferi vakıflar ve miraslar mahkemesinde hâkimlik görevine gelen Şeyh Bakır, dini eğitim vermiş; çeşitli dini ve toplumsal etkinliklerde bulunmuştur. Şeyh’in bu doğrultudaki faaliyetlerinden birisi de dini eğitim kuruluşları açmasıdır. İhsa’daki ilmi ve edebi mirası toplayan Şeyh Bakır, Suudi Arabistan hükümetinin topraklara belge verme işlemini de kolaylaştırmıştır.


Şeyh Bakır, 1992 yılında vefat edene kadar hâkimlik görevini sürdürmüştür. Medine’deki Baki mezarlığına defnedilen Şeyh Bakır, şiir, tarih, edebiyat ve ahlak konusunda birçok kitap yazmıştır. Eserlerinin önde gelenlerinden birisi “Şiiliğin Arap Edebiyatı Üzerindeki Etkisi” adlı kitaptır.


Şeyh Muhammed b. Selman el-Haceri (1923 yılında doğmuştur)


İhsa bölgesindeki el-Hefuf şehrinde 1923 yılında dünyaya gelmiştir. Kuran-ı Kerim, okuma yazma eğitimini, Arap edebiyatı, İslam hukuku ve kelam ilmi derslerini tamamlamıştır.


1945 yılında dini eğitim için Irak’a giden Şeyh Muhammed, burada yirmi yıldan fazla ikamet etmiş, önde gelen âlim ve dini otoritelerden içtihat izni almıştır.


1969 yılında vatanına geri dönen Şeyh Muhammed, ders verme ve dini yönlendirme faaliyetlerine başlamıştır. Şeyhin, İhsa’daki ilmi havzaların oluşumu ve desteklenmesi noktasında önemli katkıları olmuştur. Onun kurduğu eğitim kurumlarından birçok din âlimi çıkmıştır. Şeyh eğitim noktasında olduğu gibi birçok toplumsal meseleyle de ilgilenmiştir.


Şeyh Muhammed, hâlihazırda İhsa’daki Caferi vakıflar ve miraslar mahkemesinde hâkimlik görevini yürütmektedir.