SAAF-Azerbaycan’da yayınlanan “Senet Gazeti” (Sanat Gazetesi) adlı gazetenin yazarlarından Refik Tağı, Hz. Peygamber’e ağır hakaretler içeren bir yazı yazdı.
Söz konusu gazetede “Avrupa ve Biz” adlı bir yazı kaleme alan Refik Tağı, Avrupa değerlerini “tüm insanlığın ortak uğuru” olarak niteleyip yüceltirken İslam’a özgü tüm değerlere düşünce ve eleştiri sınırlarını aşan ağır hakaretler yöneltti.
İslam’daki ahlakı “hokkabaz” olarak ifadelendiren yazar, yazısını diyalektik materyalizm ve hümanizm gibi felsefi verilere dayandırarak Avrupa ile İslam dünyasını kıyaslarken Hz. Peygamber’e de ağır hakaretler yöneltiyor.
İslam’ın Avrupa’da hiçbir manevi etki gerçekleştiremeyeceğini iddia eden yazar, “İsa Peygamber’e tapınan bir kimse, Muhammed Peygambere burun bile silmez” şeklinde ifadeler kullandı.
Yazısında Hz. İsa ile Hz. Peygamber arasında kıyaslamalar yapan yazar, Hz. Peygamber’e yönelik hakaretlerini daha da ileri götürerek “savaş fetvalarının atası Muhammed Peygamber sadece korkunç bir mahluktur” ifadelerine yer verdi.
İslam’ın Avrupa’ya verebileceği hiçbir değerin olmadığını savunan Refik Tağı, Avrupa’da islam’ın yalnızca nüfus artışı yoluyla yayılabileceğini belirterek İslam’ı Avrupa’da ancak teröristlerin temsil edebileceğini yazdı.
Azeri yazar Refik Tağı’nın söz konusu yazısına tepki gösteren Azerbaycan’daki ve Türkiye’deki Azeriler, yazarın yazısında kullandığı ifadelerin düşünce ve eleştiri sınırlarını aşan bir yobazlığın ürünü olduğunu belirterek sitemize şu açıklamayı gönderdiler:
“Söz konusu mahluk, Sovyetler döneminde uşaklığını yaptığı Komünist ideolojinin felsefi verileriyle şimdi Batı kapitalizminin emrine girmiş gözüküyor.
19. yüzyıldan kalma bu ilkel materyalist felsefi inançlarıyla Azerbaycan halkının ve tüm dünyadaki Müslümanların kutsal değerlerine hakaretler yağdıran bu mahluk, burun silmeye bile değmeyecek adi bir piyondur.
Edebe ve insani şahsiyete sahip hiçbir gayri Müslim tarafından bile hoş karşılanmayacak bu tür çıkışlar, uluslar arası Siyonist ve kapitalist odaklar tarafından tezgahlanan bir psikolojik savaş aracıdır.
Hiçbir ilahi dine inançları olmayan bu şeytani çevreler, Müslümanları “terörist” diye gösterip diğer ilahi din mensuplarını Müslümanlara karşı kışkırtabilmek için bu psikolojik savaşı yürütmektedir. Çizdikleri karikatürlerle ya da yazdıkları yazılarla kendilerini bu psikolojik savaşın adi bir piyonu olarak kullandırtan ve hakaretten başka dile getirebilecekleri hiçbir fikre sahip olmayan bu mahluklar; akli, ilmi ve felsefi cevaplar verilmeyi hak etmeyecek kadar seviyesiz ve ilkeldirler.
Demokratik bir hukuk devleti olduğuna inandığımız Azerbaycan devletinin, halkının kutsal değerlerine yöneltilen bu iğrenç hakaretler karşısında yasal sorumluluklarını yerine getireceğinden ve milyonlarca kişinin inançlarını ve değerlerini Salman Rüşdi’nin Azeri versiyonu olarak sahneye sürülen bu mahluka kurban etmeyeceğinden eminiz.”