YDH - İsrail’in Meshgav Ulusal Güvenlik Enstitüsü'nden Dr. Yossi Manshroff ve Noa Lazimi, İbranice yayın yapan Walla portalında yayımlanan makalelerinde Ensarullah’ın yarattığı tehdidin hem İsrail hem de bölge için hafife alınmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Araştırmacılar, Siyonist rejimin 20 Temmuz'da Hudeyde limanına düzenlediği ve caydırıcılığı yeniden tesis etmeyi amaçlayan saldırısına rağmen Yemen direnişinin bu tür önlemlerden etkilenmediğini vurguladı.
Yazarlar, bölgedeki petrol tankerlerine yapılan son saldırılara dikkat çekerek “Kızıldeniz'deki son gelişmelere bakıldığında, Husilerin caydırılmadığı açıkça görülüyor,” dedi. Ayrıca yazarlar, Ensarullah lideri Abdülmelik el-Husi’nin İsrail ile çatışmada ‘beşinci’ aşamaya hazırlandığına dair açıklamalarının tehdidin ciddiyetini gözler önüne serdiğine işaret etti.
Dr. Manshroff ve Lazimi, Yemen’in yarattığı tehditlerin göz ardı edilmemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Bazı açıklamalar, Hamas'a destek gösterisi gibi yüzeysel bir izlenim yaratabilir. Fakat Husilerin üst düzey liderlerinin İsrail'e karşı intikam alma niyetleri ciddi biçimde ele alınmalı,” diye belirtti. Direniş Ekseni’nin diğer bileşenleri ile Ensarullah arasındaki yakın işbirliğine dikkat çeken araştırmacılar, bu işbirliğinin İsrail ve Batı'ya yönelik tehditlerin boyutunu genişletebileceğini öne sürdü.
Yazarlar, Husilerin hava kabiliyetlerini güçlendirebileceği ve tehdidin İsrail’e daha da yaklaşabileceği uyarısında bulundu.
Öte yandan yazarlar, Siyonist rejimin çeşitli cephelere odaklanmış olmasına rağmen Ensarullah tehdidine karşı kararlı bir şekilde harekete geçmesi gerektiğini savundu.
Yazarlar, ‘Ensarullah liderliğinin etkisiz hale getirilmesi, siber saldırılar ve Yemen direnişinin kontrolündeki iktisadi ve askeri varlıkların sürekli olarak zayıflatılması’ gibi adımlar önerdi. Dr. Manshroff ve Lazimi, rejimin ayrıca İran ile doğrudan karşı karşıya gelerek Yemen’e yapılan yardımı kesmesi gerektiğini ifade etti. Bunun yanı sıra, ABD ve Avrupa'daki karar alıcıların yanı sıra uluslararası platformlarda da Ensarullah’ın yarattığı tehdidin gündeme getirilmesi gerektiğini vurguladı.
Araştırmacılar Ensarullah tehdidini ciddiye alacak kapsamlı bir strateji geliştirilmesinin önemine dikkat çekti: “Gazze ve Lübnan meselelerinin aciliyeti göz önünde bulundurulsa da Husilerden kaynaklanan tehdidin büyümesi, ciddi bir değerlendirme ve proaktif, kararlı adımlar içeren stratejik bir planın hazırlanmasını zorunlu kılıyor.”