20 Ağustos’ta Rus muhalif Aleksay Navalnıy, Sibirya’daki Tomsk kentinden Moskova’ya yolculuğunda rahatsızlanarak Omsk kentindeki bir hastaneye kaldırıldı ve sonra Almanya’ya sevk edildi.
Ardından Navalnıy’ın “Noviçok” maddesiyle zehirlendiği iddiaları Batılı hükümetler tarafından dile getirilirken, Rus doktorlar Navalnıy’ın kanında herhangi bir toksik maddeye rastlanmadığını öne sürdü. Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR) Direktörü Sergey Narışkin de geçen hafta, Navalnıy’ın Almanya’ya giderken kanında zehir olmadığı bilgisini paylaştı.
Olayın kronolojisi20 Ağustos tarihli kamera kayıtlarına bakılacak olursa, Navalnıy’ın içinde zehir olduğu öne sürülen çayı sözcüsü Kira Yarmış’ın elinden aldığı görülüyor.[1] Sonra 08.01'de uçağı kalkıyor, rahatsızlanmasının ardından Navalnıy, sabah 8.30 civarında tuvalete gidiyor ve sabah 8.50'de uçuş ekibi tarafından bilinci kapalı bir halde bulunuyor. Kaptan pilot daha sonra Omsk’a acil iniş yapmaya karar veriyor, acil iniş talebinden 5 dakika sonra Navalnıy’ı taşıyan uçağın ineceği havalimanında asılsız bir bomba ihbarında bulunuluyor.
Omsk’ta acilen hastaneye kaldırılan Navalnıy burada yapay komaya giriyor ve sonrasında zehirlendiği yönündeki iddia, sözcüsü Yarmış tarafından basına duyuruluyor. Çok geçmeden Navalnıy’ın ailesi ve destekçileri, Omsk’taki doktorlara güvenmediklerini söyleyerek, Almanya’ya nakledilmesi talebinde bulunuyor.
22 Ağustos’ta Navalnıy uçakla Almanya’ya naklediliyor; ilk iki gün sessiz kalan Alman doktorlar, nihayetinde Navalnıy’ın kolinesteraz inhibitörüyle zehirlendiği yönünde bir açıklamada bulunuyor. Kolinesteraz inhibitörleri, Alzheimer ilaçlarında, glokom ve miyastenia gravis tedavisinde, böcek ilaçlarında ve “Sarin”, “VX” ve “Noviçok” gibi kimyasal silahlarda kullanılıyor.
Omsklu doktorlar daha sonra Alman meslektaşlarından Navalnıy’ın zehirlendiği iddialarına kanıt sunmalarını talep ederek, Navalnıy’ın idrarında zehir değil; kafein ve alkol tespit ettiklerini söylüyorlar. Navalnıy’ın Tomsk’taki Kaftançikovo köyünde önceki gece saat 2'ye kadar alkol aldığı ortaya çıkıyor.[2] Keza muhtemelen FSB tarafından Navalnıy’ın kızının babasının kokain kullandığına dair yazışmaları sızdırılıyor.
28 Ağustos’a gelindiğinde Navalnıy’ın kabul edildiği hastane, hala komada ve solunum cihazına bağlı olduğunu ancak hayati bir tehlikesinin bulunmadığını açıklıyor. Tedavi masrafları ise, daha önce yakın çevresi tarafından dolandırıcılıkla suçlanan ‘Barış İçin Sinema Vakfı’ yöneticisi, Slovak yapımcı ve hayırsever Jaka Bizilj tarafından karşılanıyor ve yaklaşık çeyrek milyon euroluk bir bütçe tahsis ediliyor.[3]
Hastane, ayrıca Alman Silahlı Kuvvetleri ve Skripal olayının meydana geldiği yere yakın bir konumda olan Porton Down laboratuvarından yardım istiyor.[4] 2 Eylül’de Alman hükümeti, silahlı kuvvetler laboratuvarının, tuhaf bir tesadüf olarak, Navalnıy’ın vücudunda “Noviçok” bulduğunu açıklıyor.[5]
Su kaç derecede kaynar?Navalnıy’ın Noviçok’la zehirlendiği iddasında başka anlaşılmaz yanlar da bulunuyor. İlk başta Rusya devleti Navalnıy’ı gerçekten zehirlemek istediyse, neden kullanılan zehrin bulunması riskini göze alarak onu Alman makamlarına teslim etmişti? Hatta Noviçok kullanılsa Navalnıy, yaklaşık 1 saat sonra uçağa binmek şöyle dursun, anında ölmüş olurdu.
“Noviçok”un kendi sınıfından VX ve Sarin’e göre 5 ila 10 kat arasında daha ölümcül olduğu belirtiliyor. Nöromüsküler tıkanmaya ve diyafram dahil tüm kasların felç olmasına yol açan bir sinir gazı olan VX’in 10 miligramı, sağlıklı bir yetişkini öldürmeye yetiyor. Söz konusu “Noviçok” olunca, bu rakam 1 ila 5 miligram arasına düşüyor. Buradan “Noviçok”un VX’ten 2 ila 10 kat arasında daha ölümcül bir madde olduğu sonucu çıkıyor. Öte yandan “Noviçok”un mucitleri, bileşiğin moleküllerinin nispeten daha düşük bir kaynama noktasına (74 derece) sahip olduğunu belirtiyor.[6] Çay demlemek için gereken suyun 100 derecede kaynadığı konusunda hepimiz hemfikirsek, bu olayda sadece Navalnıy’ın değil; sözcüsü Yarmış’ın, kafeterya çalışanlarının, Navalnıy’ın yanındaki masada oturan şahsın da ölmesi gerektiği sonucuna varılabilir.[7]
Ve hikayede bir dizi revizyona gidiliyor. Bu kez zehrin, Navalnıy’ın otel odasındaki şişe su içinde olduğu öne sürülüyor. Navalnıy’ın Instagram sayfasından paylaşılan görüntülere göre, Navalnıy’ın ekibinin zehirle kontamine olmuş bir nesneye yaklaşırken hiç önlem almadığını gösteriyor. Videoda yalınayak ve şortla gezen birini dahi görmek mümkün.[8]
“Noviçok” belirtildiği düzeyde öldürücü bir maddeyse, şişeye dokunan herkesin ölmesi gerekirdi. Videoda şişenin plastik eldivenle tutulduğu ve basit bir plastik poşete konulduğu görülüyor. Hazmat kıyafetleri olmadan Noviçok dolu bir şişeye güvenle dokunabilmek pek mantıklı görünmüyor.
Bu, Beyaz Miğferler mensuplarının İdlib’in güneyindeki Han Şeyhun’da “Sarin gazından etkilenenlere” terlikle müdahale ettiği görüntüleri anımsatıyor. Dahası, Navalnıy’ın gösterdiği belirtiler, “Noviçok”a maruz kalındığında gösterilecek belirtilerle de uyuşmuyor. Verilen bilgilere göre bir kitle imha silahı olarak tasarlanan “Noviçok”un, suikastlar için hiç de uygun olmadığı sonucu çıkıyor.
Tutarsızlıklar burada da bitmiyor, “Noviçok” maddesinin Skripal’i öldüremediği ve her iki durumda da şüphelinin Kremlin olduğu göz önüne alındığında, neden ilk suikastta işe yaramayan bir madde tekrar kullanıldı? Kremlin’in neden daha ihtiyatlı davranarak daha etkili bir zehir tercih etmediği akıllarda soru işareti bırakıyor.
Üstelik Rusya’nın kimyasal silah stoklarının tamamı, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) kontrolünde imha edildi ve bu işlem 2017'de sona erdi.[9] Ve Rus makamlarından haftalardır gelen çok sayıda talebe rağmen Alman makamları delilleri paylaşmayı reddediyor.
Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’nın geçmişi: Olağan şüpheli kim?Pravda.ru’ya göre bu olayın sebebi, Navalnıy ile ortağı Vladimir Aşurkov arasındaki ihtilaf. Sunulan bazı kanıtlar, Navalnıy’ı — belli ki “Noviçok” harici bir maddeyle — zehirleyenin Yevgeniy Çiçvarkin ve Mihail Hodorkovskiy’e yakın olduğu bilnen Mariya Pevçıh olduğuna işaret ediyor.[10]
Bu noktada Navalnıy’ın Sibirya’ya neden gittiği sorusu soruluyor. Navalnıy, Novosibirsk’e 15 Ağustos tarihinde gitti. Yolculuk sırasında ona sözcüsü Kira Yarmış ve Pevçıh’ın yanı sıra, Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’ndan (FBK) Georgiy Alburov, Pavel Zelenskiy, İlya Pahomov, Vladlen Los gibi isimler eşlik etti.
Programa göre Navalnıy, 13 Eylül seçimleri arifesinde gönüllülerle bir toplantı gerçekleştirdi, yeni bir soruşturma hakkında bir dizi delil elde etti ve daha sonra Tomsk’a gitti.
Burada Tomskvodokanal LLC şirketi öne çıkıyor. Şirket, Moskova merkezli Rosvodokanal’a (RVK) karşı ihaleyi kazandıktan sonra kent genelindeki su şebekelerini işletmeye başladı. RVK, aynı zamanda Aşurkov’un da zaman zaman desteklediği ve ülkenin en büyük merkezi su temini ve sanitasyon sistemleri operatörü. Tüm bu bilgiler, 3 Eylül’de FBK tarafından yayınlanan videoda yer aldı.
Ayrıca RVK’nın çıkar alanı Sibirya’nın çok daha ötesine uzanıyor; şirket, Ryazan makamlarıyla su temini için 49 yıllık bir sözleşme yapmaya çalışıyor. Tomsk’taki yenilgi şirketin planlarını önemli ölçüde etkiledi, bu nedenle Navalnıy meseleye dahil edildi.
Aşurkov ve Pevçıh’ın Navalnıy’ın zehirlenmesinde rol oynadıkları iddiası, aralarındaki ilişkinin mazisine bakınca sıradan bir komplo teorisinin ötesine geçiyor. Bu konu 2010 yılına kadar uzanıyor. Navalnıy o dönem kendi markasını henüz yaratamamıştı ve nihayetinde LiveJournal platformunda bir yatırımcının ilgisini çeken bir blog yayımladı.
Eylül 2006'dan Şubat 2012'ye kadar “Alfa Group” konsorsiyumunun yönetici şirketi CTF Holdings Ltd’de varlık yönetimi müdürü olan Vladimir Aşurkov, kendisiyle temasa geçti. Navalnıy’a şöhret kazandıran Aşurkov, Londra’daki yabancı finansörler William Browder ve Yevgeniy Çiçvarkin ile temasa geçti.
Bu, Aşurkov’un kendi markasını yaratması ve gündem üzerinde etki kazanması yönünde bir strateji oluşturmasına olanak verdi. Navalnıy için bahisler büyük oynandı ve geniş çaplı bir demokratik muhalefet hareketi oluşturulması planlandı.
Takip eden yıllarda Aşurkov, Navalnıy’ı küresel seçkinler arasına soktu; az tanınan bir blog yazarı isim, imaj ve marka yarattı. Navalnıy’ı finansman görüşmelerine yardım etti, ona önemli soruşturmalarda bilgi sızdırdı ve kendi projesini oluşturmak için talimatlar verdi.
2011'e gelindiğinde Navalnıy, Aşurkov ile birlikte Yolsuzlukla Mücadele Vakfı’nı (FBK) kurdu. 2012'de Aşurkov’un muhalefetle bağı tescillendi ve görevden ayrılmak zorunda kaldı.
Daha sonra Aşurkov, Navalnıy’ın ekibine dahil edildi ve FBK’nın icra direktörlüğüne getirildi. FBK zaman içinde büyüdü, belirli bir kitle elde etti ve yeni projeler geliştirmeye başladı.
Yabancı yatırımcı ve kuruluşlardan hem parasal anlamda hem de medya konusunda destek alan Navalnıy, muhalefetin gayrı resmi lideri olarak tanıtılmaya başladı. Bağışlarla yüz milyonlarca ruble toplandı.
İddiaya göre bu aşamada Navalnıy, müttefiklerinin güvenini kaybetmeye başladı. Çiçvarkin, kuruluşundan 3 ay sonra Yolsuzlukla Mücadele ve Özgürlükçülüğü Destekleme Fonu’nun kapatma kararı aldı. Kasım 2019'da Londra’da kurulan organizasyonun Navalnıy’a yapılacak mali desteği kolaylaştırması bekleniyordu.
UK Companies House’un web sitesinde yer alan bilgilere göre organizasyon, 25 Şubat 2020'de tasfiye edildi. Bunun, Navalnıy ile Çiçvarkin-Hodorkovskiy arasında, FBK’nın 2019'da ortaya attığı “akıllı oy kullanma” stratejisinden kaynaklanan anlaşmazlığının sürülüyor. Buna ek olarak, Navalnıy ve Hodorkovskiy’in ortak finansman kaynakları ve muhalefetin “haddinden fazla” bağımsızlığını takdir etmeyen destekçileri bulunuyor.
FBK, akıllı oy teknolojisini yasal olarak kullanamaz ve seçim süreçlerini etkileyemez, bu nedenle vakfın bekası ve aldığı fonlar tehlikeye girdi. Tüm bunlara ek olarak, “Putin’in şefi (aşçıbaşısı)” yakıştırması yapılan ve meşhur Vagner ile irtibatlandırılan Yevgeny Prigojin’e ait olduğu ileri sürülen bir katering firmasının Moskova’da ilkokullara bozuk yiyecek verdiği iddiası yüzünden 88 milyon ruble tazminata mahkum edilen FBK, iflasın eşiğine geldi. Ardından Aşurkov ve Londra’dakiler arasında çatışma başladı.
Prigojin’e olan 88 milyon ruble borcu, Navalnıy’ı 20 Temmuz’da FBK’nın tasfiyesini duyurmaya itti. FBK ve Navalny’ye yakın Rus medya kaynaklarına göre, karar Aşurkov ile görüşülmeden verildi.
Kaynak, “Aşurkov, doğal olarak amatör performanslardan hoşlanmadı. 10 yılda Navalnıy ve FBK’ya, ofisi tek başına kapatmasına, başka bir tüzel kişiliğe para aktarmasına ve yeni bir fon aracılığıyla çalışmasına izin vermek için çok fazla yatırım yapıldı. Hem Aşurkov’un hem de onu destekleyenlerin itibarı ile ilgili bir soru da vardı” ifadelerini kullandı.
Kaynağa göre Aşurkov, 22 Temmuz’da Navalnıy’ı arayarak bir açıklama istedi ve iki seçenek sundu:
“Aşurkov ilk başta FBK’nın özellikle kimseye danışmadan kapatılmasının imkansız olduğunu açıklamaya çalıştı. Navalnıy’a ültimatom verildi: ‘Başka bir tüzel kişiliğe geçerseniz, size ve vakfa yatırılan tüm fonları iade edersiniz: Tüm varlıklarınızı transfer edersiniz, size son olarak yatırılan 33 milyonu, FBK hesaplarından ve yurt dışındaki kişisel hesaplarınızdan iade edersiniz.’”
İddia edilene göre Navalnıy buna sert bir yanıt verdi ve büyük bir çatışmaya neden oldu. FBK’da epey bir varlığı bulunuyordu ve Aşurkov’un çağrısından sonra geri adım atmadı.
Temmuz ayının sonunda Aşurkov, Navalnıy’ı aradı ve ihtilafın geride kaldığını, her şeyin yolunda olduğunu söyledi. 15 Ağustos’ta Navalnıy, 7 Ağustos’da Londra’dan dönen Pevçıh’ın da aralarında bulunduğu ekibiyle Novosibirsk’e gitti.
Pevçıh’a gelinince, hakkındaki kamuoyuna açık bilgilerin kısıtlı olmasına rağmen kariyerinde çok ilginç şeylerle karşılaşmak mümkün. 2008 yılında Moskova Devlet Üniversitesi’nin Sosyoloji bölümünden mezun oldu. Moskova Devlet Üniversitesi’nde okurken İngiltere yanlısı görüşlere sahipti ve kamuoyuna açık bir şekilde İngiliz vatandaşlığı alma gayesini söylüyordu.
Sonrasında Londra Ekonomi Okulu’ndan mezun oldu, uzun süredir İngiltere’de yaşıyor ve 22 yaşında İngiliz parlamentosu mensuplarından birinin asistanı olarak görev yaptı. Şu an İngiltere ve Avustralya’da bir kitapevi zinciri var. Kraliçe Elizabeth Caddesi’ndeki The Circle’da Londra Kulesi’ne bakan bir dairede oturuyor.
Ne gariptir ki, Mariya Pevçıh’ın babası Konstantin Pevçıh, tıp ve nanoteknoloji alanlarında çalışıyor ve mikro iğneler üreten Igla şirketinin ortaklarından. Kızı, ilaçların ve aşıların kan dolaşımına girmek zorunda kalmadan deriden enjekte edilmesini sağlamayı amaçlayan “Skinport” projesinde yer alıyor. Bununla beraber “Noviçok”un mucitlerinden Leonid Rink, soruşturma kapsamında Mariya Pevçıh’ın babasının laboratuvarında arama yapma çağrısında bulunmuştu.
Mariya Pevçıh, Çiçvarkin ve Hodorkovskiy dahil olmak üzere kapsamlı ticari ve siyasi bağlara sahip. Navalnıy ile Pevçıh, birbirlerini en az 10 yıldır tanıyorlar. Aşurkov’un talebi üzerine “muhaliflere” 2010'dan beri enformasyon desteği sağlıyor ve İngiltere’deki yüksek profilli Rusların varlıkları hakkındaki soruşturmalar için bilgi veriyor. Bu tür veriler kamuoyuna açık tutulmadığı için Pevçıh’ın Avrupalı istihbarat servisleriyle iş birliği yaptığına dair şüpheler var.
Nation-news.ru’ya göre Pevçıh, yılda 2 ya da 3 kez Rusya’yı gizlice ziyaret ediyor ve Navalnıy ile temaslarda bulunuyor. Fotoğraf ya da video görüntüleri paylaşılmıyor; internete erişimini VPN aracılığıyla gerçekleştiriyor. Ziyaretlerinde Navalnıy ile daima irtibat halinde.
Ayrıca Aşurkov ile uzun bir mazisi var; 2013'te, Moskova’da eski Belçika Başbakanı Guy Verhofstadt ve Litvanya Devlet Başkanı’nın dış politika danışmanı Renaldas Vaisbrodas ile Navalnıy-Aşurkov ikilisi arasında görüşmeler düzenledi.
Bildirildiği üzere, Novosibirsk ve Tomsk ziyareti sırasında sürekli olarak Navalnıy’ın yanındaydı, ancak uçağa binmedi.
Şimdi tüm bunları bir araya getirelim: 10 yıldır ilk kez, yetkililere ve kolluk kuvvetlerine karşı savunmasız olan Navalnıy, müttefikleriyle bir çatışmaya girer ve kendini komada bulur.
Aynı zamanda bu Moskova’da bir yerlerde değil, Aşurkov’un onu soruşturma için gönderdiği bir yerde olur. Daha sonra Almanya, “Noviçok”u bulur ve derhal Rusya’yı suçlar. Böylece Aşurkov ve ortakları paçayı kurtarır.
Günün sonunda Navalnıy’ın hastanelik olması, Moskova’yı hedef alan yeni dalga yaptırımlar için iyi bir bahane olarak öne çıkıyor ve Kuzey Akım-2 projesinin durdurulması yönünde gerekli koşulları yaratma amacı taşıyor.
Notlar:[1] https://youtu.be/CV1aYLenCMk
[3] https://t.me/dr_alex_sosnowski/6375
[6] https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S0278691518306598
[7] https://www.vesti.ru/article/2457559