YDH- İran’ın Mehr Haber ajansı, Irak direnişinin Amerikan rejimine ait güçleri sınır dışı etmek için uyguladığı stratejiye dair bir analize yer verdi.
Direnişin İşgalci Amerikalıları Irak’tan Çıkarmak için Askeri Stratejisi başlıklı makalede Irak direnişinin askeri operasyonlarının Amerikan rejimini Irak hükümetiyle çekilme konusunu müzakere etmeye zorladığına dikkat çekiliyor.
***
Amerikan işgal güçleri, terörle mücadele ve Irak'taki çıkarlarını korumak gibi çeşitli bahanelerle neredeyse yirmi yıldır Irak'ın farklı şehirlerinde konuşlanmış bulunuyor.
Iraklı yetkililere göre Irak'ta 30'a yakın hafif ve ağır silah içeren Amerikan askeri üssü var, dolayısıyla bu kadar yüksek sayıda ve ağır silahlara sahip Amerikan askeri kuvvetlerinin varlığı işgalden başka bir şey değil.
Amerika'nın, direnişin üst düzey komutanları General Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi el-Mühendis'e suikast düzenlemesinin ardından, Irak halkının ve Parlamentosu üyelerinin kararlılığı, Ocak 2020'de Amerikan işgal güçlerinin sınır dışı edilmesi yönündeki kararın çıkmasını sağladı.
Bu karar, eski ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'ya göre, 2019’da 5 bin olan Amerikan askerlerinin sayısını 2 bin 500'e düşürdü.
Ancak bu karar, ABD'nin engellemeleri sebebiyle son dört yılda ciddi bir şekilde uygulanmadı. Amerikalılar, bu süre içinde iktidara gelen çeşitli hükümetlere vaatlerde bulunarak Iraklı politikacılarla müzakereler yaptı ve anlaşmalar yaptı.
Temmuz 2021'de imzalanan ‘Stratejik Diyalog’ adlı anlaşmada ABD, Irak'taki hükümete emanet edilen Amerikan çıkarlarının korunmasına büyük önem verdi. Bu anlaşmada Amerikan kuvvetlerinin, Washington liderliğindeki uluslararası koalisyonun, askeri danışmanlarının ve askeri konvoylarının Irak hükümeti tarafından desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.
Bu da işgalci Amerikan güçlerini Siyonist rejime karşı ilk savunma noktası olarak Irak’ta tutmanın bahanesi oluyor.
Amerikan ordusunun Irak'tan çekilmesi kararının uygulanmasına ilişkin siyasi müzakerelerin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından direniş grupları, Amerikan işgal güçlerinin Irak'tan çekilmesini sağlamanın tek yolunun askeri seçenek olduğunu açıkladı.
Irak İslamcı direniş grupları, Aksa Tufanı’nın başlamasıyla birlikte, mazlum Gazze halkını savunmak ve Amerikan işgaline karşı mücadele etmek amacıyla Irak ve bölgedeki Amerikan askeri üslerine yönelik saldırılarına başladı.
Bu süre içinde Amerikan üsleri direniş grupları tarafından defalarca saldırıya uğradı ve insani ve mali kayıplara uğradı.
Amerikalılar da buna karşı direniş karargahlarına saldırarak Halk Seferberlik Güçleri’nin ve Irak direniş güçlerinin bazı komutanlarını şehit etti.
Bu arada Iraklı siyasi liderler, işgalci Amerikalıların Irak'ın güvenlik görevlisi olarak görev yapan direniş komutanlarına yönelik saldırılarının ardından, başta Amerikalılar olmak üzere yabancı güçlerin ülkeden çıkarılmasını talep etti.
Irak Başbakanı Muhammed Şiya Sudani, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile yaptığı görüşmede, yabancı birliklerin ülkesinden çekilmesi konusunun Bakanlar Kurulu'nun gündeminde olduğunu ve uygulanmayı beklediğini vurguladı.
Bedir Örgütü Genel Sekreteri Hadi el-Amiri, Irak hükümetinden ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon birliklerinin Irak'tan çekilmesi için ‘kısa’ süreli bir takvim belirlemek üzere gerekli tüm önlemleri almasını isteyen bir bildiri yayınladı.
O, şöyle dedi: Güvenlik güçlerimiz ve askerlerimiz IŞİD terör örgütüne karşı mücadelede bunca büyük başarılar elde etmiş, zaferler kazanmışken ve yeteneklerinin zirvesindeyken bazılarının koalisyon güçlerinin IŞİD kalıntılarıyla mücadelede Irak güvenlik güçlerine yardım bahanesiyle Irak’ta kalmaları gerektiğini iddia etmesi gerçekten utanç verici.
Hadi el-Amiri bu açıklamasında Irak hükümetinden, uluslararası koalisyon güçlerinin daha önce yaptıkları gibi geciktirmeden Irak'tan çekilmesi konusunda ciddi ve kısa vadeli bir takvim belirlemek için gerekli tüm tedbirleri almasını istedi.
Eski Irak Başbakanı Adil Abdul Mehdi de yaptığı açıklamada, ABD'nin Siyonist rejimin Filistin'in mazlum halkına yönelik saldırılarını açıkça desteklemesinin ve İsrail rejimine askeri yardım göndermesinin ardından, Amerikan güçlerinin Irak'tan çıkarılması yönündeki kararın derhal uygulanması çağrısında bulundu.
Irak halkının, Iraklı siyasetçilerin ve dini mercilerin Amerikalı işgalcilerin sınır dışı edilmesi talebine rağmen Amerikan hükümeti, Amerikan askerlerinin Irak topraklarından çekilmesi yasasının nasıl uygulanacağı konusunda siyasi müzakere arayışında.
Washington Times gazetesi, Bağdat ve Washington yetkilileri arasında en az 2 bin 500 Amerikan askerinin Irak'tan çekilmesi olasılığına ilişkin görüşmelerin başladığına değinerek şunları yazdı:
“Gazze'deki savaşın yoğunlaşması ve Iraklı direniş gruplarının Amerikan askeri üslerine art arda saldırmasıyla birlikte. Bölgede son birkaç aydır, artık Irak parlamentosunda da ABD'nin ülkeden çekilmesi yönündeki talepler arttı.”
Haberde ayrıca şu ifadeler yer alıyor: “ABD Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin açıklamalarına göre, uluslararası koalisyon güçlerinin Irak'taki askeri görevine son vermek amacıyla ABD ve müttefiklerinin Irak'taki askeri danışmanlarının kademeli ve hesaplı bir şekilde azaltılmasına yönelik müzakereler yakında başlayacak."
Washington Times'ın haberine göre, Iraklı direniş gruplarının askeri üslerine yönelik saldırıları sonrasında komutaları altındaki askeri güçlerde onlarca yaralanma ve beyin hasarı oluştuğunu kabul eden Amerikalı yetkililer, son üç ayda başlayan saldırılardan bu yana, bazı askerlerin yaralarının ağır ve durumlarının da ciddi olduğunu itiraf etti.
Direniş gruplarının Irak’taki ve bölgedeki ABD üslerine yönelik saldırıları artmış; ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü Sabrina Singh de Irak'ta konuşlu ABD kuvvetlerine yönelik saldırıların şiddetinin değiştiğini ve geçen 10 yıla göre daha şiddetli olduğunu itiraf etmişti.
Direnişin bu askeri stratejisi, Irak'taki siyasilerin ve nüfuzlu otoritelerin ve Amerikan tarafının, yabancı askeri güçlerin Irak'tan çekilmesine ilişkin Irak parlamentosu kararının yeniden canlandırılması konusuna daha fazla ilgi göstermesine neden oldu.
Nitekim 2010-2011 yılları arasında Irak direnişinin Amerikan güçlerine yönelik saldırıları yoğunlaşmış ve bu da onların Irak'tan derhal çekilmesine neden olmuştu. Geçen yıl da Amerikan askeri güçlerine yönelik direniş saldırılarının yoğunlaşması, Amerikalıları geri çekilme konusunda daha ciddi müzakerelere zorlamıştı.
Bölge uzmanlarına göre, Amerikan askeri güçlerinin Irak'tan çekilmesine yönelik siyasi müzakereler çoğunlukla görüntüden ibaret ve propaganda amaçlı olduğundan, geçmiş yıllardaki tecrübeler doğrultusunda Irak halkının ve direnişin bu müzakerelerden hiçbir umudu yok.
Irak hükümetinin, Amerikan birliklerinin Irak'tan çekilmesi konusunda ABD ile yaptığı siyasi istişarelere değinen Nuceba Hareketi Genel Sekreteri Şeyh Ekrem el-Ka’abi, şunları söyledi:
"Direniş, hükümetin Irak'tan çekilmesi konusundaki istişarelerini reddetmiyor. Bununla birlikte işgalcilerin yalancı ve düzenbaz olduğunu, işgalci güçlerin diyalog ve istişare yoluyla ayrılmalarını beklemenin bir hayal olduğunu vurguluyoruz. Haydut Amerika, devlet görünümlü bir şeytandır. Ona karşı güç ve silah mantığı dışında hiçbir mantığın kar etmez. Direniş, bu büyük şeytanla asla uzlaşmayacaktır.”
Son altı ay Irak direnişinin tarihinde önemli bir dönüm noktasıydı, çünkü Irak'ın İslami direniş güçleri, Amerikalı devlet adamlarına, iki kutsal hedef olan Gazze'nin mazlum halkını savunmak ve Amerikan askeri işgalcilerine karşı savaşmak gibi büyük bir meydan okumayla cesurca karşı karşıya geldi.
Bir grup direniş komutanının öldürülmesi, onları askeri güçlerini Irak'tan çekmek için siyasi müzakereler yapmaya zorladı. Ancak Irak İslami direnişinin liderleri ve Batı Asya uzmanlarına göre Amerikan işgal güçlerini Irak dahil bölgeden çıkarmanın tek seçeneği müzakere ve istişare değil direniş seçeneğidir.
Çeviri: YDH