YDH- Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği Aksa Tufanı operasyonundan bir gün sonra Gazze halkına destek için Lübnan sınırındaki İsrail hedeflerine yönelik operasyonlara başlayan Hizbullah, İsrail’de ciddi bir demografik değişime neden oldu.
Hizbullah, savaşın başında operasyonlarını askeri hedeflerle sınırlamakla birlikte İsrail ordusunun Lübnan köylerine yaptığı saldırılara karşı Hizbullah da İsrail yerleşimlerini füzelerle vurdu.
Hizbullah ile İsrail arasındaki savaş henüz sivil yerleşimlere yoğunlaşmamış olsa da 8 Ekim’den beri devam eden çatışmalarda sınır bölgesinde yaşayan Lübnanlılardan yaklaşık 85 bin, İsraillilerden ise 280 bin kişi yaşadıkları yerleri terk ederek iç kesimlere taşındı.
Hizbullah’ın operasyonları sebebiyle sınır hattındaki askeri tesislerinde ve casusluk ekipmanlarında ağır tahribat yaşayan İsrail rejimi, Lübnan sınırına 5 kilometre mesafedeki tüm yerleşimleri tahliye etti.
Rejimin tahliyesi ve Hizbullah’ın da tıpkı Hamas gibi bir kara saldırısı yapması ihtimalinden kaynaklanan endişelerle on binlerce İsrailli iç kesimlere göç ederken, kuzey bölgelerindeki ekonomik faaliyetler de büyük ölçüde felç oldu.
El Meyadin televizyonunun haberine göre Tel Aviv Üniversitesi Ekonomi profesörü Tomer Fadloun, konuyla ilgili makalesinde Hizbullah’la yaşanan savaşın uzamasının kuzey bölgelerindeki ekonomik hayat dolayısıyla da İsrail ekonomisi üzerinde ölümcül etkiler yapacağını açıkladı.
Tomer Fadloun, tarım sektörünün İsrail’in toplam GSYİH'nın %2,5'ini ve ihracatın da %3,6'sını oluşturduğunu belirterek ve İsrail’deki toplam işçilerin yaklaşık %3,7'sinin tarım sektöründe istihdam edildiğini vurgulayarak bunun İsrail'in önemli ekonomik sektörlerinden biri olduğunu söyledi. Bu sektörün ayrıca İsrail’in gıda ihtiyacının yaklaşık %95'ini sağladığına dikkat çekti.
İsrail Tarım Bakanlığı'na göre, İsrail’in gıda üretiminin büyük bir kısmının kuzey bölgelerinde yapıldığı belirtilirken tavuk ve yumurta üretiminin yaklaşık %70'inin Lübnan sınırındaki el-Celil ve işgal altındaki Golan'da gerçekleştirildiği ifade edildi.
İsrail’in tropikal meyve ihtiyacının %40'ının da Hizbullah’ın operasyonları sebebiyle tahliye edilen kuzey çiftliklerinden sağlandığı bildirildi.
İsrail ekonomi gazetesi Globes, İsrail'in üretiminin yarısının Lübnan sınırına 5 kilometre mesafedeki çiftliklerden geldiğini bildirdi.
Yediot Ahronot gazetesi ise, kuzey cephesinde savaş devam ederken rejimin maruz kaldığı tarımsal kayıplara dikkat çekti.
Gazete, Hizbullah’ın saldırılarından duyulan korkunun iki kat mali hasara neden olduğunu bildirdi ve şu anda çalışamayan kuzeydeki meyve bahçelerinin ve çiftliklerin uğradığı zararın 500 milyon şekel (131 milyon dolardan fazla) olduğunu yazdı.
Sanayi sektörü
İsrail gazetesi ‘The Marker, kuzeydeki sanayi sektörünün Hizbullah’ın operasyonlarından sonra felç olduğunu bildirdi.
Gazete, İsrail Sanayiciler Sendikası Başkanı Ron Tomer'in "Celil'deki büyük fabrikaların sahiplerinin, çalışanların işe dönebilmesi için destek istediğini" söylediğini aktardı. Tomer, Kuzey ve Yukarı el-Celil'deki fabrikaların durumu konusunda bilgi sahibi olmadığını belirterek bunlardan bazılarının korumasız alanlarda yer aldığını ve Hizbullah tarafından ateşlenen roketlerin hedefinde bulunduğuna işaret etti.
İsrail Ekonomi Bakanlığı'nın verilerine göre, ülkenin kuzeyindeki 85 büyük fabrika ortalama üretimlerini yaklaşık %70'e düşürdü.
Bakanlığın verilerine göre ayrıca sınıra yakınlıkları nedeniyle onlarca küçük fabrika kapatıldı. Bakanlık, fabrikalar, sanayi bölgeleri ve şirketlerle ilgili olarak da Aksa Tufanı’ndan bu yana kuzeyde ve güneyde yaklaşık 15 bin fabrika ve işletmenin kapandığını bildirdi.
Haberde İsrail'in Lübnan’ın Nabatiye bölgesindeki bir alüminyum fabrikasını bombalamasına cevap olarak Hizbullah’ın Şlomi yerleşiminde İsrail askeri endüstrileri için hayati öneme sahip ‘Rafael’ şirketinin sanayi kompleksini vurduğu hatırlatıldı.
Hizbullah’ın bu saldırısının İsrail rejimine ağır bir darbe olduğunun belirtildiği haberde şirket düzeyinde, fabrikanın bombalanmasının kuzeydeki göreceli sakinliği ortadan kaldırdığı ve burada askeri bir acil durum ilan edildiği bildirildi.
Burada askeri acil durum ilan edilmesi, Lübnan sınırından yaklaşık 5 kilometre genişliğinde bir sınır kuşağı içinde, herhangi bir İsrail endüstriyel faaliyeti için uygun olmayan bir yer haline geldiği anlamına geliyor.
İsrail ordusunun kuzey cephesinde caydırıcılık şimdiye kadar herhangi bir fark yaratamaması sebebiyle bölgeden göç eden İsrailliler yerleşimlere geri dönmeyi reddediyor. Bu ise Lübnan sınır bölgelerinde endüstriyel kalkınmayı, yerleşimcilerin konut beklentilerini ve ekonomik faaliyetleri ortadan kaldırdı.
Turizm sektörü
Tarım ve sanayi sektörlerinin yanı sıra İsrail’in turizm sektörü de ağır ve uzun süreli bir darbe aldı.
İsrail Kanal 12 web sitesi, ‘Turizme verilen zarar uzun vadeli olacak’ diyerek, savaş bitse bile, dünyadaki insanların seyahat için artık daha güvenli yerler seçeceğini bildirdi.
Site, ‘Kinnerit Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü araştırmacısı Eran Ketter, savaşın İsrail turizmi üzerindeki etkisinin seyahat uyarılarının ve bugünlerde İsrail’i ziyaret etme yasağının ötesine geçtiğini bildirdi ve ‘İsrail'in imajı’ ve markası üzerinde uzun vadeli etkilerinin olacağını söyledi.
İsrail ekonomi sitesi Globes, turizm tesislerinin ve restoranların, rejimin en büyük finans şirketlerinden biri olan Phoenix Gamma'nın endekside de ‘savaşın ana kurbanlarından biri olduğunu belirtti.
Phoenix Gamma Endeksi'ne göre, 2023'ün dördüncü çeyreğinde, 2022'nin sonuna kıyasla, kendi kategorisindeki turizm tesisi %73 azaldı.
Kuzeyde, İsrail rejiminin işgali altındaki Lübnan’a ait Kefer Şuba bölgesinde Aksa Tufanı’ndan sonra kayak merkezleri, restoranlar ve turistik tesislerde turistten ve ziyaretçiden eser kalmadı.
İsrail hükümetinin Lübnan sınırından tahliye ettiği binlerce yerleşimciyi Eilat'ta otellere yerleştirdiğinin belirtildiği haberde masrafların olağanüstü artmasından dolayı yeni yerleşimci kabul edilemediği bildirildi.