Maduro: Darbe girişiminin arkasında küresel Siyonizm var

03 Ağustos 2024

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Venezuela'nın her zaman Filistin'in yanında olacağını belirterek "Hitler'den bu yana en kötü soykırım" olarak nitelendirdiği olayı kınadı.

YDH- Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro el-Meyadin'e verdiği demeçte Venezuela'daki aşırı sağın küresel Siyonizm tarafından desteklendiğini ve finanse edildiğini belirterek Venezuela'daki darbe girişiminin arkasında yazılı ve görsel medyadakinin yanı sıra sosyal medyadaki Siyonist etkinin olduğunu söyledi.

Maduro bugün yaptığı açıklamada, 28 Temmuz'da yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde elde ettiği zaferin, bir halkın bağımsızlığı, onuru ve geleceği için neler yapabileceğinin en büyük kanıtı olduğunu söyledi.

Venezüella'nın her zaman Filistin'in yanında yer alacağını vurgulayan Venezüella devlet başkanı, Gazze ve Filistin halkına karşı işlenen ve "Hitler'den bu yana en kötü soykırım" olarak nitelendirdiği olayları kınadı.

Venezüella devlet başkanı, Caracas'ın "er ya da geç zafere ulaşacak olan Arap ve Müslüman davalarına" desteğini teyit etti ve acılardan umut, güç ve yaşam hakkı doğacağını sözlerine ekledi.

Ayrı bir bağlamda Maduro, Venezüella'nın BRICS zirvesine davet edildiğini ve başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından tebrikler aldığını doğruladı.

"Dünya artık Washington'un, aşırı kapitalist sağın ya da yeni faşizmin kararlarına bağlı değil" diyerek sözlerini tamamladı.

Venezüella Dışişleri Bakanı Yvan Gil cuma günü yaptığı açıklamada, Maduro'nun ekim ayında Rusya'nın Kazan kentinde yapılması planlanan BRICS zirvesine davet edildiğini duyurdu.

Maduro, seçimlere "hile karıştırıldığı" ve muhalefetin aşırı sağcı adayı Edmundo Gonzalez'in başkanlık yarışını kazandığını iddia eden ABD destekli şiddetli bir kampanyayla karşı karşıya.

Maduro'nun zaferi, muhalefetin seçimlere hile karıştırıldığı iddiaları ve sonuçlara yönelik yaygın şüphecilik nedeniyle ülke çapında ayaklanmalara ve şiddete yol açtı.

Bu durum ABD'nin Venezüella'daki son seçimlerde yaptıklarının bir dejavusu niteliğindedir.

Venezuela, Ocak 2019'da ABD tarafından desteklenen muhalefetin kontrolündeki Ulusal Meclis'in eski başkanı Juan Guaido'nun Maduro'yu görevden almak amacıyla kendisini geçici başkan ilan etmesiyle siyasi bir krize sürüklendi.

Ancak Maduro, Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi'nin (PSUV) oy kayıtlarının %100'ünü vermeye hazır olduğunu açıkladı.

Daha sonra Venezuela Yüksek Mahkemesi başkanlık seçim sonuçlarına ilişkin bir denetim başlattı ve 10 başkan adayını 2 Ağustos'ta Seçim Dairesi önünde ifade vermeye çağırdı.

Maduro: ABD "Guaido 2.0 "ı kurmayı amaçlayan darbe girişimine öncülük ediyor

Maduro yerel ve uluslararası medya ile birlikte düzenlediği basın toplantısında "halka ve demokrasiye karşı yapılan siber darbe ile ilgili tüm manipülasyonlar açıklığa kavuşturulana kadar tüm Venezuelalılara azami anlayış ve destek" çağrısında bulundu.

ABD'yi, Elon Musk'lı uluslararası faşist sağı ve küresel aşırı kapitalist güçleri bir darbeye öncülük etmekle suçladı ve Washington'un "Guaido 2.0" kurmayı amaçlayan darbe girişiminin ön saflarında yer aldığını söyledi.

Venezuela'daki iş adamlarına da seslenen Maduro, hükümetinin istikrarı garanti ettiğini belirterek, "eğer faşist sağ iktidara gelirse, tüm iş fırsatları sona erecek" dedi.

"Petrol ve gazı her zaman olduğu gibi aynı kişilere verecekler ve tüm ekonomiyi baskı altına alacaklar" diye ekledi.

Venezüella devlet başkanı, ABD başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın, Venezüella'yı istikrarsızlaştırmayı başarmaları halinde bunun ülkesi, dünya ve bölge için sonuçlarının "son derece ağır" olacağını bilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Aynı bağlamda Venezüella Devlet Başkanlığı, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'a atfedilen ve Venezüella'daki başkanlık seçimlerini muhalefetin adayı Edmundo Gonzalez Urrutia'nın kazandığına dair "ezici kanıtlar" olduğunu iddia eden açıklamaları reddetti.

Başkanlık Blinken'in açıklamalarını "tehlikeli ve gülünç" olarak nitelendirerek Washington'u Venezuela'da bir darbe girişimine öncülük etmek, ülkeye karşı ayaklanmaları kışkırtmak ve Venezuela halkı ile kurumlarına karşı şiddet içeren bir gündemi desteklemekle suçladı.