SAAF-Hizbullah siyasi komite üyelerinden Şeyh Hızır Nureddin, ABD’nin Beyrut’taki konsolosluğu aracılığıyla Lübnan’daki politik ortamı yönlendirdiğini belirterek mevcut hükümette yer alan kişilerin gerçekte ABD konsolosluğunun memurları olduğunu söyledi.

Lübnan iç politikası ve ABD’nin rolü konusunda açıklamalarda bulunan Hizbullah siyasi komite üyelerinden Şeyh Hızır Nureddin, Hizbullah, Emel ve Ulusal Özgürlük Hareketi’nin mevcut hükümetine güvenmediğini çünkü bu hükümetin Lübnan iç politikası konusunda çelişkili kararlar aldığını ifade etti.

Başbakan Fuad Sinyore’nin hükümete siyasi katılımın arttırılması yönündeki önerisini reddeden Şeyh Nureddin, “Hükümet siyasi katılımı genişletme konusunda ciddi olsaydı, Hizbullah ve Emel mensubu bakanların istifasından sonra geçen pazartesi günkü bakanlar kurulu toplantısını yapmaz ve siyasi bir çözüm yolu bulunmasını beklerdi” dedi.

Lübnan’daki mevcut siyasi sorunların hükümetin siyasi istibdadından kaynaklandığını belirten Şeyh Nureddin, “Siyonist rejimin Lübnan’a yönelik saldırısını yenilgiye uğrattıktan sonra ülkenin kurtuluşu için siyasi çözüm yolları peşinde olmalıydık” diye konuştu.

Hizbullah ve Emel’in bakanlarının katılmadığı bir bakanlar kurulunda kararlar almanın Lübnan’daki birlikte yaşamaya ve uzlaşmaya darbe vurmak anlamına geldiğini belirten Şeyh Nureddin, Lübnan’daki tüm kesimlerin uzlaşarak birlikte yaşaması söz konusu olmadan hiç kimsenin hükümet edemeyeceğini söyledi.

Eski başbakanlardan Refik hariri’nin öldürülmesiyle ilgili mahkeme kurulması konusuna da değinen Şeyh Hızır Nureddin, “Hizbullah, Refik Hariri cinayetinin aydınlatılmasını ve sorumlularının belirlenmesini isteyen ilk siyasi partidir; çünkü Refik hariri cinayeti, Lübnan’da bir siyasi bunalım yaratmıştır” dedi.