YDH- El-Meyadin’in yayımladığı habere göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in, geçtiğimiz ekim ayından bu yana altıncı Ortadoğu gezisini gerçekleştirmek üzere Suudi Arabistan ve Mısır'ı ziyaret edeceği bildirildi.
Blinken’in, başta İsrail'in Gazze'de sürdürdüğü savaşı, kuşatma altındaki Şerid’e yardım girişinin arttırılmasını ve ateşkes çabaları olmak üzere birçok kilit konuyu ele alacağı açıklandı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller bugün yaptığı açıklamada Blinken'in ayrıca, Filistin halkı için "siyasi bir yol" ile "İsrail’le güvenlik güvenceleri ve bölgede kalıcı barış" konularını görüşeceğini söyledi.
Miller, "Bakan, kalan tüm rehinelerin serbest bırakılmasını güvence altına alan acil bir ateşkes anlaşmasına varma çabalarını, Gazze'ye insani yardımın arttırılması için yoğunlaştırılmış uluslararası çabaları ve Hamas'ın artık bölgeyi yönetememesini veya 7 Ekim saldırılarını tekrarlayamamasını sağlamak da dahil olmak üzere Gazze için çatışma sonrası planlamaya ilişkin koordinasyonu görüşecek" dedi.
Açıklamada Blinken'in Yemen'in Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ndeki operasyonlarını da ele alacağı belirtildi.
AFP'nin kaynaklara dayandırdığı haberine göre bu gelişme, Mossad Şefi David Barnea'nın Katar Başbakanı Muhammed bin Abdülrahman es-Sani ve Mısırlı üst düzey bir elçiyle bir araya gelmesinden bir gün sonra gerçekleşti.
Esir takası anlaşması ve ateşkes sağlanması yönündeki önceki çabalar, İsrail’in, Direniş'in diğer taleplerinin yanı sıra savaşı sona erdirmeyi reddetmesi nedeniyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Hamas 15 Mart'ta, Katar ve Mısır'daki arabuluculara Gazze Şeridi'ne yönelik saldırganlığın durdurulması ve İsrail’le esir değişimi konusundaki tutumuna ilişkin kapsamlı bir vizyon sunduğunu açıklamıştı.
Hamas Hareketi yaptığı açıklamada bunun, “İsrail saldırganlığının durdurulması, Gazze'deki Filistin halkına yardım ve destek sağlanması, yerlerinden edilenlerin evlerine dönmelerinin kolaylaştırılması ve işgal güçlerinin Şerit'ten tamamen çekilmesi için aracılar vasıtasıyla yürütülen müzakerelerin bir parçası olduğunu” vurgulamıştı.
Hamas söz konusu açıklamasında, vizyonunun herhangi bir anlaşma için hayati önem taşıdığını düşündüğü bu ilke ve temellere dayandığını ve Filistin halkının hak ve kaygılarına bağlı kalacağını belirtmişti.