YDH- Rus basınında yer alan haberlere göre bugün Soçi kentinde bir basın toplantısı düzenleyen Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, İdlib’in yüzde 90’ının terör örgütü Nusra Cephesi’nin işgali altında bulunduğunu söyledi.
Lavrov “Teröristlerin İdlib’deki geniş çağlı varlığına rağmen Batılı ülkeler buradaki durumun kalıcı hale gelmesini istiyor. İdlib’in yüzde 90’ı Nusra’nın kontrolü altında; ancak Batılılar bu bölge sanki Suriye’nin siyasi geleceğiyle ilgiliymiş gibi davranıyor” dedi.
Sergey Lavrov, Astana sürecinin garantörleri olan Türkiye, Rusya ve İran’ın liderlerinin yarın Soçi kentinde yapacağı üçlü görüşmenin yanı sıra Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ikili görüşmeler de yapacağını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazı Batılı ülkelerin, şu anda Nusra Cephesi’nin yüzde doksanına sahip olduğu terörizm adasının önümüzdeki siyasi sürece bir şekilde katılmasını istedikleri yönünde bilgiler geliyor. Doğal olarak teröristlerle hiçbir görüşme yapılamaz. Batılı ortaklarımız ilk defa çifte standart uyguluyor değiller, bu nedenle demin sözünü ettiğim bilgilerin doğruluk taşıyabileceği ihtimalini dışlamıyorum.”
Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan arasında İdlib’deki çatışmasızlık bölgesiyle ilgili mutabakatın muhtevasına da değinerek şunları söyledi:
“Mutabakat, Suriye hükümetiyle normal bir diyalog yanlısı olan muhalefeti teröristlerden ayırıp böylelikle teröristleri izole etmek ve imhaya devam etmekten ibaret, çünkü hiçbir mutabakat, Suriye topraklarında bu terörist yuvasının sonsuza kadar korunmasını öngörmez.”
Lavrov, 14 Şubat’ta (yarın) Rusya, İran ve Türkiye liderlerinin Soçi’de görüşeceklerini, burada Putin ile Erdoğan arasında ikili bir görüşme de yapılacağını belirterek şunları söyledi:
“Elbette, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yapılacak görüşmede en önemli meselelerden biri İdlib çatışmasızlık bölgesi meselesi olacak. Herkes, Nusra Cephesi’nin kontrol altında tuttuğu toprakları fiilen üç katına çıkardığı bu bölgede güçlenmeye devam etmesine izin verilemeyeceğini anlıyor. Orada, yasadışı silahlı yapıların savaşçılarını Nusra’dan ayırmak yerine tam tersi bir süreç cereyan ediyor.”
Lavrov, Rusya’nın Şam’a Suriye topraklarının kurtarılmasında her tür yardımı yapmaya niyetli olduğunu vurgulayarak sözlerine şunları ekledi:
“Yineliyorum: Suriye hükümetine, Suriye silahlı kuvvetlerine, topraklarını özgürleştirme meselesini çözmelerine yardım etmek için her şeyi yapacağız. Uluslararası hukuk gereği de geliştirmemiz gereken Suriye ordusunun faaliyetlerini destekleyeceğiz.”
Lavrov, Suriye ordusu ve hükümetinin, ülkenin kurtarılması sürecinde uluslararası hukuk normlarına uygun davrandığının, bunun da Rusya tarafından titizlikle gözlendiğinin altını çizdi: “Mesela, batı koalisyonunun Rakka’da yaptığını biz yapmayız. Halep’in nasıl özgürleştirildiğine, Doğu Guta’nın nasıl özgürleştirildiğine ve yüzbinlerce insanın bu yerleşim yerlerine çoktan dönmüş olduğuna baktığımızda hepimiz buna eminiz; ama Rakka’da daha cesetler toplanmadı, mayınlar temizlenmedi. Böyle bir şeye imkan vermeyiz, Suriye hükümeti de olayların bu şekilde gelişmesini kesinlikle istemiyor.”