Dugin ve Kremlin
21 Ağustos 2022
Dugin meselesi önemli; kızı Darya’nın suikastla öldürülmesi, dikkatleri gene onun üzerine çekti. Türkiye’de medya genel olarak batıdan beslendiği ve kulaktan dolma bilgilerden ötesine geçmediği için ezberler yaygın; bu suikast da Dugin ezberinin katmerlenmesine yardımcı olacaktır.
Aleksandr Dugin’in kızı Darya, babasını hedef aldığı iddia edilen suikastta, Moskova yakınlarında aracına konulan bombanın patlatılmasıyla öldürüldü. Darya, babasının verdiği bir konferanstan dönüyordu ve arabaya aslında kızıyla birlikte babası da binecekti; ancak son anda başka bir araca geçmişti. Donetsk Halk Cumhuriyeti Başkanı Denis Puşilin, saldırıdan “Ukraynalı teröristleri” sorumlu tuttu.
İki “Aleksandr Dugin” var. Biri bildiğimiz, diğeri çok iyi bir tarihçi. Bildiğimiz, ideolojik olarak tamamen önemsiz, felsefi olarak son derece eklektik biridir.
Dugin meselesi önemli; kızı Darya’nın suikastla öldürülmesi, dikkatleri gene onun üzerine çekti. Türkiye’de medya genel olarak batıdan beslendiği ve kulaktan dolma bilgilerden ötesine geçmediği için ezberler yaygın; bu suikast da Dugin ezberinin katmerlenmesine yardımcı olacaktır. Benim söyleyeceklerim, tıpkı doğruları söyleyen başkalarının sözleri gibi, bu durumu değiştiremez, ama bilimsel bir sorumluluğu omuzlarımdan atar.
Dugin, üzerinde etraflıca yazılması gereken biri. Ama bunun için geniş zaman gerekli; bu nedenle “tezlerimi” çok kısaca koymaya çalışacağım.
En önemlisi şu: Dugin’in Kremlin nezdinde hiçbir belirleyici siyasi, ideolojik, felsefi önemi yok. Putin’in “akıl hocası” olduğu iddialarının hepsi boş. Arada söylediği doğruları iyi eğitimine ve güçlü kalemine dayanarak üzerinde iyi çalışılmış bir teorik çerçevenin içine oturtuyor, ama bu doğrular zaten genel doğrular; dolayısıyla özel bir şey söylemiş olmuyor.
Ne var ki Dugin’in ideolojik gözlüğü, zaman zaman siyasi doğrularla çakışsa bile doğru görüntü vermez. Dugin, “Rus dünyası” ideolojik konseptiyle Ukrayna rejimini bile destekleyebilir, zira bu konsept Rusluğu etnik kökenle ilişkilendiriyor, bu durumda Kiev kinyazlığından daha Rus bir köken bulunmaz. Nitekim birkaç yıl önce Dugin’in Ukraynalı faşistlerle ilişkilerine dair iddialar çıkmış olması da boşuna değil.
Kremlin’in “Rus dünyası” ile Dugin’in “Rus dünyası” arasındaki fark ne peki? Kavramlar çakışınca aynı şey sanılıyor, oysa aralarında köklü, yapısal bir fark var.
Dugin’in çizdiği ideolojik çerçevede temel rolü etnisite oynuyor. Bu ideolojik çerçeve içinde söylenen klişe doğrular, zaman zaman, Kremlin’in çizdiği siyasi çerçeveye de oturuyor. Siyasi, dönemsel demek; onun biçimi, belli bir tarihi kesitin nesnel şartlarına bağlı. Oysa Kremlin’in de ayrı bir ideolojik çerçevesi var. Bu çerçevede hep oluşum halindeki “etnos” temel rol oynuyor, bu nedenle Rusluğu Rus kökenli olmaya değil Rusyalı olmaya bağlıyor. Putin bu yüzden (kitapta da yazmıştım bunu) örneğin Hazarların Rus kimliğinin oluşmasındaki rolünün altını çizer.
Demek ki iki ayrı ideolojik tutumla karşı karşıyayız ve bu tutumların bir felsefi derinliği de var. Her şeyin yüzeysel cereyan ettiği bizim ülkemizde anlaşılmıyor olmasının bir nedeni de bu. Kuşkusuz ikisi de marksist değil, ama ilki apaçık milliyetçi (bu, Rusya’da olumsuzluk yüklü bir kelimedir) ikincisi ise kesinkes milliyetçi değil; yurtsever veya kendisini öyle tanımlayabilecek bir siyasi atmosferi yaratıyor.
Devamlı oluş halindeki bir etnos milliyetler meselesine yönelik tutumunuzun temelini teşkil ediyorsa, bunu etnisitede dondurmaya yönelik her girişim tehlike anlamına gelir. Bu yüzden Kremlin, çokuluslu Rusya ve Rusyalı kimliğinin bozulmasını devletliliğin (sadece mevcut devlet mekanizmasının değil, bir devlet-oluşun) önünde tehdit sayar.
Bu anlamda Dugin zoraki asimilasyoncu, Putin doğal asimilasyoncudur; Putin “yurtseverliği” karşısında Dugin milliyetçiliği iktidardan dönemsel olarak destek görebilir (bu destek de zımni olur) ama iktidarın siyasi-ideolojik çizgisini belirleyemez.
* * *
Saldırıyı kimin gerçekleştirdiğine dair henüz resmi bir açıklama yok. Ancak “Ukraynalı teröristleri” sorumlu tutan Donetsk Halk Cumhuriyeti Başkanı Denis Puşilin’in suçlaması yabana atılır cinsten değil, zira (her ne kadar resmi olarak hemen hiç kabul edilmemiş olsa da) SBU’nun Rusya’da çok sayıda sabotaj gerçekleştirdiği, üstelik de sadece 24 Şubat’tan beri değil yıllardır yaptığı biliniyor. Dolayısıyla, saldırının Kiev rejiminin talimatıyla yapılmış olması ihtimali çok yüksek.
Kimi iddialara göre Darya Dugina, Kiev rejimi için babasından daha önemli bir hedefti; bu yüzden saldırı bir suikast kazası olmayabilir. Ancak bu aşamada kimin hedef alındığından çok kimin hedef aldığı önemli ve Kev rejiminden başka şüpheli yok. Bu, SBU’nun yıkıcı faaliyetlerinin genişliğine, güvenlik zafiyetine ve dolayısıyla iç güvenlik operasyonlarının artacağına işaret eder.