YDH-İran’da yayımlanan Maşrık gazetesi, Rusya’nın Suriye’deki dördüncü yılına giren askeri varlığını değerlendirdi.
***
Rusya, üç yıl önce Suriye savaşına askeri ve operasyonel boyutta doğrudan giriş yaptı ve bu süre boyunca askeri ve diplomatik alanda birçok gelişmeye tanık oldu.
Bu süre içerisinde Rusya’nın hava desteği, Suriye’deki haritanın değişmesinde ve IŞİD ile diğer terörist grupların kontrolü altında bulunan geniş bir alanın kurtarılmasında etkili oldu.
Rusya bununla eş zamanlı olarak diplomatik müzakerelerde de birçok konuda Suriye’ye destek oldu.
Bütün bunlarla birlikte Rusya, Suriye dosyasını kendi bölgesel çıkarları doğrultusunda ele aldı ve çeşitli bölgesel taraflarla taktik ittifaklar kurdu. Bunu, bölgede Amerika’nın nüfuzunu azaltıp, kendi askeri, siyasi ve ekonomik nüfuzunu arttırarak bölgedeki siyasi, ekonomik ve askeri dengeyi kendi lehine çevirmek için kullandı.
Üç yıl önce Rusya’nın Suriye’deki askeri müdahalesinin uzun süre devam edemeyeceği düşünülüyordu.
Bazı uluslararası medya organları, kimi Rus yetkililerinden naklen Rusya’nın Suriye’deki operasyonları için 100 günlük bir limit öngörüyorlardı. Ancak bugün Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığı dördüncü yılına girdi.
Yani gün olarak 1100 gün oldu ki bu da tahmin edilen sürenin 11 katı demek. Bununla birlikte Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını sona erdireceğine dair hiçbir sinyal yok.
Rusya, Suriye’deki askeri varlığını dünya siyasi haritasında daha etkili bir rol oynamak gibi çeşitli hedefler için sürdürüyor.
Rusya’nın yaklaşımı ideolojik değil
Rusya’nın Suriye’deki yaklaşımı, Şam’ın diğer müttefiklerinin aksine ideolojik değildir. Rusya’nın yaklaşımı, taktik mülahazaları ve bölgesel çıkarları içeriyor.
Bu yüzden de Moskova, Suriye’de çatışan çeşitli taraflarla bir denge ilişkisi kurmaya çalışıyor.
Moskova, Şam’ın düşmesini ya da Suriye’nin bölünmesini bir kırmızıçizgi olarak görüyorsa da bu süre boyunca iki tarafın da çıkarına olacak şekilde siyonist rejimle, güvenlik ve saldırı koordinasyonu kurdu.
Tel Aviv ve Moskova, Suriye’nin kara ve hava sahasında serbestçe faaliyet gösterme konusunda birbirlerine engel çıkarmamaya çalıştı. Halbuki Şam hükümeti konusunda her iki tarafın çıkarları birbiriyle tamamen çelişiyordu.
Bununla birlikte Rusya, mevcut şartlarda siyonist rejimler açık bir karşıtlık içine girip kendine sorun yaratmamayı tercih etti.
Bu durum siyonist rejimin yaptığı ihlal sebebiyle Rus keşif uçağının düşmesine ve 15 Rus istihbarat askerinin ölmesine sebep olan saldırısı sebebiyle sarsıntıya uğradı.
Bu gelişme son dönemde iki taraf arasında bir gerginlik yarattı; ancak bu mesele bu yazının konusu değil.
Rusya, İran’la askeri alanda ve güvenlik konularında stratejik ilişkilerini güçlendirmeye çalıştı. Ayrıca Türkiye’nin Rus Sukhoi uçağını düşürmesinden sonra yaşanan gerilimin ardından Ankara’yı Şam’ın çıkarları doğrultusunda yönlendirdi ve Türkiye’nin yönünü önemli ölçüde değiştirdi.
Rakamlarla Rusya’nın Suriye’deki üç yıllık askeri varlığı
Rusya Savunma Bakanlığı, Rus ordusunun Suriye’deki üç yıllık askeri varlığıyla ilgili bazı veriler açıkladı.
Bu verilere göre bu süre içerisinde 63 bin 12 Rus askeri Suriye’ye gönderildi. Bunlardan 434’ü general, 25 bin 738’i terörle mücadele eğitimi almış subaydı.
Bu süre içerisinde Rus savaş uçaklarıyla 39 bin hava operasyonu gerçekleştirildi.
Rus Savunma Bakanlığının açıklamasına göre bu saldırıların sonucunda 76 bin silahlı militan öldürüldü. Bunlardan 2500’ni eski Sovyetler Birliği devletlerine mensup teröristler oluşturuyor.
Hava operasyonlarına ilaveten Rusya, bu süre içerisinde 86 savaş gemisi ve 14 denizaltı kullanarak 189 deniz operasyonu da yaptı.
Suriye ve Rusya 2015 yılının ağustos ayında bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma doğrultusunda Rus askeri güçleri, herhangi bir süre sınırlaması olmaksızın Hmeymim askeri üssünden istediği gibi yararlanma hakkı elde etti.
2016 yılının ağustos ayında da Rusya, Hmeymim hava üssünü geliştirmek istediğini açıkladı. Rusya’nın bu hava üssündeki tadilatlarından sonra havaalanındaki uçuş bandı genişliği 100 metreye, uzunluğu ise 4 bin 600 metreye ulaştı.
Bu hava üssünde halen S-400 Triumph hava savunma sistemleri, Pantsir hava savunma sistemleri, taarruz helikopterleri ve Sukhoi-34, Sukhoi-33, Sukhoi-25, Sukhoi-24 ve Mig-31 tiplerinde savaş uçakları ve bombardıman uçakları, yer alıyor.
Tartus üssü
Bu üs, Rusya’nın Akdeniz’in sıcak sularındaki tek üssüdür. Bu üs, 1971’de imzalanan anlaşma ile Sovyetler Birliği deniz filosunun ana karargah üssü olmuştur.
Rusya, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra bu üssü kullanmayı askıya almıştı. Ancak 2008 yılının eylül ayında Rus deniz filosu bu limanı yeniden inşa etmek için faaliyetlere başladı.
Moskova, 2017 yılı sonlarında bu deniz üssünü genişletme projesini Duma meclisine sundu.
Bu deniz üssünde, S-400 Triumph hava savunma sistemleri, Pantsir hava savunma sistemleri, KA-300 P kıyı savunma sistemleri bulunuyor.
17 Eylül 2018’de Rusya’ya ait İl-20 uçağının düşmesinden sonra Hmeymim ve Tartus üslerine elektronik savaş sistemleri yerleştirildi.
Rusya ayrıca Suriye ordusuna da S-300 hava savunma sistemi verme ve bu sistemleri kullanacak olan Suriyeli personeli eğitme kararı aldı.
Öte yandan bazı gayri resmi gruplar da Suriye’deki çatışmalarda Rusya’dan yana savaştı.
Bu gayri resmi gruplar, özel olarak Deyr ez-Zor, Humus ve Rakka’daki petrol kuyuları bölgesindeki çatışmalarda gözlemlendi.
Bu çatışmalarda yer alan özel güvenlik şirketlerinden biri olarak Wagner özel güvenlik şirketine değinilebilir.
Rusya’nın Suriye’deki hava aracı kayıpları
Bu süre içerisinde Rusya’nın Suriye’nin çeşitli bölgelerinde 14 hava aracının düştüğü açıklandı. Bunlara ilişkin ayrıntılar aşağıdaki şekildedir:
Sukhoi-24: Türkiye, bu uçağı 2015 yılında kendi sınırı yakınlarında düşürdü.
Mig-28: 2016 yılının nisan ayında, Suriye’nin güney bölgesinde düştü.
Mig-28: IŞİD teröristleri, 2016 yılının temmuz ayında düşürdüler.
Mig-8: Silahlı gruplar tarafından 2016 yılının ağustos ayında düşürüldü.
Mig-35: 2016 yılının ekim ayında terörist grupların roketiyle düşürüldü.
Mig-29: Kasım 2016’da teknik arıza sebebiyle denize düştü.
Sukhoi-24: 2017 yılının ekim ayında uçuş sırasında düştü.
Sukhoi-33: 2017 yılının aralık ayında teknik bir arıza sebebiyle düştü.
Mig-24: 2017 yılının aralık ayında teknik bir arıza sebebiyle düştü.
An-26: 2018 yılının mart ayında iniş sırasında düştü.
Sukhoi-30: 2018 yılının mayıs ayında pistten havalandıktan sonra düştü.
Ka-52: 2018 yılının mayıs ayında teknik bir arza sebebiyle düştü.
Sukhoi-25: Suriye’deki terörist gruplar tarafından imha edildi.
İl-20 keşif uçağı: 17 Eylül’de Siyonist rejimin saldırısı sebebiyle, Suriye hava savunma sistemleri tarafından yanlışlıkla düşürüldü.