İsrail’in psikolojik Vietnam'ı Gazze

06 Ocak 2024

İsrail rejimi Gazze’deki savaşı bitirse bile, kendisini daha uzun ve karmaşık bir savaş bekliyor.

İsrail’in Gazze’de kara harekatına başlamasının tartışıldığı günlerde, daha önce Ortadoğu'da görev yapan emekli Amerikan subayı Joe Buccino Foreign Policy dergisinde yayımlanan makalesinde “Gazze’nin İsrail’in Vietnam’ı” olacağını öne sürmüştü.[1]

Tabii ki bu görüş daha ziyade askeri çatışmaları kapsayan ve İsrail ordusunun Gazze’deki kara harekatında istediği başarıya ulaşamayacağına dikkat çeken bir analizdi. 

Vietnam Savaşı boyunca, Viet Kong'un tünel sistemlerinin ABD ve müttefikleri için savaşı nasıl zorlaştırdığına ve Gazze’deki tünel sisteminin Vietnam’dakine benzerliğine dikkat çeken yazıda İsrail için askeri başarısızlık yaşanacağına dikkat çekiliyordu. 

Yazının yayımlandığı 1 Kasım 2023 tarihinden bugüne kadar olan kara savaşına bakıldığında öne sürülen görüşün geçerli olduğu görülüyor. İsrail rejimi, askeri sansüre rağmen kayıplarını gizlemekte zorlanıyor ve birçok savaş analisti tarafından da dikkat çekildiği gibi Gazze’de batağa saplanmış durumda.

Gazze’nin Vietnam benzerliği ele alınırken askeri noktaların dışında asker travmaları da gündeme geliyor. Zira Vietnam savaşı sonrasında ABD, Vietnam’da ölen askerlerinden daha çoğunu ‘asker intiharlarında’ kaybetti. 

‘Savaş Travması Sonrası Stres Sendromu’ olarak bilinen bu psikolojik rahatsızlık nedeniyle savaş sonrası dönemde Amerika’da 150 bin ila 200 bin arasında askerin intihar ettiği kaydedildi.[2]

Keza 11 Eylül sonrası Amerika’nın özellikle Afganistan ve Irak’ta başlattığı savaşlar sonrasında da, sıcak çatışma alanlarında ölen asker sayısından daha fazla askerin savaş sonrasında intihar ettiği ortaya çıktı. 

Bu dönemde savaşta ölen asker sayısının 7 bin civarında olduğu belirtilirken, intihar eden asker sayısının 30 binden fazla olduğu Brown Üniversitesi tarafından hazırlanan bir raporda yayımlandı.[3]

Savaş sonrasında yaşanan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB), asker intiharlarının ana nedeni olarak gösteriliyor.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) nedir?

TSSB, özellikle Vietnam savaşı sonrasında psikiyatristler tarafından dikkat çekilen bir ruh sağlığının bozulması durumudur. 

TSSB, hayatı tehdit eden yoğun travmatik olayların deneyimine psikolojik bir tepkidir. Her yaştan, kültürden veya cinsiyetten insanları etkileyebilir.

Birçok asker, savaş sırasında TSSB ile ilişkili semptomlar yaşarken bu durum ‘savaş yorgunluğu’ olarak etiketlendi. Vietnam Savaşı'nda ise bu olgu ‘savaş stres tepkisi’ olarak adlandırıldı. 

Genel tanımı ile “Travma sonrası stres bozukluğu öncesinde kişi, gerçek bir ölüm ya da ölüm tehdidi, ağır bir yaralanma, veya kendisinin ya da başkalarının fizik bütünlüğüne bir tehdit olayını yaşamış, böyle bir olaya tanık olmuş ya da böyle bir olayla karşı karşıya gelmiştir. Kişinin tepkileri arasında aşırı korku, çaresizlik ya da dehşete düşme vardır.”[4]

Travma Sonrası Stres Bozukluğu olgusu uzun yıllara dayanan, kişileri etkilemeye devam eden bir süreçtir.

1983'te Vietnam savaşına katılan askerler arasında ABD kongresi tarafından bir çalışma yapıldı. Çalışmanın yapıldığı sırada (1980'lerin ortaları ve sonları), Vietnam gazileri arasında, erkeklerin yaklaşık yüzde 15'inin ve kadınların yüzde 9'unun halen TSSB'si olduğu bulundu. Erkeklerin yaklaşık yüzde 30'unun ve kadınların yüzde 27'sinin Vietnam'ı takiben hayatlarının bir noktasında TSSB geçirdiği tespit edildi.

Vietnam Savaşı'nın sona ermesinden yaklaşık on yıl sonra elde edilen bu bulgular, birçok savaş gazisi için TSSB'lerinin kronik yani, kalıcı ve uzun süreli bir duruma dönüştüğünü ortaya koydu.[5]

İsrail’de asker intiharlarının geçmişi

Her yıl İsrail ordusunda görev alan askerlerinin ölüm sayılarını yayımlayan birçok rapor hazırlanıyor. Hazırlanan raporlarda Filistinlilerle çatışma ya da savaş yaşandıktan hemen sonra bu sayıların yükselişi dikkat çekiyor. 

İsrail askerleri arasında intihar vakalarında ciddi artışlar savaş dönemleri ile paralellikler taşıyor.

2018 yılında yayımlanan bir haberde, İsrail'in raporlarına göre, psikiyatrik danışmanlık alan İsrailli asker sayısının son on yılda yüzde 40 arttığı belirtildi.[6]

Haberde, İsrail gazetesi Haaretz'in haberine atıf yapılarak, 2017 yılında akıl sağlığını kaybetmesi nedeniyle psikolojik yardım talep eden İsrail askerlerine 47 bin psikolojik destek seansı verildiği belirtildi.

Keza 2019 yılında yapılan bir çalışmada sadece Travma Sonrası Stres Bozukluğu vakaları değil ‘İkincil Travmatik Stres’ (STS) terapistlerde, eşlerde ve esas olarak travmatize olmuş bireylerin çocuklarında incelenmiştir. Yani bu askerler sadece kendilerini değil, yakın çevrelerini ve hatta terapistlerini dahi psikolojik olarak olumsuz anlamda etkilemiştir.

Söz konusu çalışmada, savaştan beş yıl sonra, 2014 İsrail-Gazze savaşı gazileri ve ebeveynleri arasında STS semptomları incelendi. 

Kontrol grubu, savaş sırasında aktif görevde olan ancak savaşa aktif olarak katılmayan muharip askeri birliklere mensup gazilerden oluşuyordu. 

Travma Sonrası Stres Bozukluğu semptomlarının doğrudan aktif savaş gazileri grubunda, dolaylı olarak aktif savaş gazileri grubuna kıyasla neredeyse iki kat daha yüksek olduğu ortaya çıktı. Keza bu askerlerin aileleri arasında da annelerin genel olarak daha yüksek STS semptomlarına sahip olduğu ortaya çıktı.[7]

7 Ekim sonrası İsrail askerlerinin durumu kritikleşiyor

İsrail’in Gazze’ye başlattığı kara harekatı sonrasında İsrail askerleri arasında yoğun kayıplar yaşanmaya başladı. 

Her ne kadar İsrail rejimi kayıplarını gizlemek konusunda askeri sansür mekanizmasını devreye sokmuş olsa da alternatif medya kaynakları nedeniyle kesin bir sansür uygulamayı başaramıyor.

Gazze’de savaşan İsrail askerlerinin psikolojik sorunlar yaşamaya başladığına dair haberler ise öncelikle Batı Asya medyasında yayımlanmaya başladı. İddiaların medyada geniş yer alması nedeniyle Batı medyası ve İsrail medyası da konuya dair haberler yayımlamak durumunda kaldı.

İsrail Engelli Gaziler Örgütü Başkanı Edan Kleiman, aralık ayında Bloomberg'e verdiği demeçte, travma geçiren askerler sayılırsa yaralı sayısının yaklaşık 20 bine çıkacağını söyledi. 

Kleiman ayrıca, İsrail makamlarının durumun ciddiyetini tanımadığı için İsrail’in rehabilite edilmesi gereken bu kadar yüksek sayıda yaralanmaya ilk kez tanık olduğunu da sözlerine ekledi.[8]

IRNA haber ajansının Aralık 2023 tarihli haberinde, İsrail medyasına atıf yapılarak, Gazze'ye karşı savaşın İsraillileri kolektif ruhsal krizlere ve ciddi kaygılara maruz bıraktığına dikkat çekildi.

Haberde, Gazze Şeridi'ne karşı kara savaşına katılan 2 binden fazla askeri personelin akıl sağlığı sorunları nedeniyle psikiyatristlerle görüşmeye zorlandığı açıklandı.[9]

Son olarak İsrail’in Walla haber sitesi yayımladığı haberde, İsrail askerleri arasında artan psikolojik sorunlara dikkat çekti.

Walla tarafından elde edilen veriler, savaşın başlangıcından bu yana askerlerin ruh sağlığının nasıl etkilendiğini gösteriyor. 

Haberde yayımlanan rakamlara göre, Gazze Şeridi'ndeki kara savaşından başlamasından beri en az 1.600 İsrail askerinin ‘askeri mermi şoku’ semptomları yaşadığını belirtti. 

Verilere göre, askerlerin yüzde 76'sı, sahadaki askerler veya birimlere bağlı ruh sağlığı görevlileri tarafından yapılan ilk tedaviden sonra savaşa geri döndü ve 250’sinin hizmet dışına çıkarıldığını belirtildi. 

Haberde, bu askerlerden yaklaşık bin tanesinin iyileşmediği ve daha fazla rehabilitasyona ihtiyaç duyduğu açıklandı. [10]

İsrail medyası semptomlardan muzdarip olmaya devam eden askerlerin daha sonra derin travma sonrası stres bozukluğundan muzdarip olacaklarından korkulduğunu kaydediyor.

Keza İsrail ordusunun rehabilitasyon departmanı, Gazze'deki savaş nedeniyle yaralanan askerlere yardım etmek için psikiyatrist destekli bir program başlatmayı planlandığını açıkladı. 

Son olarak İran medyası konu ile ilgili olarak İsrail medyasından kaynaklar göstererek psikolojik rehabilitasyon listesinde 2 bin 800 askeri personel yer aldığını; bunların yüzde 3'ünün tehlikeli durumda olduğunu ve yüzde 18'inin ise Travma Sonrası Stres Bozukluğu yaşadığını belirtti.[11]

İsrail’in kabusu 

Sadece İsrail askerlerinin değil, özellikle tahliye edilen bölgelerden olan İsrailli yerleşimcilerin de psikolojik sorunlar yaşadığı kaydediliyor. 

Son olarak X adlı sosyal medya platformunda çatışma bölgelerinden gelen yerleşimcilerin kaldığı Tel Aviv’deki otellerde alkolizm sorunu yaşandığı ve sık sık kavgaların olduğu iddia edildi. Ayrıca yerleşimciler arasında da intihar oranlarının yükseldiği belirtiliyor.[12]

İsrail medyası da İsrailliler arasında psikolojik tedaviye olan talepte yoğun bir artış yaşandığını belirtiyor.

İsrail'in “Duygusal İlk Yardım Servisi" ERAN, İsrailliler arasında psikolojik ve TSSB tedavisine olan talepte bir artış olduğunu ve 100 bin talebe ulaştığını açıkladı.[13]

Travma Sonrası Stres Bozukluğunun intihar oranlarını yükseltmesi kadar diğer bir önemli nokta ise bu kişilerin aynı zamanda başka insanlara da zarar verme oranlarının yüksek olmasıdır. 

Dünyanın birçok ülkesinde özellikle Amerika’da savaştan dönen askerlerin kitlesel katliamlar gerçekleştirdiği ve yakın çevrelerine zarar verdikleri biliniyor.

Keza geçtiğimiz günlerde Press TV internet sitesinde yer alan bir haberde, 27 Aralık 2023'te, Gazze'den yeni dönen bir İsrail askerinin, ‘gece terörü’ yani ‘kabus’ yaşadığı ve tüfeğini ateşleyerek aynı odada bulunan asker arkadaşlarını yaraladığı aktarıldı.[14]

Uluslararası anket şirketi Gallup tarafından 23 Aralık'ta yapılan bir anket, Aksa Tufanı'nın ardından İsraillilerin ruh sağlığının ciddi oranda bozulduğu gerçeğini ortaya çıkardı.

Gallup'un anketine göre, 7 Ekim'deki operasyonun ardından İsraillilerin duygusal sağlığı her zamankinden daha kötü: ‘İsraillilerin rekor düzeyde yüksek çoğunluğu önceki günün büyük bölümünde endişe (yüzde 67), stres (yüzde 62) ve üzüntü (yüzde 51) yaşadıklarını söylüyor. Üçte birinden fazlası (%36) da çok fazla öfke yaşadığını bildiriyor.’[15]

Sonun başlangıcı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu başta olmak üzere savaşlardan kaynaklı psikiyatrik rahatsızlıklar aynı zamanda devletler açısından ciddi bir mali yük oluşturuyor. Bunun en büyük örneği ise Amerika’da görülebilir.

ABD kongresi savaştan dönen askerlerin psikolojik tedavileri için çok ciddi bütçeler ayırmak zorunda kalıyor. 

Konu ile ilgili Brown Üniversitesi'nin hazırladığı ‘Savaş Maliyetleri Projesi’ raporunda savaş sonrası asker intiharlarının engellemesi için uzun süreli tedavilerin maliyetlerinin yüksekliğine yer verildi.[16]

İsrail medyasında yer alan haberler dikkate alındığında İsrail’in ekonomik olarak böyle yüksek maliyetleri içeren tedavilere şimdiden başlaması imkansız görülüyor. Keza İsrailli psikiyatristler hükümeti konuya çok özen göstermediği gerekçesiyle eleştiriyor. Yapılan çalışmaların eksik, askerlere sağlanan psikolojik desteğin ise yetersiz olduğu belirtiliyor.

Gazze’de mevcut savaş koşullarını dikkate alındığında İsrail rejimi sadece askerlerini kaybetmekle kalmayacak. Aynı zamanda gelecek yıllar açısından toplumsal olarak ‘patlamamış el bombalarıyla’ dolu olacak. 

Savaşın başında askeri analistlerin dikkat çektiği Gazze-Vietnam benzerlikleri sadece savaş alanında değil savaş sonrasında da İsrail askerlerinin ABD askerlerinin kaderini yaşamasıyla tamamlanmış olacak.

İsrail rejimi Gazze’deki savaşı bitirse bile, kendisini daha uzun ve karmaşık bir savaş bekliyor. Asker intiharları, toplumsal cinnet, öfke, bireysel çatışmalar, ölüm oranlarında yükselme, madde kullanımında artış ve ekonomik krizler bunların çok az bir kısmını oluşturuyor.

 

 

[1] Foreing Policy, 1 Kasım 2023 Israel-Hamas:Gaza Tunnel Warfare Harks Back to the Viet Cong 

[2] Frosty Wooldridge, 2011, 150 bin ABD Askerinin İntiharı

[3] RT, 22 Haziran 2021, US Military Suicides Study 

[4] EMDR Türkiye Derneği, Travma Sonrası Stres Bozukluğu

[5] Matthew Tull, Vietnam Savaşı Sonrası Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

[6] Daiy Sabah, Ağustos 2018, Rapora göre, daha fazla İsrail askeri zihinsel sorunlardan muzdarip

[7]  Savaş gazilerinde travma sonrası stres ve 2014 İsrail-Gazze askeri çatışmasından beş yıl sonra savaş gazilerinin ebeveynleri arasında ikincil travmatik stres

 

[8] Al Mayadeen, Aralık 2023, Engelli İsrail askerleri zihinsel bozukluklar da dahil olmak üzere 20 bine ulaşacak

[9] IRNA News, Aralık 2023, Gazze'deki savaş, Siyonist birliklerin %60'ını psikolojik olarak harekete geçirdi

[10] Walla News, 2 Ocak 2024, Ölüm savaşı: 1.600 asker mermi şoku semptomları yaşadı, IDF 250'sini hizmetten çıkarmak zorunda kaldı

[11] Mehr News, 29 Aralık 2023, Gazze Savaşı ve İntiharın Siyonist Ordular Üzerindeki Ağır Gölgesi

[12] X Platformu, 31 Aralık 2023 @trhxianl

[13] Al Mayadeen, Ocak 2024, 'İsrail' akıl sağlığı krizi yaşıyor: Raporlar

[14] Press Tv, Ocak 2024, Akıl hastalığı İsrailli yerleşimcilere ve askerlere El Aksa Fırtınası'nın ardından acı çektiriyor: Rapor

[15] Al Mayadeen, Aralık 2023, İsraillilerin ruh sağlığı 7 Ekim'den bu yana hiç olmadığı kadar kötü: Gallup anketi

[16] Brown Üniversitesi, 21 Haziran 2021,  High Suicide Rates among United States Service Members and Veterans of the Post- 9/11 Wars