YDH- İsrail rejiminin Gazze'ye yönelik soykırıma varan saldırı ve savaş suçlarına bir tepki olarak Yemen'in aldığı, Bab el-Mendeb boğazı ve Kızıldeniz rotasını İsrail rejimi limanlarına ulaşacak gemilere kapatma kararı başta gemicilik olmak üzere pek çok sektörü etkilemiş ve buna karşı Amerika öncülüğünde "Operation Prosperity Garden" (Refah Muhafızı Operasyonu) adı altında bir görev gücü oluşturulduğu ilan edilmişti.
Denizcilik alanında çalışmalarıyla bilinen gazeteci John Konrad X (Twitter) Platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, Birleşik Devletler Deniz Kuvvetlerinin bölgede faaliyet göstermeye hazır olmadığını açıkladığını, deniz kuvvetlerinin kıyı bölgelerinde çalışabilecek 24 gemisi bulunmasına rağmen bunları fiilen kullanmak istemediğini belirtti.
Konrad'a göre Amerika Yemen'in drone ve füze kapasitesini dikkate alıp filosuna verilebilecek zarardan endişe duyduğundan gemilerini doğrudan bu iş için kullanmaktan kaçınıyor.
Yemen'deki Ensarullah hareketi lideri Abdülmelik el-Husi, geçtiğimiz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Amerika'nın Yemen'in herhangi bir bölgesine veya Yemen menfaatlerine yönelik gerçekleştireceği bir saldırının karşılıksız kalmayacağını ilan etmişti.
Yine Konrad, Amerikan filosunda yer alan gemilerin Yemen dronlarından kendilerini koruma imkanı yokken, ticari gemileri nasıl koruyabileceklerinin de sorgulanması gerektiğini söylüyor.
Öte yandan, denizcilik alanında çalışan bir diğer gazeteci, Howard Altman, Amerika öncülüğündeki görev gücünün büyüyor gibi görünmesine rağmen nasıl çalışacağının halen belirsiz olduğunu söylüyor.
Altman'a göre, listede adı geçen ülkelerin bazılarının katılımı ise sembolik düzeyde kalıyor. Örneğin, Avustralya sadece 11 asker yollarken, Yunanistan bir fırkateyn verebileceğini söylüyor.
Altman, "Red Sea Task Force Grows, How It Actually Will Work Remains Unclear" başlıklı yazısında Yemen ile olan çatışmasını sonlandırmak ve İran'la olan rekabetinde açık kapı bırakmamak isteyen Suudi Arabistan ile, Süveyş Kanalı'ndan yıllık 10 milyar dolar gelir elden eden Mısır gibi iki önemli Arap ülkesinin görev gücüne katılmadığını vurguluyor.
Avrupa ülkelerinin halen bölgedeki gemilerinin görev gücü içinde yer almadığını ifade eden Altman, Çin'in Amerika'nın organize ettiği bu görev gücüne ilgi duymadığına da dikkat çekiyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Wang Wenbin, ticari gemilerin uluslararası sularda güvenli şekilde seyretmesinin önemli olduğunu söylese de Çin'in söz konusu görev gücüne katılacağını teyit etmiyor.
Uzmanlar, ilan edilen görev gücünün Batılı gemicilik şirketleri açısından kulağa hoş geldiğini ancak nasıl uygulanacağına dair belirsizliğin halen giderilmediğini ve bu haliyle ölü doğmuş olabileceğini dile getiriyor.