İsrail rejiminin sınırsız bir uluslararası destekle Gazze’ye yönelik soykırımında üçüncü aya yaklaşılırken İsrail’in önde gelen analistlerine umutsuzluk hakim.
İsrail’in önde gelen gazetelerinden Haaretz, Yediot Ahronot ve Maariv gazetelerinin analistleri, sınırsız uluslararası desteğe, askeri üstünlüğe ve savaşta hiçbir ahlaki kurala bağlı kalmamasına rağmen İsrail rejiminin Gazze savaşından zaferle çıkacağına dair umut taşımıyor.
İsrail ordusunun eski komutanlarından General Yitzhak Brik, Haaretz gazetesindeki “İsrail ordusuna ve analistlerine inanmayın Hamas’ın Tünellerinin çözümü yok” başlıklı yazısında İsrail televizyonlarının kamuoyunu aldattığını savunuyor.
General Brik, yazısında “Savaşın başlangıcından bu yana Gazze Şeridi'nde savaşan asker ve subaylardan aldığım bilgilere dayanarak şu sonuca vardım: İsrail ordu sözcüsü ve televizyon stüdyolarındaki askeri analistler, binlerce Hamaslının öldürüldüğüne dair yalan bir tablo ortaya koyuyor” diye yazdı.
Haaretz gazetesinin analistlerinden Raviv Drucker, mevcut İsrailli liderlerin esir takası konusunu kötü yönettiğini ifade ettiği yazısında yazısında şu başlığı kullanıyor: “Netanyahu'nun Rehinelerimizi Terk Etmesini İzlerken Büyük İsrail Liderlerinin Geçmiş Dönemini Özlüyorum.”
Yediot Ahronot gazetesi yazarı Ron Ben Yishai, “Gazze'de zafer ABD'nin değil İsrail kamuoyunun elinde” başlıklı yazısında İsrailli komutanların Hamas’a karşı zafer kazanmanın birkaç ay süreceğini belirttiğini hatırlatıyor ve kamuoyunun hükümete destek vermesi gerektiğini söylüyor.
Ron Ben Yishai, İsrail ordusunun üst düzey komutanları ve Hava Kuvvetleri ile yaptığı görüşmelere değinerek “İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nde kesin bir sonuç elde edebileceği ve savaşın hedeflerine ulaşabileceği yönünde net bir izlenim edindim” diyor. Bunu başarmanın ağır kayıplara neden olacağını ve sürecin tamamlanmasının en az birkaç ayı alacağını ifade ediyor. Ardından da zafer için Amerika’nın değil İsrail halkının desteğine ihtiyaç olduğunu belirterek verilen ağır kayıplara rağmen halktan tahammül ve hükümete destek istiyor.
Haaretz gazetesi yazarı Hillel Schocken ise İsrail ordusunun birkaç ay sonra savaş kazanabileceğini düşünmüyor. İsrail rejiminin savaşı kaybettiğini düşünen Hillel Schocken, “İsrail, Filistin çatışmasını bitirebilmek için Gazze savaşını kaybettiğini kabul etmeli” diyor.
İsrail ordusunun yaklaşık 3 aydır hiçbir ahlaki kurala ve savaş hukukuna riayet etmeksizin yaptığı saldırılara rağmen Gazze’de hedeflerinden uzak olduğunu düşünenlerden biri de İbranice yayın yapan Maariv gazetesi yazarı Alon Ben David.
Alon Ben David, İsrail rejiminin Gazze’de hedeflerine ulaşmaya yakın olmadığını ve tünelleri yok etmenin beklenenden uzun zaman aldığını belirtiyor. İsrail ordusunun bu hafta sonu Hamas'ın Gazze Şeridi'nin kuzeyi bölgelerinin tamamında yenilgiye uğratıldığını duyurmaya çok yaklaştığını öne süren Alon Ben David, yazısında şu ifadelere yer veriyor: “Ancak yine de iki ana hedefe ulaşmaya henüz yaklaşmış değiliz: Kaçırılanların serbest bırakılması ve Hamas'ın askeri ve hükümet gücünün yok edilmesi.”
Haarez gazetesi yazarı Ravit Hecht ise İsrail rejiminin Gazze’de öngördüğü hedeflere ulaşmak için zamana ihtiyacı olduğu görüşüne katılmıyor. Ona göre 7 Ekim’den bu yana her şey daha kötüye gidiyor. Ravit Hecht, yazısında “Savaşı kazanmak mı? İsrail sıkışıp kaldı” diyor.
İbranice yayımlanan Maariv gazetesi yazarlarından Nir Kipnis de rejimin savaştaki başarılar konusunda halkı kandırdığını düşünüyor. Nir Kipnis “İsrail’de ölenlerin isimlerinin yer aldığı liste uzarken görünen o ki Hamas daha da güçleniyor” başlıklı yazısında İsrailli liderlerin Gazze savaşının ilk günlerinde Hamas’ın kısa süre içerisinde yok edileceğine dair açıklamalarını hatırlatıyor.
İsrail rejiminin iki buçuk ayı aşkın zaman geçmiş olmasına rağmen hiçbir askeri zafer gerçekleştiremediğine dikkat çeken Nir Kimpnis, “iki buçuk ay süren savaşın sonunda İsrail, başından beri belirlenen iki cephede önemli başarılar sağlayamadan, her geçen gün ölüleri sayıyor” diyor.
Yediot Ahronot gazetesi yazarı Keren Setton ise meseleyi sadece Gazze savaşı olarak görmüyor. Arka plandaki jeopolitik atışmaya dikkat çekiyor.
Keren Setton, “İsrail-Hamas savaşı devam ederken İran izliyor ve bekliyor” başlıklı yazısında İsrail, Gazze'de Filistin direnişi ile kuzeyde Hizbullah'la ve Kızıldeniz’de de Yemen Ensarullah Hareketi ile savaşmakla meşgul olurken bütün bu savaşların arkasındaki gücün İran olduğunu öne sürüyor.
Keren Setton’un görüşlerine başvurduğu Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden kıdemli araştırmacı Dr. Yoel Guzansky, Direniş Ekseni’nin ‘Alanların Birliği’ stratejisine atıf yapıyor ve "İran, İsrail'e karşı alanları birleştirme taktiğinin düşük yoğunlukta da olsa işe yaradığından memnun olabilir" diyor.
“Bütün alanlar aktif ve İsrail meşgul, etrafı ateşle çevrili” diyen Dr. Yoel Guzansky, tüm bu saldırıların arkasında bulunan Tahran'ın İsrail'i yormayı hedeflediğini söylüyor.