YDH - Netanyahu'nun Filistinli direniş gruplarının elindeki eski esirlerle yaptığı bir toplantıda “Bizim için ve sizin için açıklığa kavuşan en büyük şey, etrafımızda bir imha planı olduğunu anlamış olmamızdır. İran bizi yok etmeye; ülkeyi fethetmeye, üzerimize cehennem ateşi yağdırmaya ve bizi yok etmeye geliyor,” ifadelerini kullandığı belirtildi.
Tahran'ın sürekli inkârlarına ve bölgesel istikrara olan bağlılığına rağmen İsrailli lider, yıllardır İran'ı saldırgan olarak göstermeye çalışıyordu.
Önde gelen İsrailli gazetecilerden Ben Caspit'in İbranice yayın yapan Maariv gazetesinde yer alan makalesine göre Netanyahu'nun İran'ın sözde niyetlerini aniden fark etmesi, İslam Cumhuriyeti ve bölgedeki müttefiklerine karşı yıllardır uygulanan politikaların etkisizliğini yansıtıyor.
Caspit, Netanyahu'nun çevreleme stratejisinin, İsrailli liderin sert söyleminin aksine, İsrail sınırları boyunca direniş gruplarının güçlenmesine imkan sağladığını belirtti.
Gazeteci, İsrail güçlerine provokasyonlar karşısında itidalli davranmaları yönünde talimat verildiğini ve bunun da sükûneti korumayı amaçlayan siyasi liderlikten gelen emirlerden kaynaklandığını öne sürdü.
Gazeteci ayrıca Direniş Ekseni güçlerinin Suriye'de kapsamlı tatbikatlar yaparak gelecekteki olası çatışmalara hazırlandığını kaydetti.
Bölgede şimdiye kadar yapılan en büyük tatbikat olarak nitelendirilen bu tatbikatlara Direniş Ekseni'ne bağlı on binlerce savaşçının katıldığı söyleniyor.
Caspit, bu güçlerin Siyonist rejim ile Lübnan Hizbullah'ı arasında bir çatışma çıkması halinde işgal altındaki Golan Tepeleri'ne doğru ilerleme için hazırlandığını kaydetti.
İsrailli yazar, İran ve müttefiklerinin Suriye'deki askeri üretim tesislerinin kontrolünü ele geçirerek savunma kabiliyetlerini artırdıklarını da sözlerine ekledi.
Yazar ayrıca rejimin olası hava saldırılarına karşı ikmal hatlarını güvence altına almak için tünel ağları inşa edildiğine dikkat çekti.