YDH- Yemen Ensarullah Hareketi Lideri Seyyid Abdulmelik el-Husi pazartesi akşamı yaptığı konuşmada, Yemen'e yönelik Suudi Arabistan öncülüğündeki ABD destekli saldırının Batı Asya'daki statükonun yeniden düzenlenmesi ve İsrail rejiminin liderliği altına sokulmasına yönelik kapsamlı bir plan çerçevesinde gerçekleştiğini söyledi.
Seyyid el-Husi bu açıklamaları, ‘15 Ramazan Ulusal Direniş Günü’nün dokuzuncu yıldönümünde yaptı.
Seyyid el-Husi “Yemen'e yönelik saldırıyla uluslararası aktörlerin Filistin davasını tasfiye etmeyi ve bölgede İsrail işgalinin kontrolünü sağlamasına olanak tanıyacak büyük değişiklikler yaratmayı amaçladığını” vurguladı.
Seyyid el-Husi, "Ülkemize yönelik saldırının amaçlarından biri, normalleşme programında ya da yüzyılın anlaşmasında ortaya çıktığı gibi, İsrailli düşmanın bölgeye liderlik etmesini sağlamak ve bunu yaparken onu desteklemektir" dedi.
Yemen Direniş Hareketi lideri "Ülkemize yönelik saldırının hiçbir meşruiyeti, hiçbir meşru hedefi ve hiçbir meşru uygulaması yoktur" dedi.
Seyyid el-Husi, koalisyon ülkelerinin Yemen'e yönelik saldırıyı meşrulaştırmak için yaydığı propagandaya atıfta bulunarak "Koalisyonun attığı manşetler ifşa oldu" dedi.
İsrail, tüm Müslümanların ve Arapların düşmanı
"Bizim düşmanımız tüm ümmetin düşmanıdır. İsrail düşmanı, başta Araplar olmak üzere tüm Müslümanlar için gerçek bir tehlike oluşturmaktadır" dedi.
Yemenli lider, "İsrail'in Araplara olan düşmanlığı, kültürlerine, düşünce ekollerine, miraslarına ve politikalarına kadar uzanan, iyi bilinen, açık ve samimi bir düşmanlıktır" diye vurguladı.
Bu noktada Seyyid el-Husi, ABD ve İsrail tarafından yürütülen normalleşme kampanyalarının rolünü vurguladı.
"Normalleşme planı, İsrail düşmanlığının üst üste binmesine ve ümmetimiz içinde savaş ve çekişmelerin alevlenmesine neden oldu."
Seyyid el-Husi, "Devletler, hükümetler ve rejimler enerjilerini ve kabiliyetlerini Amerikan politikalarına hizmet etmek için kullandıklarında ümmetimiz için bir trajedi yaşandı," diye ekledi.
Bu tür eylemleri Arap ulusu için "büyük bir zorluk" ve "açık bir kayıp" olarak gördü.
"İsrail düşmanı için normalleşme, tüm Arap dünyasına sızmak için kontrolünü ve etkisini pekiştirme ve güçlendirme aracıdır" dedi.
Sanaa düşmanlık istemiyor, sadece kötülük üçlüsüyle yüzleşmek istiyor
Seyyid el-Husi, Sanaa'nın tüm Arap ve İslam ülkeleriyle anlaşmaya ve barışa varmaya çalıştığını ve ortaklarıyla ilişkilerini geliştirmeyi hedeflediğini belirtti. Ancak Yemen'in ABD, Birleşik Krallık ve İsrail'den oluşan "şer üçlüsü" ile çatışma halinde olduğunu vurguladı.
Ensarullah Hareketi lideri, Yemen Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen askeri operasyonlar aracılığıyla Yemen'in Filistin halkını desteklemeye devam edeceğini söyledi.
"Askeri operasyonlarımız devam edecek" diyen Seyyid el-Husi, Yemen halkının Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere destek amacıyla düzenlediği milyonluk yürüyüşlerin önemine dikkat çekti.
Seyyid el-Husi, "Medya kuruluşlarımız tüm enerjileri ve imkânlarıyla Filistin halkını desteklemeye yönelmiştir" dedi.
Suudi Arabistan ve BAE barış için çalışmalı
Seyyid el-Husi, bir tarafta Sanaa, diğer tarafta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki barış görüşmeleri ile ilgili olarak "Gelinen aşama ışığında Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nin barış gerekliliklerini ertelemeye devam etmelerinin hiçbir gerekçesi yoktur" dedi.
"Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gerçekten barış istiyorlarsa gerilimi azaltma aşamasından barış çabalarına geçmelidir. Barış tüm tarafların asıl ve gerçek çıkarıdır." diye vurguladı.
Seyyid el-Husi, "Tüm geçmiş aşamalar boyunca tartışmalarda ve müzakerelerde vurguladıklarımızı içeren net bir anlaşmaya uygun ciddi adımlar atılmalı" dedi.
"Barış; kuşatmanın, saldırganlığın ve işgalin tamamen sona erdirilmesini, esirlerin takasını ve zararların tazmin edilmesini içerir" diye ekledi.
"Herkese Amerika'ya körü körüne bağımlılıktan kurtulmalarını tavsiye ediyor ve barış şartlarının uygulanmasına yol açacak adil ve hakkaniyetli bir çözüme ulaşacağımızı umuyoruz" diye vurguladı.
Yemen'deki savaştan istatistikler
Seyyid el-Husi, “Yemen'e yönelik savaşın şehit olan savaşçıların yanı sıra çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 50 binden fazla sivilin şehit olmasına ve yaralanmasına yol açtığını” açıkladı.
Savaş koalisyonunun verdiği kayıplarla ilgili olarak da saldırgan orduların ve paralı askerlerin tüm oluşum ve birliklerinden ölü ve yaralı sayısının 282 bin 879'a ulaştığını söyledi.
Araç ve teçhizat açısından ise düşman kayıplarının 18 bin 397 parçaya ulaştığını kaydeden Bakan, Yemen hava savunmasının 4 bin 585 operasyon düzenlediğini ve bu operasyonlarda Yemen güçlerinin 165 savaş ve keşif uçağını düşürmeyi başardığını sözlerine ekledi.
Ensarullah lideri, saldırgan koalisyonun Yemen halkına yönelik hava saldırılarının kesin olmayan bilançosunun, ülkeye yönelik savaş yılları boyunca bombalar ve füzeler de dahil olmak üzere toplam 274 bin 302 olduğunu sözlerine ekledi.
el-Husi ayrıca, Yemen halkına yönelik savaşın askeri saldırılarla sınırlı kalmadığına dikkat çekti. Saldırgan koalisyonun aynı zamanda açlığa yol açan bir kuşatma uyguladığını, bunu da ulusa boyun eğdirmek için bir araç olarak kullandığını ve ülke ekonomisini baltalamak amacıyla ulusal para birimine ve bankalara karşı komplolara başvurduğunu kaydetti.
Ensarullah lideri, konuşmasının başka bir bölümünde saldırganların toplam 613 bin 992 ev ve 1.843 camiyi tahrip ettiğini belirterek, Koalisyon’un ibadet yerlerinin kutsallığına saygı göstermediğine dikkat çekti.
Ayrıca, "yarım milyondan fazla evi ve üniversite tesisini yok eden birinin Yemen halkının yararına bir savaş mı yürüttüğünü yoksa halkının belirli bir kesimini mi hedef aldığını" sorguladı.
el-Husi, Yemen'de sağlık hizmetlerinin sınırlı olmasına rağmen koalisyonun 427 hastane ve tıbbi tesisi tahrip ettiğini ve çok sayıda sağlık personelini öldürdüğünü belirtti.
Eğitim sektörüyle ilgili olarak Seyyid el-Husi, saldırgan ülkelerin 186 üniversite tesisini tahrip ettiğini ve bunların çoğunun tamamen yıkıldığını, 1.331 okul ve eğitim merkezinin de tahrip edildiğini söyledi.
Ayrıca, 146 spor tesisini, 269 arkeolojik alanı, 12 bin 775 tarım alanını ve 63 medya tesisini de tahrip ettiklerini sözlerine ekledi.
Yemen lideri 15 havaalanının da tahrip edildiğini söyledi. Bu arada Sanaa Uluslararası Havalimanı da zayıf altyapısına rağmen hedef alınmaya devam ediyor.
Saldırıda 354 elektrik santrali ve jeneratörün yanı sıra 7.940 yol ve köprünün de hedef alındığını ve çok sayıda vatandaşın hayatını kaybettiğini sözlerine ekledi. Ayrıca, 647 iletişim ağı ve istasyonu ile 3 bin 332 su deposu ve şebekesi de hedef alındı.
Hükümet kurumlarıyla ilgili olarak Seyyid el-Husi, saldırının 2 bin 155 hükümet tesisini, 417 fabrikayı, 397 yakıt tankerini, 434 akaryakıt istasyonunu, 12 bin 534 ticari kuruluşu ve 484 tavuk ve hayvan çiftliğini hedef aldığını açıkladı.
El-Husi: 10. yıla gelişmiş askeri kabiliyetlerle giriyoruz
Seyyid el-Husi, "Amerikalılar, İsrailliler ve İngilizler söz konusu olduğunda tutumumuz nettir" dedi.
Seyyid el-Husi, "Halkımızı korumak ve düşmanların komplolarına karşı mazlum Filistin halkını desteklemek için onuncu yıla gelişmiş askeri kabiliyetlerle giriyoruz" dedi.
"Gerçek deneyim ve gelişimi bir araya getiren organize ve inançlı bir orduyla giriyoruz" diye ekledi.
Seyyid el-Husi, "Genel seferberlikle, benzeri görülmemiş ortak halk bilinciyle ve iç cephemize tam bir uyumla giriyoruz" dedi.
Konuşmasını, son on yıldır Yemen halkının yanında duranlara şükranlarını sunarak tamamlayan Seyyid el-Husi, Yemen'in İran İslam Cumhuriyeti ve Lübnan'daki Hizbullah'a teşekkürlerini iletti.
Seyyid el-Husi, "Lübnan'daki Hizbullah'taki kardeşlerimiz ülkemizle destek, dayanışma ve işbirliği içinde oldular ve bu tutumları nedeniyle birçok sorunla karşılaştılar" dedi.
Seyyid el-Husi sözlerini şöyle tamamladı: "Irak'taki kardeşlerimize ve halkımızı destekleyen dünyanın tüm özgür insanlarına teşekkür ediyoruz."