YDH- Tasnim Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, İran Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve arkadaşlarının bir helikopter kazasında hayatını kaybetmesi nedeniyle taziyelerini sunmak üzere Tahran'a giden Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'i kabul etti.
Ayetullah Hamanei, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve beraberindeki heyetle yaptığı görüşmede, Suriye'nin bölgedeki “seçkin kimliğine” vurgu yaptı ve bunu Suriye halkının direnişine borçlu olduğunu söyledi.
Ayetullah Hamanei, “Suriye'nin bölgedeki özel konumu bu kimlik sayesinde seçkinleşmiştir ve bu önemli özellik korunmalıdır” dedi.
Devrimi Lideri, taziyelerini sunmak için Tahran’a gelen Beşar Esed'e teşekkür etti. Reisi'nin İran ile Suriye arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesindeki önemli rolüne işaret eden Ayetullah Hamanei, "Sayın Emir Abdullahiyan da bu konuya özel önem gösterdi" dedi.
Ayetullah Hamanei, İran ile Suriye arasındaki ilişkilerin güçlenmesinin iki ülkenin Direniş Ekseni’nin temel direkleri olması açısından önemine vurgu yaparak, Suriye'nin seçkin kimliği olan direnişin, “merhum Hafız Esad döneminde direniş cephesinin kurulması ve Batı'ya karşı durulmasıyla oluştuğunu” söyledi.
“Bu kimlik her zaman Suriye'nin ulusal birliğine katkıda bulunmuştur” diye ekledi.
Ayetullah Hamanei ayrıca, Cumhurbaşkanı Esed'i kararlı duruşundan dolayı överek “herkes Suriye hükümetinin özel ayrıcalığını, yani gözlerinin önündeki direnişi görmelidir” dedi.
Ayetullah Hamanei, Batılıların ve bölgedeki müttefiklerinin Suriye'ye karşı yürüttükleri savaşla bu ülkenin siyasi sistemini yıkmaya ve bölgesel denklemlerden çıkarmaya çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını belirtti.
Devrim Lideri şu hususa dikkat çekti: “Şimdi Suriye'yi bölgesel denklemlerin dışına çıkarmak için asla yerine getiremeyecekleri vaatler de dahil olmak üzere başka yöntemler kullanmak istiyorlar.”
ABD ve Avrupalıların İran ve Suriye üzerindeki siyasi ve ekonomik baskılarına da değinen Ayetullah Hamenei, iki ülkenin işbirliğini artırarak ve düzenli hale getirerek bu durumun üstesinden gelmesi gerektiğini söyledi.
Bölgedeki bazı ülkelerin Gazze konusundaki tutumlarını ve eylemsizliklerini de eleştiren Ayetullah Hamanei, Arap liderlerin Manama'daki son toplantısına atıfta bulunarak, Filistin ve Gazze ile ilgili toplantıda birçok eksiklik bulunduğunu, ancak bazı ülkelerin de iyi tavır sergilediklerini sözlerine ekledi.
Ayetullah Hamaney'e, İran hükümetine ve milletine başsağlığı dileyen Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed de "İran-Suriye ilişkileri, sizin yüce liderliğiniz altında ilerleyen stratejik bir ilişkidir ve Sayın Reisi ve Sayın Emir Abdullahiyan bu ilkelerin uygulanmasının başında yer aldı" dedi.
Suriye devlet başkanı, Reisi'nin mütevazı, bilge ve ahlaki karakterine atıfta bulunarak, onu İslam Devrimi'nin pozisyonlarının ve sloganlarının önemli bir örneği olarak nitelendirdi ve ekledi: "Sayın Reisi, İran ile Suriye arasındaki ilişkilerin derinleşmesinin yanı sıra İslam Cumhuriyeti'nin bölgesel meselelerdeki ve Filistin meselesindeki rolü üzerinde önemli bir etkiye sahip oldu."
Beşşar Esed, bölgedeki direnişe de değinerek, "50 yılı aşkın bir sürenin ardından direniş hattı bölgede ilerledi ve artık doktrinel ve siyasi bir yaklaşım haline geldi" dedi.
Tavırlarının her zaman, Batı'ya karşısında herhangi bir geri çekilmenin onların ilerlemesine yol açacağı yönünde olduğunu vurgulayan Suriye cumhurbaşkanı, şunları vurguladı: “Birkaç yıl önce direnişin maliyetinin uzlaşmanın maliyetinden daha düşük olduğunu açıklamıştım ve bu konu artık çok net. Suriye halkı açısından da bu oldukça açıktır. Son dönemde Gazze'de yaşanan olaylar ve direnişin zaferleri de bu konuyu bölge halkı açısından ispatlamış, direnişin bir ilke olduğunu göstermiştir.”
Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esed, Devrim Lideri'ne bölgedeki direnişi desteklemedeki olağanüstü ve önemli rolü ve ayrıca Suriye'yi her alanda desteklediği için teşekkür etti.
Beşşar Esed'in açıklamalarından sonra İslam Devrimi Lideri şu konunun altını çizdi: "Konuşmanızda önemli noktalar vardı ama benim için daha önemli olan bir şey vardı, o da vurguladığınız şu noktaydı: ‘Biz geri çekilirsek karşı taraf öne çıkar.’ Bu, bizim son 40 yıldır sloganımız ve inancımız olmuştur.”