YDH- Financial Times gazetesine konuşan ABD’li güvenlik yetkilileri, Pentagon’un, Yemen’le ilgili istihbarat eksikliğinden dolayı, Ensarullah savaşçılarının Kızıldeniz’deki etkili operasyonlarının önüne geçemediğini belirttiler.
Ensarullah hareketini “İran destekli grup” olarak nitelendiren Financial Times gazetesi, ABD ve İngiltere’nin haftalarca süren füze saldırılarına rağmen Yemen ordusunun hâlâ Kızıldeniz’deki seyrüseferler için “tehdit” oluşturduğunu vurguladı.
Financial Times, Pentagon’un, haftalarca süren füze saldırılarının pek çok silahı imha ettiğinden ve Ensarullah’ı zorladığından emin olsa da ABD'li yetkililerin, Washington’ın bombalama kampanyasını başlatmadan önce grubun yetenekleri hakkında ayrıntılı bir değerlendirmeye sahip olmaması nedeniyle hasarın boyutunun belirsiz olduğunu söylediklerini bildirdi.
Gazete, Pentagon'un Orta Doğu'daki en üst düzey yetkilisi Dan Shapiro’nun, bir kongre oturumunda yaptığı açıklamalara dikkat çekerek, bu yöndeki endişelerin son günlerde ABD kamuoyunda dile getirildiğini kaydetti.
Gazeteye göre Shapiro, geçen haftaki kongre oturumunda, “ABD ordusunun neyi imha ettiğinin farkında olduğunu ancak ocak ayında, ABD askeri harekâtının başlamasından önce, Ensarullah’a ait cephaneliğin orijinal yapısını bilmediğini” de söyledi.
ABD ve İngiltere, diğer müttefiklerin desteğiyle, 12 Ocak'ta Ensarullah mevzilerine hava saldırıları başlatmıştı.
Pentagon, bombalamalar sonucu füze fırlatıcıları, iletişim tesisleri, insansız hava araçların, insansız su üstü gemileri, hava gözetimi, silah depoları ve komuta tesisleri dahil olmak üzere 150 Ensarullah hedefinin imha ettiğini iddia etmişti.
Financial Times gazetesi, ABD ve İngiltere’nin yoğun saldırıları sonucunda, Suudi liderliğindeki bir koalisyonun neredeyse on yıl boyunca bombardımanına maruz kalan Ensarullah’ın, mevzilerini ikmal etmede usta olduğunu kanıtladığını ve bölgedeki gemileri tehdit etmeye devam ettiğini vurguladı.
Haberde, Ensarullah’ın geçen ay Bab el-Mandeb Boğazı'ndan geçen İngiltere'ye ait Belize bandıralı bir gemiye düzenlediği saldırı, ABD bombardımanına rağmen grubun ne kadar etkili olduğunu gözler önüne serdiği kaydedildi.
Gazete ABD'li ve Batılı yetkililerin açıklamalarına dayanarak, Tahran'ın Yemen ordusuna, istihbarat sağlamaya devam ettiğini savundu.
Pentagon'a göre, Yemen direniş hareketi, 19 Kasım'dan bu yana Yemen yakınlarındaki sulardan geçen ABD bayraklı dört ticari gemiyi vurdu.
ABD ve müttefikleri Kızıldeniz'de dört ila sekiz gemi bulunduruyor ve ocak ayından bu yana Yemen’e yönelik hedeflerine 35 saldırı düzenledi.
Yetkililere göre, ABD istihbaratı, Ensarullah’ın Tahran'la bağlarına dair güçlü verilere sahip.
ABD Savunma İstihbarat Teşkilatı geçen ay, son Kızıldeniz saldırıları da dahil olmak üzere grubun İran yapımı füzeler ve insansız hava araçları kullanımına ilişkin bir rapor yayımladı.
ABD ocak ayında, Ensarullah’ı “küresel bir terörist grup” ilan etti ve geçen hafta Washington ve Londra, Kızıldeniz'deki nakliye saldırılarıyla bağlantılı olduğunu söyledikleri İranlı bir askeri komutana yaptırımlar uyguladı.
Yetkililer, Tahran'ın Irak ve Suriye’de etkili olduğu kadar Yemen’de etkili olmadığını kabul etmelerine rağmen, Ensarullah’ı dizginlemek için İran'a yönelik diplomatik baskının giderek daha önemli olacağını belirtti.
Gazete ayrıca, Direniş cephesinin, 17 Ekim ile 4 Şubat tarihleri arasında, bölgedeki ABD kuvvetlerine 170 saldırı düzenlediğini bildirdi.
ABD’li yetkililer, eski ABD başkanları Başkan Barack Obama ve Donald Trump dönemlerinde, Yemen’in güneyinde el-Kaide'ye karşı yürütülen insansız hava aracı kampanyasının sona ermesinin ardından Pentagon'un Yemen'e ilişkin istihbaratta bir düşüş yaşadığını vurguladılar.
Financial Times ilgili analizinde, mevcut ABD Başkanı Biden’ın, göreve gelmesinden kısa bir süre sonra Yemen'e yönelik diplomatik girişimin bir parçası olarak, Ensatullah’ı ABD'nin “özel olarak belirlenmiş terör grupları” listesinden çıkardığını ve 2022'nin sonlarından bu yana ülkedeki iç savaşta gergin bir ateşkes sürecinin sağlandığını kaydetti.
FT’ye, göre bu girişim aynı zamanda ABD'nin istihbarat ihtiyaçlarında dünyanın diğer bölgelerine doğru bir kaymayı da yansıtıyordu; bu kayma, Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesinden sonra daha da güçlendi.
Yeni Amerikan Güvenliği Merkezi'nde Orta Doğu Güvenlik programı Direktörü Jonathan Lord, Pentagon’un, bir tarafta Pasifik'te Çin'i kontrol etmeye çalıştığını diğer tarafta, Orta Doğu ve Avrupa'daki istihbarat yeteneklerine yönelik artan taleplerle karşı karşıya kaldığını ve bu dengeyi korumada büyük zorluklar yaşadığını kaydetti.
Yakın zamanda emekli olan üst düzey bir CIA yetkilisi olan Ted Singer, Ensarullah’ın başkentin kontrolünü ele geçirdiği 2015 yılına işaret ederek, “ABD'nin Sana'daki büyükelçiliğini boşaltmasından bu yana, sahadan istihbarat toplamak daha da zorlaştı” dedi.
Singer ayrıca "Açık denizlerden ya da uzaklardan bir ülke hakkında bilgi toplamak, doğası gereği zorludur ve son 10 yılda bu kadar çok karışıklığın olduğu bir ülke için bu durum iki kat daha zordur" yorumunu yaptı.