YDH- Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Hz. Fatıma’nın doğum günü münasebetiyle kutlanan Dünya Müslüman Kadınlar Günü münasebetiyle yaptığı konuşmada Lübnan’da ve bölgede yaşanan gelişmelere de değindi.
Sözlerine Hz. Fatıma’nın doğum gününü tebrik ederek başlayan Seyyid Hasan Nasrullah, konuşmasının Lübnan’daki ve bölgedeki gelişmelerle ilgili değerlendirmeler yaptığı bölümünde öncelikle BM’nin İsrail’in ırkçılık ve ayrımcılık yaptığını belirten ESCWA raporunu geri çekmesi konusuna değindi.
BM’nin ABD baskıları ile çark etmesi ilk değil
ESCWA komisyonu Genel Sekreteri Bayan Rima Halef’i raporun geri çekilmesine tepki olarak istifa etmesinden dolayı tebrik eden Nasrullah, BM Genel sekreterlerinin ABD ve İsrail baskıları sebebiyle çark etmesinin ilk defa rastlanan bir durum olmadığını söyledi.
BM Genel Sekreteri’nin geçen yıl da Suudi Arabistan’ın Yemen’de cinayet işlediğini belirten raporunu geri çektiğini hatırlatan Seyyid Hasan Nasrullah, ‘’Bu kurum, Amerika karşısında her zaman itaatkar ve zelildir ve gerçekleri söyleyemeyecek kadar zayıftır’’ dedi.
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Arap Birliği’nden ve İslam İşbirliği Örgütü’nden BM’nin geri çektiği bu raporun takipçisi olmasını istedi.
Dar gelirlilerin vergi yükü arttırılmamalı
Konuşmasının Lübnan’la ilgili bölümünde vergilerin arttırılması konusuna değinen Nasrullah, şunları söyledi:
‘’Vergi her ülkede var, bu konu siyasi kutuplaşmalardan ve yalanlardan uzak durarak ele alınmalı. Lübnan’da vergiler konusuna insaflı yaklaşmak gerekiyor. Vicdanla ve ulusal çıkarlar gözetilerek bu meseleye bakılmalı. Bu meselede popülizmin kimseye bir yararı yok.
Bizim bu konudaki görüşümüz şudur: İki tür vergi söz konusudur. Örneğin emlak ve lüks tüketim konusundaki verginin ne sakıncası var? Ancak insaflı olmak gerekiyor. Yoksullara vergi koyulmamalıdır. Ben diyorum ki yoksullara ve dar gelirlilere vergileri arttırmayın. Biz bunu 1992’den beri söylüyoruz. Hiçbir zaman dar gelirlilere vergi konmasına oy vermedik. Buradaki açık başka yollarla kapatılabilir. Bu konuda yalnızca cesarete ve doğru kararlara ihtiyaç var.’’
Suriye’nin düşmanları yenildi
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, konuşmasının Suriye ile ilgili bölümünde ise şunları söyledi:
‘’Suriye’deki olayların başlarında ‘Suriye’nin Dostları’ adı altında bir araya gelenler Suriye’ye komplolar kurdular. İki ay içerisinde bu ülkeye hakim olacaklarının hesabını yaptılar. Şu an önlerinde şu acı gerçek var. Umutsuzluk ve yenilgi. Bu ülkelerin hepsi yenildi.
Altı yıl boyunca Arap dünyasının onlarca milyar doları harcandı. Türkiye, Fransa, İngiltere para harcamadı. Arap dünyasının paraları harcandı. Bu para Arap dünyasındaki yoksulluğu, Somali’deki açlığı ortadan kaldırmak için ve daha birçok şey için harcanabilirdi.
Binlerce kişi Suriye’yi devirmek ve onu Direniş Ekseni’nden çıkarmak için savaşa geldi. Ancak bugün bu işlerin sonu onlar açısından bellidir, ümitsizlik ve gerilemedir.’’
Silahlı gruplarla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Nasrullah sözlerini şöyle sürdürdü:
‘’IŞİD, Irak’ta ömrünün sonuna geldi. Onlar için Suriye’de siyasi ve askeri gelecek kalmadı. İntihar saldırıları stratejik ve askeri yenilginin göstergesidir. Bu bir intikamdır, savaşmak değil. IŞİD ve Nusra’nın geleceği işte budur.
Nusra bugün herkes tarafından bombalanıyor. Amerika, Rusya, Türkiye bombalıyor. Nusra Cephesi, Suriye’yi yok ettikten sonra yok edilmekte olduğunu anladı. Şu an Amerika’nın kendilerini aldattığının farkına vardı.
Suriye’ye hakim olma emperyalist projesi yenildi ve Suriye zafer kazandı. IŞİD, Nusra ve diğer tekfirci gruplar yeniliyor. Şu an sadece zaman meselesi söz konusudur.
Diğer muhalif gruplar da yabancı elçilikler ve istihbarat servisleri arasında şaşkın halde dolaşıp duruyorlar ve bazı ülkelerin elinde rehin durumundalar.
IŞİD’in yenilgisi İsrail’in yenilgisidir
Şu an Suriye’de düşman cephesi içerisinde savaşmakta olan tüm Suriyelilere sesleniyorum: Bu proje başarısız oldu, yenildi. Netanyahu, Moskova’ya gitti ve Putin’e tutundu.
Çünkü IŞİD’in yenilgisinden korkuyor; IŞİD’in yenilgisi kendi yenilgisidir.
İster bilin ister bilmeyin sizler Amerika ve İsrail cephesinde savaşıyorsunuz. Dökülen bunca kan yeterli değil mi?
Ben sizleri silahlarınızı bırakmaya, Amerika ve İsrail cephesinden Direniş cephesine geçmeye davet ediyorum. Bu iş hala yapılabilir.’’