Arap dünyasının da yargılanmaya ihtiyacı yok mu?

11 Haziran 2006

Irakhaber-Irak Hatıraları Kurumu’ndan Halid Selman’ın Arap medyasının Saddam’ın idam

Irakhaber-Irak Hatıraları Kurumu’ndan Halid Selman’ın Arap medyasının Saddam’ın idam edilmesine ilişkin kararı değerlendirmesini inceleyen “Peki ya Saddam’ın değerleri” başlıklı yazısını IRAKHABER izleyicileri için çevirdik.

 

Peki ya Saddam’ın değerleri?!

 

6.11.2006 tarihi itibariyle Irak mahkemesi Saddam ve yardımcıları hakkında idam kararı verdi. Karara göre Saddam, kardeşi Barzan Tikritî ve Saddam zamanı devrim majkemesi başkanı Avad El-Bender’in asılarak idam edilmesi kararlaştırılıyor, işlediği suçların cezasını çekmesi öngörülüyordu.

 

Nitekim bu karar yasal süreçten geçildikten ve bölgedeki en şeffaf soruşturmalardan birisi yapıldıktan sonra ilan ediliyordu. Kararla birlikte bir diktatörün yaşamı ölümle hak ettiği cezaya mahkum ediliyordu.

 

Arap dünyasındaki siyasi, kültürel ve medyatik çevreler Irak mahkemesinin kararını aşağılayarak eski Irak diktatörünü savundu. Bugün yayınlanan birçok gazete, gerek manşetleriyle gerek idam kararına ilişkin yorumlarıyla “Saddam’ın değerleri”ni hiçbir rahatsızlık duymadan ön plana çıkardılar. Tüm satırlarda “ırkçı” bir dil kullanılarak açıkça Saddam savunuluyordu.

 

Nitekim bir Beyrut gazetesi bugünkü manşetinde “İşgal mahkemesi: Saddam’a idam!” manşetini attı. Bu manşetle birlikte 20. yüzyılın kanlı liderlerinin önde gelenlerinden birisi aklanmaya çalışıyordu. Yine bir Beyrut gazetesi milliyetçi bir yaklaşımla manşet atmış, bu perspektifle kararı tarihi, siyasi ve yasal gerekçelerinden bağımsız olarak değerlendirerek garip bir dille eleştirmişti.

 

Bugün de Arap televizyon ekranlarında yine bir velveledir kopmuştu. Mahkemenin kararına katılanlar eleştiriliyor, eleştirilen Saddam’ın cinayetlerini görmezden gelinerek dillendiriliyordu. Onlara göre bu karar “emperyalizm ve Siyonizm”e hizmet ediyordu. Yine Lübnanlı gazetelere göre bu kararı alan mahkeme işgal güçlerinin mahkemesiydi.

 

Tüm bunlar bir yana, Saddam’ın kişiliğinden önce Saddam’ın değerleri Arap dünyasında savunuluyordu. Acaba Arap aydınları neden kardeşleri olan Iraklıların acılarını anlamak istemiyordu? Neden Irak’taki toplu mezarlar Arapların vicdanını rahatsız etmiyordu? Neden Saddam’ın yargılanması işlediği suçların doğal bir sonucu olarak görülmüyordu? Neden Araplar yıllardır Iraklıların öldürülmesine göz yummuştu? Neden “Enfal, Duceyl ve Halepçe” için “milli direniş”ten bahsedilmiyordu? Neden Saddam Hüseyin’in idamı karşısında birçok Iraklının daha kanına gireceğini açıklayan kimseler direnişçi olarak görülüyordu?

 

Tüm bunlar Saddam’a ait değerler miydi? Milleti ezmek, “öteki düşman”a karşı suni bir görüntü oluşturmak! Gerçekten de Arap dünyasının da yargılanmaya ihtiyacı yok mu?