YDH - Suriye Cumhurbaşkanı Beşar el-Esed'in danışmanı Buseyna Şaban, el-Meyadin televizyonunun İngilizce internet sitesinde yayımlanan makalesinde, kamuoyunda 'gölge CIA' olarak anılan Amerikan Demokrasi Vakfı'nın (NED) küresel düzeydeki rejim değişikliği ve müdahalelerdeki rolünü detaylı bir şekilde açıklıyor.
Arapça'da 'vakıf' kelimesi, elde edilen tüm kârların yetimlere, yoksullara ve ihtiyaç sahiplerine tahsis edildiği hayır amaçlı bütçe tahsis etme eylemini ifade eder. Bu, düzgün bir şekilde uygulandığı takdirde hiç kimsenin yoksul ya da muhtaç durumda kalmamasını sağlayacak bir toplumsal bağış sistemidir.
Bu terim en çok üniversitelere, enstitülere, bankalara ve sivil toplum kuruluşlarına bağış yapan Amerikalılar tarafından kötüye kullanılmıştır; fakat bu bağışlar genelde gerçek toplum refahı ve sosyal dayanışma ile hiçbir ilişkisi olmayan kendi amaçlarını ilerletmek için yapılmıştır.
Ancak 'vakıf' teriminin en büyük suistimal edilişi, 1981 yılında 'Demokrasi Projesi'ni dünya çapında tanıtmayı amaçlayan, Ronald Reagan'ın başkanlığı sırasında kurulan ve yurt dışındaki sözüm ona 'demokratik' hareketleri -ulus devletleri devirmek ve milli kaynaklarını yağmalamak için ABD istihbaratı tarafından finanse edilen ve kontrol edilen hareketler- açıkça desteklemek için hükümet tarafından finanse edilen ve özel olarak yönetilen bir vakıf öneren Ulusal Demokrasi Vakfı'nda (NED) anahtar bir terim olarak kullanılmasıdır.
1983'te kurulan NED'in ana hedeflerinden biri, hem ABD'nin geniş ulusal çıkarlarıyla hem de kendi finanse ettiği programlarla desteklenen diğer ülkelerdeki demokratik örgütlerin özel gereksinimleriyle tutarlı bir şekilde demokratik gelişimin kurulmasını ve büyümesini teşvik etmektir.
NED'in fonlarının neredeyse tamamı, Siyonist varlığa milyarlarca dolar akıtmaya devam eden ve ona kitle imha ve yok etme silahları sağlayan ABD Kongresi'nden geliyor. NED 2023 yılında 315 milyon dolarlık bir ödenek aldı.
Bunun sonucunda ABD hükümeti, NED'in dünya çapında elde ettiği her türlü bilgiye erişim hakkı kazandı. Eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Kim Holmes, 'NED'i finanse etmenin ihtiyatlı bir yatırım olduğunu, zira dost demokratlara yardım etmenin düşman diktatörlüklere karşı savunma yapmaktan çok daha az maliyetli olduğunu' savunuyor.
NED, insan hakları hareketleri aracılığıyla çeşitli ülkelerde rejim değişikliği çağrısında bulundu, sosyal medya platformlarını geniş ölçüde kullanmış ve renkli devrimleri teşvik etmek amacıyla multimedya içeriği yayımlamaları ve çevrim içi eğitim vermeleri için STK'lara fon sağladı.
NED ayrıca bölgede demokratik geçiş için bir yedek yetenek programı yürüttü, 'demokrasi destekçilerine', sözde insan hakları aktivistlerine ve sürgündeki muhaliflere yardım etmek için STK'ları finanse etti ve çeşitli ülkelerde anayasal reformlar planlayan akademisyenleri ve aktivistleri destekledi.
NED ayrıca İran'da 'demokratikleşme reformlarını' desteklemeleri ve İslam Cumhuriyeti'ne karşı kültürel sızma faaliyetleri yürütmeleri için akademisyenleri ve gazetecileri finanse ediyor.
Ayrıca NED, Yolsuzluk ve Cezasızlığa Karşı Meksikalılar (MCCI) ve Meksika Rekabet Enstitüsü (IMCO) gibi kuruluşları destekledi ve Meksika'daki elektrik reformunu engelledi.
NED tüm çalışmalarında gelişmekte olan ülkeleri Amerikan tarzı demokrasi standardında tutuyor ve devlet başkanlığı seçimlerini, ekonomi politikalarını, insan hakları uygulamalarını ve demokratik geçiş süreçlerini eleştiriyor.
Bazı ülkelerdeki liderleri 'diktatörlük' olarak sınıflandıran NED, akademik, kültürel ve medya faaliyetleri yoluyla bu ülkelere Amerikan değerlerini ihraç etmeye devam etti.
'Demokrasi aktivistlerini' desteklemek, bu ülkelerin insan hakları sicilini yerden yere vurmak ve basın özgürlüğünü teşvik etme kisvesi altında toplumsal gerilimleri körüklemek için cömert fonlar ayırdı. ABD'nin Sırbistan'da 2022 ve 2023 yıllarında yapılacak cumhurbaşkanlığı, milli meclis ve yerel seçimlere müdahalesi bunun en önemli ispatı.
NED ayrıca Avrupalı parlamenterleri ve düşünce kuruluşu üyelerini 'Doğu'daki demokratik mücadelenin ön cephesini' (Filipinler, Tayvan ve Hong Kong) açmak için 'demokratik güçleri' harekete geçirmek üzere görevlendirdi.
NED uzun süredir Çin karşıtı örgütleri destekliyor ve Çin'in etnik politikalarını karalayan ve büyük etnik azınlık nüfusunun yaşadığı bölgeleri eleştiren Dünya Uygur Kongresi'ni (WUC) finanse ediyor.
2021 yılında NED, Gürcistan'daki yerel STK gruplarını başkent Tiflis'te gösteriler düzenlemeleri için finanse etti. Ayrıca, diğer ülkelerde yanlış anlatılar ve yanıltıcı bilgiler üretmek ve kamuoylarını ABD'nin ajandasına hizmet edecek şekilde yönlendirmek amacıyla çeşitli kuruluşları finanse etti.
Örneğin NED, Irak'ta Milli Demokratik Dönüşüm Endeksi raporlarını altı yıl üst üste yayımlayan, Irak'ın demokrasi endeksini her seferinde kasıtlı olarak düşük puanlarla derecelendiren ve 'kısmi otoriter geçiş' ülkesi olarak kategorize eden Kamu Politikaları Yönetişim Merkezi'ni (GCPP) finanse etti.
Puanların düşük tutulmasının amacı, ABD'nin Irak'ın içişlerine müdahalesinin devam etmesini ve askeri çekilmenin ertelenmesini meşrulaştırmak. NED ayrıca Kosova, Ukrayna ve Filipinler'de araştırmacılara, akademisyenlere, entelektüellere ve gazetecilere odaklanan ve 'demokrasi ve insan haklarını' teşvik etme bahanesiyle bu ülkelerdeki Amerikan ajandasını desteklemeleri ve bu gündemlere hizmet etmeleri için onları işe alan onlarca kuruluşu finanse etti.
2015 yılında Rusya Dışişleri Bakanlığı, NED'i resmi olarak 'istenmeyen kuruluş' olarak listeleyen bir karar çıkardı ve Rusya topraklarındaki faaliyetlerini yasakladı.
2022 yılında Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Nail Muhitov, NED'in esas olarak genç Ruslara ulaşıp onları etkileyebildiğini, vatanseverliklerini aşındırmaya ve Rusya'nın modern dünya düzenindeki rolünü küçümsemeye çalıştığını söyledi.
ABD, diktatörlük olarak nitelendirdiği hükümetlerle resmi ilişkilerini sürdürürken NED, gelecekte bu hükümetlerin yerini alabilecek siyasi güçleri yetiştirmek için daha farklı bir düzeyde faaliyet gösteriyor.
Amerikan yönetimleri NED'in ABD'nin resmi programlarının ulaşamayacağı kritik alanlarda rol oynayabileceğine inanıyor. Dolayısıyla bu kuruluşun öncelikli hedefi ülkelerin içişlerine müdahale etmek ve geleceklerini ABD çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışmaktır.
ABD en iyi ihtimalle, hedefine ulaşmak için yarattığı savaşlar, toplumsal ayaklanmalar ve her türlü etnik, ırksal ve etnik çatışmalar yoluyla hükümetleri ve halkları kendi vizyonuna göre yeniden şekillendirmeye çalışıyor.
Fakat ABD hükümetinin yok ettiği bir medeniyetin yıkıntıları üzerine inşa edildiği düşünüldüğünde, bu Amerikan politikalarının beklenen bir neticesi. Ancak asıl utanç verici olan, milyonlarca yerli halkın katledilmesinin ardılı olan bu rejimin şimdi küresel düzen denilen şeyin tepesinde yer alması, onu yönetmesi ve kontrol etmesidir.
Bu nedenle Gazze'deki soykırım hala devam ediyor, zira ABD bunu askeri ve siyasi olarak destekliyor.
'Demokrasi' ve 'insan hakları' NED ve diğer Amerikan kurumları tarafından diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmek ve acımasız yaptırımlar uygulamak için kullanılan bariz bahaneler. Her ülke kendi kültürünü, bileşenlerini ve arzularını yansıtan bir sistem seçmekte özgür olmalı.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping de tam olarak bunu savunuyor; hepimizin ortak insanlığımızda birleştiğimize ve karşılıklı saygı, eşitlik ve beşeriyeti ilerletmeye yönelik samimi bir bağlılık temelinde herkesin yararına hizmet eden yapıcı bir diyalog içinde olmamız gerektiğine inanıyor.
Nihayetinde, bu manipülatörlerin dönemi sona erecek ve Doğu'dan yükselen güçlerin yer aldığı çok kutuplu bir dünya düzeni önderlik edecektir. İnsan onuru ve her bireyin barışçıl ve saygıdeğer bir yaşam sürme hakkı ancak o zaman teminat altına alınacaktır.
Çeviri: YDH