YDH- İsrail gazetesi Jerusalem Post'a göre, 26 yaşındaki Amerikalı-Türk insan hakları savunucusu İsrail güçleri tarafından başından vuruldu.
Middle East Eye, vurulma anında Ayşenur Ezgi Eygi'nin yanında bulunan bir insan hakları savunucusunun Ayşenur'un kasten başından vurulduğunu söylediğini bildirdi.
İsrail ordusu yaptığı açıklamada Eygi vurulduğunda taş atılmasına karşılık verdiğini iddia etti.
BBC'ye konuşan Jonathan Pollak, çatışmalar yaşandığını ancak Eygi'nin bulunduğu yerde “taş atılmadığını” ve askerlerin Eygi'yi başından vurduklarında “tehdit altında olmadıklarını” söyledi.
İsrail'in ABD-Türkiye vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'yi öldürdüğü haberinin ABD ve uluslararası medyada yayılmasının ardından Biden yönetimi haberin “trajik” olduğunu belirterek aileye başsağlığı dilerken suçu İsrail'e atmaktan ya da olayı kınamaktan kaçındı.
The Cradle'a göre, ABD'li yetkililer sadece ılımlı bir tepki verdi, Middle East Eye konuyla ilgili olarak Amerikan yönetiminden şu ana kadar yapılan açıklamaların, İsrailli Amerikalıların öldürülmesinin ardından yapılan açıklamalardan farklı olduğunun altını çizdi.
Uluslararası Dayanışma Hareketi, ''mücadelede şehit olan Ayşenur'un 2020'den bu yana Beyta'da İsrail ordusu tarafından öldürülen 18. eylemci'' olduğunu vurguladı.
Diğer Uluslararası Dayanışma Hareketi eylemcisi Meryem Dag (takma isim) olay yerindeydi ve yoldaşının ölümcül yaralanmasına tanık oldu.
Meryem şunları söyledi:
''Filistinlilerle birlikte topraklarının sömürgeleştirilmesine ve Evyatar'daki yasadışı yerleşime karşı barışçıl bir gösteri yapıyorduk. İsrail ordusu göz yaşartıcı gaz ve gerçek mermi atmaya başlayınca durum tırmandı ve bizi geri çekilmeye zorladı. Askerlerden yaklaşık 200 metre uzakta, yolda duruyorduk ve çatıda bir keskin nişancı açıkça görülebiliyordu. Yoldaşımız biraz daha geride, diğer bazı aktivistlerle birlikte bir zeytin ağacının yanında duruyordu. Buna rağmen ordu kasıtlı olarak onu başından vurdu. Bu olay, Gazze'deki soykırımın suç ortağı olan ABD ve Avrupa hükümetlerinin desteğiyle İsrail rejimi ve ordusuna onlarca yıldır tanınan cezasızlığın bir başka örneğidir. Filistinliler sömürgeciliğin ağırlığı altında çok uzun süredir acı çekiyor. Filistin özgür olana kadar dayanışma içinde olmaya ve şehitlerimizi kutsamaya devam edeceğiz.''
Ayşenur, Uluslararası Dayanışma Hareketi'nde gönüllü olarak çalışmak üzere işgal altındaki Filistin'e gitmeden önce Washington Üniversitesi'nden yeni mezun olmuştu.
Uluslararası Dayanışma Hareketi şehit yoldaşlarının ardından yapılan medya ve basındaki haberlere karşı şu notun altını çizdi:
''Bazı medya haberlerinde Uluslararası Dayanışma Hareketi eylemcilerinin Beyta'daki barışçıl gösteri sırasında taş attığına dair yanlış iddialar tekrarlanıyor. Tüm görgü tanıklarının ifadeleri bu iddiayı yalanlamaktadır. Ayşenur, İsrail askerlerinin bulunduğu yerden 200 metreden daha uzaktaydı ve vurulmadan önceki dakikalarda orada hiçbir çatışma yaşanmadı. Ne olursa olsun, bu mesafeden ne kendisi ne de bir başkası herhangi bir tehdit olarak algılanabilirdi. Ayşenur, İsrail tarafından soğukkanlılıkla katledilmiştir.''