YDH- Lübnan gazetesi el-Ahbar'ın bildirdiğine göre, İsrail'in Lübnan'ın başkentindeki geniş casusluk ağı geçen yıl ülkedeki yetkililer tarafından çökertildi.
Habere göre, parlamento korumaları aralık ayı sonunda Meclis Başkanı Nebih Berri'nin Ayn el-Tine'deki konutunun etrafında dolaşan "şüpheli" bir araç tespit etti.
Araç durdurulduktan sonra, aracı kullanan Muhyiddin H. adlı bir kişi, üzerinde "son derece gelişmiş" bir casusluk cihazı ve birkaç cep telefonu bulununca gözaltına alındı.
İncelemelerinin ardından, "bölgenin kapsamlı bir haritalandırması gibi görünen düzinelerce video" ele geçirildi. Şahıs daha sonra Lübnan İç Güvenlik Güçleri'nin (ISF) Enformasyon Şubesi'ne teslim edildi ve burada "tehlikeli" ve "benzeri görülmemiş" bir şekilde "İsrail düşmanıyla iş yaptığına dair bir şüphe" olduğu tespit edildi.
Haberde, Muhyiddin H.'nin 200.000 dolar aldığı belirtildi.
Yetkililer bu meblağın, küçük çaplı casusluk görevleri için alışılmadık derecede yüksek bir ücret olduğunu ve bu özel işin "ciddiyetini gösterdiğini" söyledi.
El-Ahbar, ikinci tutuklunun Muhyiddin H. ile birlikte çalışan Hadi A. olduğu bildirildi.
El-Akbar, ikilinin Monolith adlı sahte bir ABD şirketinin adını verdiğini -büyük olasılıkla İsrail istihbaratı için bir paravan- ve bu şirketle sözleşme yaptıklarını iddia ettiklerini de ekledi.
Haberde, Beyrut ve güney banliyölerindeki çeşitli bölgelerle ilgili istihbarat topladıkları ve her gün Lübnan ve başkenti üzerinde dolaşan İsrail casus uçaklarının topladığı istihbaratı "tamamladıkları" belirtildi.
El-Ahbar, söz konusu kişilerin, "düşmana verildiğini" söylediği çok sayıda bölgenin "hassas haritasını çıkarmakla" görevlendirildiklerini kaydetti.
Bu haritalamanın, Muhyiddin H.'nin telefonunda bulunan 56.000 yüksek çözünürlüklü fotoğraf da dahil olmak üzere sokakları, binaları, dükkan isimlerini, park halindeki ve hareket halindeki arabaları, plaka numaralarını ve yoldan geçenlerin yüzlerini ayrıntılı olarak içerdiği bildirildi.
İki tutuklunun, internet servis sağlayıcılarıyla ilgili radyo frekanslarını ve evlerdeki, kurumlardaki ve halka açık yerlerdeki "erişim noktalarının" yerini taramak için bir sistem olan son derece gelişmiş teknolojik ekipman kullandığı açıklandı.
Sonuç olarak, iki tutuklunun, araştırılan alanlardaki her Wi-Fi cihazının adlarını ve şifrelerini elde ederek, bağlı kullanıcıların kesin coğrafi konumunu belirlemelerine olanak sağladığı ifade edildi.
El-Ahbar’a göre, şüphelilerden birinin, 2 Ocak'ta Beyrut'un güney banliyölerinde İsrail insansız hava aracı saldırısında öldürülen üst düzey Hamas yetkilisi Salih el-Aruri'nin evinin bulunduğu sokağı, hedef alınan cinayetten iki hafta önce eşleştirdiği ortaya çıktı.
Haberde, tutukluların, kendileriyle sözleşme yapan şirketin İsrail istihbaratıyla bağlantılı olabileceği konusunda önceden bilgi sahibi olduklarını reddettikleri kaydedildi. Buna rağmen, tutuklulardan birinin kendisine verilen işten şüphelendiğini itiraf ettiği ve bu işin ancak yabancı bir istihbarat teşkilatının işine yarayabileceğini söylediği aktarıldı.
Gazetenin bildirdiğine göre, Yargıç Fadi Akiki'nin "yabancı bir ülke yararına casusluk suçu işlemek ve devletin bütünlüğünü sağlamak için gizli kalması gereken bilgileri elde etmek ve vatanın ulusal güvenliğine zarar vermek" -ki bunun cezası ömür boyu hapis cezasıdır- suçlamasının ardından Yargıç Fadi Savan onları sorguladı ve iki ön tutuklama emri çıkardı.
Ayrıca, Monolith'in internette hiçbir izine rastlanmadığı ve sözde CEO'su John Tyler hakkında da internette hiçbir bilgiye ulaşılamadığı açıklandı.
İlk incelemelerin ardından tutuklular, şirketin "sanal turizm" için dijital haritalama geliştirdiğini söyledi.
Muhyiddin H.’nin, Monolith yöneticilerinin, şirketi Akorn için Sri Lanka, Laos, Türkiye, Mısır, Gine ve Lübnan'daki haritaları güncellemek üzere projeler önerdiklerini itiraf ettiği bildirildi.
Habere göre, şirketinin iflasın eşiğinde olduğunu ve paraya ihtiyacı olduğunu söyleyen Muhyiddin H., bilgilerin nasıl kullanılacağını bilmediğini iddia etti.
Söz konusu şirketin 2021-2023 yılları arasında Lübnan'da görevlendirildiği dijital haritalama ve tarama projesinin de lisanssız yürütüldüğü ortaya çıktı.
Gazete, bu olayla birlikte Lübnan'da son dönemde meydana gelen birkaç güvenlik olayına dikkat çektiler.
Şubat ayı sonlarında Hizbullah, Beyrut'un güney banliyölerinde askeri nitelikli silahlar ve gelişmiş teçhizatla yakalanan altı Hollanda vatandaşını tutuklamıştı.
Aynı hafta Hizbullah, Beyrut'un güney banliyölerinden el-Kefaat bölgesinde bir İspanyol vatandaşını da gözaltına almıştı. Cep telefonuyla film ve fotoğraf çekerken bulunan bu kişi kaybolduğunu ve kendisini almaları için arkadaşlarıyla konum bilgisi paylaşması gerektiğini iddia etmişti.
Sorgulama sırasında, telefonunun kayıtlı verilere erişimi engelleyen gelişmiş bir program içerdiği anlaşıldı.
Tutuklamaların, Hizbullah kadrolarına yönelik suikastları takip eden bilgi toplama amaçlı İsrail ve yabancı istihbarat çabalarının artmasına karşılık olarak, Hizbullah güvenlik yetkilileri tarafından alınan ilave tedbirlerin bir parçası olarak gerçekleştiği belirtildi.