YDH- Eski İsrail Başbakanı Ehud Barak, Haaretz gazetesi için kaleme aldığı makalede, Hamas'ın Gazze'de yenilgiye uğramadığını kabul ederken, işgal altındaki Filistin'de erken seçim çağrısında bulundu.
Makalesinin başında İsrail toplumunun ruh haline değinen Ehud Barak şunları söylüyor: "Savaşın üzerinden 15 hafta geçti. Sahada ilham verici bir cesaret ve fedakarlık gösterisine tanık oluyoruz. Ancak İsrail halkında ise umutsuzluğa, İsrail ordusunun başarılarına rağmen Hamas'ın yenilmediği ve rehineleri geri getirme şansının azaldığı hissine tanık oluyoruz.”
Barak, söz konusu makalesinde Gazze savaşıyla ilgili şu dört varsayıma dikkat çekiyor: "1) İsrail'in Hamas'ın Gazze'yi yönetme kabiliyetini yok etmesi ve İsrail'i tehdit etmemesi gerektiği; 2) İsrail'in Gazze'de kalıcı olarak kalmakta hiçbir çıkarı olmadığı; 3) Gazzelilerin hiçbir yere gitmeyeceği ve 4) Hamas'ın yeteneklerinin yok edilmesinden sonra Gazze Şeridi'nin kalıcı yönetimi için sorumlu bir kurumun gerekli olduğu."
Amerika'nın İsrail'e verdiği desteği İsrail rejiminin güvenliğinin "temel taşı" olarak tanımlayan Barak, makalesinde şu ifadelere yer veriyor : "Amerika, Hizbullah'ı ve İran'ı dizginliyor, bize silah sağlıyor, Güvenlik Konseyi kararlarını veto ediyor ve Lahey Mahkemesi'nde bizim destekçimizdir."
Washington’un iki ay önce Tel Aviv'e bir plan önerdiğini ve bu planın hâlâ masada olduğunu bildiren Barak, söz konusu plan hakkında da şunları söylüyor: "Hamas'ın yetenekleri yok edildikten sonra, Gazze'yi sınırlı bir süre yönetecek Araplardan oluşan bir güç oluşturulacak. Bu geçici dönemde Gazze, Filistin Yönetimi'nin kontrolü altında olacak.”
Eski İsrail başbakanı, planın bir diğer bölümünün de İsrail'in iki devletli çözüm müzakerelerine katılmayı kabul etmesi gerektiğini içerdiğini bildiriyor.
Ehud Barak ayrıca, İsrail'in daha fazla tereddüt etmesinin, bu planın başarı şansını azaltacağı konusunda uyarıda bulunmayı da ihmal etmiyor.
Barak, daha sonra, Benyamin Netanyahu'nun kabinesinin son üç aydır "savaştan sonraki gün" tartışmasını engellediğini hatırlatarak şu hususlara dikkat çekiyor: "Önceden belirlenmiş bir siyasi hedef olmadığında ordu, zafer olasılığını optimize edemeyecek. Gerçekçi bir hedefin yokluğunda kendimizi Gazze bataklığında sıkışmış halde bulacağız. Aynı zamanda Lübnan ve Batı Şeria'da savaşa girecek, Amerikan desteğini kaybedecek ve İbrahim Anlaşmaları ile Mısır ve Ürdün'le yapılan barış anlaşmalarının başarısını tehlikeye atacağız."
Barak, bu tür davranışların İsrail'in güvenliğini tehlikeye attığını belirterek, bu durumdan Netanyahu’yu ve kabinesinin aşırı sağcı üyelerini sorumlu tutuyor.
Makalesinin devamında ise özellikle Savaş Kabinesi’ndeki belli isimlere ağır eleştirilerde bulunan eski İsrail başbakanı onlar hakkında ağır ifadeler kullanıyor: "İsrail'le olası bir çözüm arasında duran kişi Netanyahu'nun kendisi ve şantajcıları Itamar Ben Gvir ve Bezalel Smotrich. İsrail'in kendi çıkarlarının peşinden gitmesini ve ABD ile koordinasyona girmesini engelliyorlar ve İsrail'i, kendi çıkarları için sıkıntıya sokuyorlar. Bunun durması gerekiyor."
Netanyahu’nun, “Gazze'yi Filistin Yönetimi'ne devrettiğinde Ben Gvir ve Smotrich'in desteğini kaybedeceğini ve bunun da kabinesinin daha erken sona ermesi anlamına geldiğini bildiğini” ifade eden Barak, erken seçim önererek, "İsrail'in farklı yetkililere ihtiyacı var ve erken seçim yapılmalı." diyor.
Ehud Barak, “Benny Gantz ve Eisenkot'un Netanyahu'nun savaş kabinesinden ayrılmayı düşündüklerini”, fakat “Kabine’nin hâlâ alması gereken önemli kararlar olduğunu” vurguluyor.
Eski İsrail başbakanı, Gantz ve Eisenkot'a şimdilik kabineden ayrılmamalarını, bunun yerine erken seçim için bir tarih belirlemelerini öneriyor.
Pek çok İsrailli uzman da Benny Gantz'ın Netanyahu'nun kabinesinden ayrılması halinde bu kabinenin uzun süre dayanamayacağını ve çökeceğini öngörüyor.