YDH- İsrail'in Kanal 14 televizyonuna demeç veren rejimin kara kuvvetlerinin eski komutanlarından Yedek Tümgeneral Yiftah Ron-Tal, Hizbullah'ın operasyonlarını sürdürdüğü kuzey cephesinin geçen 7 Ekim'den bu yana İsrail'i yıprattığını itiraf etti.
El Meyadin televizyonunun Kanal-14'e dayandırdığı haberine göre rejimin bu kadar uzun ve yoğun bir yıpratma savaşına hazırlıklı olmadığını ifade eden Ron-Tal, İsrail rejiminin hem yıprandığını hem aşağılandığını düşündüğünü söyledi.
General Ron-Tal, “Bu sadece yıpratma değil, bu savaş bir tür aşağılanmayı da beraberinde getiriyor” dedi.
Ron-Taş “Bu savaş, caydırıcılığımızın dibe vurduğu bir oldu bitti.” diye ekledi.
Ron-Tal, İsrail ordusunun ana çabalarının bir süredir kuzeyde yoğunlaştığını ve gerekli olanın cepheyi birleştirmek olduğunu vurgulayarak, kesin bir savaşa girmekten başka askeri bir çözüm olmadığını vurguladı.
Ron-Tal bu açıklamaları Çarşamba günü Kanal 14'te yayımlanan ve işgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki durum ile Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'ın son konuşmasını ele alan bir röportajda yaptı.
Röportajda İsrail askeri istihbarat müdürlüğü Aman'ın Araştırma Bölümü eski Başkan Yardımcısı Yedek Albay Ronen Cohen de yer aldı.
Cohen, Seyyid Nasrullah'ın “aşamalar halinde, denklemler içinde” ve “siz şurayı hedef alırsanız, biz de burayı hedef alırız” denkleminde çalıştığını söyledi.
Cohen, “Bu onun tarzı ve şu ana kadar topyekün bir savaş patlak vermeden, istediği çatışma seviyesiyle oyunun kurallarını koruduğu için bu onun için rahat bir durum” diye vurguladı.
'Gallant kuzeyde olup bitenlerden habersiz'
Aynı bağlamda Margaliot yerleşiminin Yerel Yönetim Komitesi Başkanı Eitan Davidi, İsrail Güvenlik Bakanı Yoav Gallant'a saldırarak “kuzeyde olup bitenlerden haberi olmadığını” vurguladı.
Davidi, Kanal 14'e verdiği röportajda Gallant'a “Margaliot, Menara, Misgav Am ve Avivim yakınlarında bir tura çıkmayı teklif etti, böylece gerçeği yakından görebilecek ve Hizbullah savaşçılarının çitin hemen dibinde konuşlandığı mesafenin yakınlığını fark edebilecekti”. dedi.
“Bizimle hangi anlaşmadan bahsediyorlar? Ne hakkında konuşuyorlar? Belki de bizim göremediğimiz bir şey görüyorlardır” diyen Davidi ekledi:
”Bırakın Gallant kuzeydeki insanlara gelsin ve bize anlatsın: Niyetimiz ya barışa ulaşmak ya da savaşmak. Bize ne istediğini söylesin ve hangi senaryoyu seçerse seçsin, bize hazırlanmamız için zaman vermek zorunda.”
Devam eden durumdan yakınan Davidi, “Şu anda Temmuz ayındayız ve bir buçuk ay sonra yeni eğitim yılı başlayacak ve hala çocuklarımızı okullara kaydettirip kaydettiremeyeceğimizi bilmiyoruz” diye ekledi.
Davidi, “kuzeydeki yerleşimcilere en azından birkaç ay öncesinden genel bir imaj vermenin” Güvenlik Bakanı'nın görevi olduğunu vurgularken, iki hafta sonrası için hayatlarını idare edemedikleri gerçeğinden yakındı.
İsrail Kanal 14 daha önce “kuzeydeki durumun dayanılmaz olduğunu” kabul etmişti.
Kanal 14, İşgal altındaki Filistin'in kuzeyindeki yerleşimlere yaklaşık 7 bin roketin yanı sıra yüzlerce tanksavar füzesi ve tek yönlü insansız hava aracı düştüğünü belirtmişti.
Kanalın askeri işler muhabiri Hallel Bitton Rosen, kuzeydeki durumun kısaca “gerçek bir savaş” olduğunu ve bunun “böyle adlandırılmadan ve resmi bir savaş ilanı olmadan” devam eden bir durum olduğunu doğruladı.
Yerleşimcilerin geri gönderilmesi ya da İsrail'in caydırıcılığının yeniden tesis edilmesi gibi konuların ufukta görünmediğini, Hizbullah'ı sınır hattından uzaklaştırmanın, yok etmenin ya da silahsızlandırmanın da ufukta görünmediğini vurgulayan Rosen, tüm bunların ışığında kırmızı çizgilerden bahsetmenin tek kelimeyle saçmalık olduğunu ifade etti