Yediot Ahronot gazetesi, Gazze ve Ukrayna'daki savaşlar sırasında mühimmat kullanımında meydana gelen artışın, tüm mühimmat türlerinde eşi benzeri görülmemiş bir küresel kıtlığı tetiklediğini ve durumun işgal rejiminin saldırılarını zora soktuğunu yazdı.
Gazetede yer alan makaleye göre İsrail ordusu, konuyu kamuoyu önünde tartışmaktan kaçınırken, Tümgeneral Eliezer Toledano, geçen ay hava saldırılarında azalma olduğunu kabul ederek uzun süreli bir savaş beklentisiyle 'silahlanma ekonomisini yönetme' mecburiyetine dikkat çekmişti.
Başbakan Binyamin Netanyahu da kısa süre önce düzenlediği basın toplantısında, rejimin küresel kaynaklara bağımlılığını azaltma niyetinde olduğunu açıkladı ki bu, uygulanabilirliği konusunda şüphe uyandıran zorlu bir hedef olarak görülüyor.
İsrail Savunma Bakanlığı mühimmat sıkıntısını aktif bir şekilde ele alıyor. Geçtiğimiz hafta Savunma Bakanlığı Müsteşarı Eyal Zamir, ABD yönetimiyle silah tedarik anlaşması yapmıştı. Savaşın başlangıcından bu yana ABD'den yaklaşık 280 uçak ve 40 gemi aracılığıyla İsrail'e 25 bin tondan fazla silah teslim edildi.
Calcalist gazetesinin haberinde, İsrailli şirketlerin küresel müşterilere 1,5 milyar doları aşan silah tedarikini ertelediği ve kaynakları ordunun ihtiyaçlarını karşılamaya yönlendirdiği bilgisi paylaışdı. Savunma Bakanlığı sadece son üç ayda bu şirketlerden 2,7 milyon dolar değerinde silah sipariş etti. Hazine, halihazırda ordunun mühimmat satın almasına kısıtlama getirmiyor.
Silahlanmaya yönelik artan talep, işgal rejiminin savaşın başlangıcından bu yana Gazze'de yürüttüğü kapsamlı bombardımanlarla açıklanıyor. Ordu kısa süre önce Gazze'de 30 bin bölgenin hedef alındığını bildirmişti. Calcalist'e bilgi veren bir güvenlik kaynağı, ordunun devam eden çatışmalardaki atış hızının bir 'süper gücün' performansnı yansıttığını, bunun sadece ABD'nin kanıtlanmış kabiliyetleriyle kıyaslanabileceğini söyledi.
İsrail ordusunun silah kullanımının Ukrayna'ya karşı yürütülen harekatta Ruslarınkini de geçebileceği tahmin ediliyor.
Öte yandan Yedioth Ahronot, "Haklı olmakla birlikte mevcut mühimmat stoku göz önüne alındığında bu yoğunlaştırılmış bombardımanın, özellikle güvenlik sorunları göz önüne alındığında İsrail ordusunun gelecekteki görevlere hazır olma durumunu tehlikeye atıp atmayacağı sorusu ortaya çıkıyor. Ordunun güney Lübnan'da bir saldırı düzenlemesi gerekebilecek potansiyel bir senaryo var. Mühimmat sıkıntısı gibi uç bir senaryodan kaçınmak için ordunun, Toledano'nun 'Tükenmeyecek ordu yoktur' uyarısını yineleyerek, sınırlarını politikacılara daha açık bir şekilde anlatması gerekebilir," değerlendirmesi yapıldı.