YDH- Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü INSS tarafından hazırlanan bir çalışmanın sonucuna göre, Riyad yönetimi, İsrail rejimi ile normalleşme konusunda, Gazze'deki savaşın ardından daha da şiddetlenen önemli bir kamuoyu muhalefetiyle karşı karşıya.
Suudi Arabistan’daki yaygın muhalefetin üç boyutuna işaret eden INSS, bunları; dindar, Filistin yanlısı ve liberaller olarak sınıflandırdı.
INSS, İsrail ile barışın İslam hukukuna aykırı olduğunu düşünenleri dini boyut sınıfına, normalleşmeye karşı muhalefeti Filistinlilere verilen desteğin bir parçası olarak görenleri Filistin yanlısı kategoriye ve İsrail ile bağların Suudi rejimini insan haklarını daha fazla ihlal etme konusunda güçlendirebileceği konusunda uyarıda bulunanları liberal bakış açısına yerleştirdi.
Rapora göre, bu pozisyonlar, İsrail'in Gazze Şeridi'ne karşı yürüttüğü soykırım savaşıyla daha da şiddetlendi.
Washington Post tarafından yapılan bir ankete atıfta bulunulan raporda, Suudi Arabistan halkının yüzde 40'ının "yerel ekonomiye faydalı olduğu kanıtlanırsa" İsrail ile ilişkilerin normalleşmesini desteklediği, ancak Gazze'ye yönelik savaşın başlamasından sonra Suudi halkı arasındaki desteğin yüzde 20'ye düştüğü belirtildi.
Raporda ayrıca, normalleşmenin avantajlarına işaret eden İsrail söyleminin Suudi Arabistan ile İran'a karşı güvenlik işbirliğine dayandığı, Suudi kamuoyunun bu konuya pek ilgi göstermediği, bunun yerine ilişkinin ekonomik faydalarına odaklandığı vurgulandı.
Uzmanlar, Suudi kamuoyunun duyarlılığına dair sınırlı göstergelerin, İsrail'in "normalleşmenin avantajlarını" vurgulayan, özellikle güvenlik ve askeri işbirliğine odaklanan söylemi ile böyle bir ortaklığa çok az ilgi gösteren veya hiç ilgi göstermeyen Suudi halkı arasındaki uyumsuzluğa dikkat çekiyorlar.