YDH - Axios haber portalının diplomati muhabiri Barak Ravid'e konuşan konu hakkında doğrudan bilgi sahibi dört ABD'li yetkiliye göre ABD Başkanı Joe Biden ve diğer üst düzey yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun yönetimin Gazze'deki savaşla ilgili son taleplerinin çoğunu reddetmesi karşısında giderek daha fazla hüsrana uğradığını belirtti.
Direnişin 7 Ekim'de Aksa Tufanı operasyonundan aylar önce Biden, İsrail'e eşi benzeri görülmemiş bir askeri ve diplomatik destek sunmuştu. ABD'li yetkililer, söz konusu bu desteğin kamuoyu önünde büyük ölçüde devam ettiğini, ancak perde arkasında Biden'ın sabrının tükenmekte olduğuna dair işaretlerin arttığını söyledi.
'Başkan'ın sabrı tükeniyor'
Bir yetkili, "Durum berbat ve sıkışmış durumdayız. Başkan'ın sabrı tükeniyor," ifadelerini kullandı.
'Netanyahu her fırsatta Biden'a parmak sallıyor'
Gazze savaşı konusunda ABD'li yetkililerle yakın temas halinde olan Demokrat Senatör Chris Van Hollen ise yaptığı açıklamada "Netanyahu her fırsatta Biden'a parmak sallıyor. Netanyahu koalisyonuna yalvarıyorlar ama yüzlerine tekrar tekrar tokat yiyorlar," dedi.
23 Aralık'ta gergin geçen ve Biden'ın "Konu kapanmıştır," sözleriyle tamamladığı telefon görüşmesinden bu yana geçen 20 gün içinde ABD Başkanı ile Netanyahu arasında hiçbir görüşme olmadı. Liderler, savaşın ilk ayında neredeyse her gün temas halindeydi.
Biden telefonu kapatmadan önce Netanyahu, İsrail'in Filistinlilerden kestiği vergi gelirlerini serbest bırakması talebini reddetmişti.
'Büyük bir hüsran söz konusu'
Beyaz Saray Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, daha sonra basın mensuplarına verdiği demeçte ilişkilerdeki gerilimi reddetse de belirtiler giderek arttı. Bir yetkili, "Büyük bir hüsran söz konusu," diye konuştu.
Biden'ın yaşadığı hayal kırıklığının ana nedeni Netanyahu'nun ABD'nin öncelikleri olan talepler konusunda harekete geçmeye direnmesi olarak öne çıkıyor.
Vergi geliri meselesine ek olarak, Biden ve danışmanları İsrail'in Gazze'ye insani yardımın girmesine izin vermek için yeterince çaba göstermediği kanaatinde.
Ayrıca Netanyahu'nun savaş sonrasına dair planları ciddi bir şekilde ele almaya yanaşmaması ve ABD'nin 'reforme edilmiş' Filistin Yönetimi'nin Hamas sonrası Gazze'de rol almasını öngören planını reddetmesi de hüsranı şiddetlendirdi.
ABD'li yetkililer, Gazze'de, özellikle de güneydeki Han Yunus kentinde gelinen noktaya bakarak, İsrail'in ocak ayı sonuna kadar Gazze'de düşük yoğunluklu operasyonlara geçiş takvimine uymayacağı konusunda giderek daha fazla endişe duyuyor.
'Biden'ın İsrail'e aynı düzeyde askeri destek sunması zorlaşacak'
Ravid'e göre İsrail Gazze'deki operasyonlarını azaltmazsa -ki ABD'li yetkililer Filistinlilerin kayıplarını azaltma umuduyla bunun için baskı yapıyor- Biden'ın İsrail'in askeri operasyonuna aynı düzeyde destek vermesi muhtemelen giderek zorlaşacak.
Ulusal Güvenlik Konseyi'nden bir sözcü ise Washington yönetimin 'İsrail'in Hamas'a karşı kendini savunabilmesini sağlamaya odaklandığını', 'Filistinli sivillerin acılarını hafifletmek için' Gazze'ye yardımı artırmaya çalıştığını ve 'tüm rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak üzere' İsrail'le birlikte çalıştığını dile getirdi.
Öte yandan Axios'a konuşan ABD'li yetkililer, Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın geçen hafta İsrail'e yaptığı ziyaretin Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı içindeki hayal kırıklıklarını daha da artırdığını öne sürdü. Netanyahu, Filistinli sivillerin gelecekte bölgeye geri dönmesi için gerekenleri değerlendirmek üzere bir BM heyetinin kuzey Gazze'ye girmesine izin verse de daha fazlasını yapmadı.
ABD'li bir yetkili, Blinken'in Netanyahu ve Savaş Kabinesi'ne karşı son derece açık sözlü olduğunu ve İsrail hükümetinin savaşın ertesi gününe ilişkin planının 'hayal ürünü' olduğunu vurguladığını aktardı.
İsrail'e gitmeden önce Ürdün, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar'ı ziyaret eden Blinken'ın İsrailli liderlere, İsrail'in Filistin Yönetimi'nin rol oynamasına izin vermemesi ve Filistinliler için siyasi bir ufuk açmaması halinde Gazze'nin yeniden inşası ve yönetimi konusunda 'hiçbir Arap ülkesinin kendilerini kurtarmayacağını' söylediği belirtildi.
Blinken'ın temasları hakkında bilgi sahibi iki kaynağa göre, bakan ve ekibi seyahatleri sırasında Netanyahu'nun Filistin vergi gelirlerini serbest bırakmayı reddetmesinin ABD'nin Filistin Yönetimi'nde reformlar yapılması yönündeki çabalarını engellediğini açıkça gördü.
Kaynaklar, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın Ramallah'ta Blinken'a, yönetimin talebi üzerine yeni bir hükümet kurmaya hazır olduğunu ifade ettiğini, ancak hükümetin para olmadan çalışamayacağını ve vergi gelirlerinin bütçenin büyük bir bölümünü oluşturduğunu vurguladığını aktardı.
Daha önce Axios'a konuşan ABD'li ve İsrailli yetkililere göre Blinken, Netanyahu'ya Suudi Arabistan'ın savaş bittikten sonra da normalleşme istediğini, fakat bunun İsrail'in iki devletli çözüm ilkesine bağlı kalması koşuluyla mümkün olabileceğini ifade etmişti.
'Netanyahu'nun Filistin devletine giden yolu açacak bir anlaşmayı kabul etmesi uzak ihtimal'
İsrail Başbakanı'nın Filistin devletine giden yolu açacak bir anlaşmayı kabul etmesinin 'uzak bir ihtimal' olduğunu kabul eden ABD'li yetkililer, Gazze'de sonu gelmeyecek bir savaştan korkanlara alternatif bir vizyon sunmak istediklerini kaydetti.
Bununla birlikte Biden yönetimi de uzun vadeli düşünüyor ve İsrail'deki diğer siyasi aktörlerle kanalları açık tutuyor. Geçen haftaki ziyareti sırasında Blinken, seçim anketlerinde önde olan Savaş Kabinesi Bakanı Benny Gantz ile ayrı bir görüşme gerçekleştirmişti.
Blinken ayrıca muhalefet lideri Yair Lapid ve Netanyahu'nun, partisi Likud içindeki en önemli rakibi Savunma Bakanı Yoav Gallant ile de bir araya gelmişti.
Senatör Van Hollen, konuya ilişkin Netanyahu'nun şimdilik 'ABD Başkanı'nın söylediklerini' dinlemektense hükümetindeki aşırı milliyetçi bakanları, yani Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich'i 'dinlemeye daha istekli' göründüğü yorumunu yaptı.