YDH- Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, eski Hizbullah liderlerinden Muhammed Yaği için düzenlenen anma töreninde yaptığı konuşmada yaşanan bölgesel gelişmelere de değindi.
Hizbullah’ın, İsrail’in saldırılarına karşı Gazze halkı ve direnişine destek kapsamında yaptığı operasyonlara ilişkin veriler açıklayan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, şunları söyledi:
“8 Ekim’de güney cephesinde düşmanla savaşa katıldık. Üstünden geçen 90 günlük süreye rağmen bu cepheye ilişkin enformasyon medyada yetersiz kaldı. Bu süre boyunca düşmanın sınırdaki ve iç kesimlerdeki tüm mevzileri vuruldu. Yerleşimler vuruldu, geçen üç ay içinde 670’ten fazla operasyon yapıldı. Bazı günler yapılan operasyonların sayısı 3’e ulaştı.”
Hizbullah’ın sadece kuleleri vurduğunu öne sürerek operasyonlarını küçümseyenlere cevap veren Nasrullah, “Bunlar ya bilmiyor veya cahiller. Bu kuleler, yüzlerce milyon dolar değerinde bunların büyük kısmı Lübnan’daki iletişimi kontrol altında tutuyor” dedi.
İmha edilen İsrail tankları ve askeri araçlarıyla ilgili de bilgi veren Seyyid Nasrullah, İsrail tanklarının ve askeri ekipmanlarının Hizbullah’ın görüş menzilinde olduğunu ve Hizbullah’ın çok iyi düzeyde askeri istihbarata sahip olduğunu söyledi.
Seyyid Hasan Nasrullah, İsrail’in verdiği insan kayıpları konusunda da şunları söyledi:
“Üç aydır devam eden bu savaşta, çok sayıda düşman askeri ve subayı öldü ve yaralandı. Bu operasyonlar düşman açısından tahammül edilemez oldu. Ancak onlar kayıp rakamlarını basından gizliyorlar. Gerçek ölü ve yaralı sayılarını açıklamıyorlar. Direniş tank ve askeri araçların imha edilmesine dair 90’dan fazla videoya sahip. Bugün bazı İsrail kaynakları düşmanın Savunma Bakanlığı yetkililerinden naklen 7 Ekim’den bu güne kadar sakat kalan askerlerin sayısının 12 bin olduğunu söylüyor.
Lübnan İslami Direniş güçleri bilgisayar sistemlerini hackledikleri 8 hastanede 2 binden fazla yaralı İsrail askerinin bulunduğu bilgisine ulaştı. Bunların birçoğunun yarası ağır bazılarından ise doktorlar umut kesmiş bulunuyor.
Savaşla ilgili bazı bilgileri gizlemenin düşmanın psikolojik savaş yöntemlerinden biri olduğunu biliyoruz. Onlar böylece kendi toplumlarına karşı mahcup olmamaya çalışıyor. Zira şu an cephede yaşananlar İsrail rejimi için gerçek bir aşağılanmadır.”
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, operasyonlar sebebiyle yerleşimlerini terk ederek mülteci durumuna düşmüş olan İsraillilere de değindi ve şimdiye kadar olan savaşlarda sadece Arap ülkelerinin halkları mülteci durumuna düşerdi; ancak bu kez İsrail’de çok geniş bir kitlenin mülteci durumuna düştüğünü ve bunun da rejim aşçından büyük bir yük haline geldiğini söyledi.
Seyyid Nasrullah, Hizbullah’ın Lübnan cephesini açma gerekçesiyle ilgili olarak da şunları söyledi:
“İlk günden beri söyledik. Bu cepheyi açma hedefimiz düşmanı yıpratmak ve Gazze’ye yönelik saldırıları durdurması için baskı altına almak ve Gazze üzerindeki yükü hafifletmekti. Peki bu hedefler Lübnan cephesinde gerçekleşti mi? Evet, düşman Lübnan cephesindeki gelişmeler üzerine savaşın genişleyeceğinden korkarak yüz binlerce kişilik gücünü Lübnan sınırına getirmek zorunda kaldı.”
Lübnan içinde Hizbullah’a ve direnişe karşı tavır sergileyenlere de değinen Seyyid Nasrullah şöyle dedi:
“Bunlar, çağdaş Lübnan tarihi okumamışlar. İsrail 1948’den beri Lübnan köylerine ve evlerine saldırıyor, her türlü cinayeti işliyordu. Bütün bu zamanda mülteci durumuna düşenler, Güney Lübnanlılardı. Şimdi eğer İsrail Gazze’de hedeflerine ulaşırsa kesinlikle sonraki hedefi Güney Lübnan olacaktır.
Şu an İsrail hedeflerine yapılan saldırılar o zamanlar yapılsaydı, İsrail Beyrut’u vururdu. Ama şimdi düşman buna cesaret edemiyor. İşte bu, direnişin yıllar önce düşmana dayattığı caydırıcılık denklemidir.”
Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, konuşmasında İsrailli yerleşimcilere de seslenerek “Mevcut durumun sona ermesini istiyorsanız, hükümetinizden Gazze’ye yaptığı saldırıları durdurmasını isteyin. Lübnan direnişinin saldırılarının durmasının başka hiçbir yolu yok” dedi.
Salih Aruri terörünü cevapsız ve cezasız bırakamayız
Hizbullah Genel Sekreteri Seyuid Hasan Nasrullah, Hamas Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih Aruri’ye İsrail tarafından Lübnan’da yapılan suikastı “büyük ve tehlikeli” bir saldırı olarak niteledi ve şunları söyledi:
“Size şunu söylüyorum: Bu (terör) asla cevapsız ve cezasız bırakamayız. Zaman ve mekan ifadesi kullanmıyorum. Cevabımız kesin olacak. Böylesi büyük bir saldırı karşısında sesiz kalamayız. Bu terör karşısında sesiz kalmanın yaratacağı bozulma ve çürüme her türlü karşı tepkiden daha büyüktür.”
Seyyid Nasrullah, Amerikan rejiminin Irak’ta Halk Seferberlik Güçleri Komutanlarından Ebu Takva’ya yaptığı suikasta da değindi ve “Şu an Irak hükümetinin ve meclisinin önünde Iraklıların kanını döken bu katil işgalcileri kovmak için tarihi bir fırsat var. Irak İslami Direnişi’nin Gazze halkına destek için yaptığı operasyonlar sayesinde işgalci Amerikalılardan kurtulmak için tarihi bir fırsat oluştu” dedi.
İran’ın Kirman linindeki terörist saldırıya da değinen Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah, Amerika’nın eski Başkanı Donald Trump’ın “IŞİD’i biz kurduk” şeklindeki itirafını hatırlatarak bu saldırıda Amerikalıların IŞİD’i İran’a karşı kullandığını söyledi.
Bazı Arap rejimlerine ait medya organlarının yayınlarına da işaret eden Seyyid Hasan Nasrullah, “Bazı Arap rejimleri ve onların medyası, sesiz kalarak düşükleri aşağılık durumu gizleyebilmek için Direniş Cephesi’nin eylemlerini alaya alıyor” dedi.
Seyyid Hasan Nasrullah Yemenlilerin Gazze halkıyla dayanışmak için attığı adımları övdü ve Yemen toplumunun bir bütün halinde direnişe verdiği desteğin Yemenli liderlerin elini güçlendirdiğini vurguladı “Yemenliler, kendi caydırıcılıklarını düşmana dayattı. Bu sebeple İsrail savaş uçakları Yemen semalarında gözükmüyor.” dedi.