YDH - İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve iç istihbarat kurumu Şin Bet'in başkanı Ronen Bar gibi üst düzey İsrailli yetkililere suikast planlamak üzere İran istihbarat birimleri tarafından görevlendirildiği iddia edilen, 73 yaşındaki Aşkelonlu Yahudi bir İsrail vatandaşı hakkında iddianame hazırlandı.
İbranice yayın yapan Walla portalının haberine göre Türkiye ve İran’da geniş bağlantılara sahip bir iş insanı olduğu belirtilen zanlı, Şin Bet ve İsrail Polisi’nin Lahav 433 biriminin ortak operasyonuyla geçen ay gözaltına alındı.
Söz konusu şahıs, yabancı bir ajanla temas kurma ve düşman bir ülkeye izinsiz giriş yapma suçlamalarıyla karşı karşıya.
İddianameye göre, zanlı iki ayrı olayda İran’a gitti. Mayıs ayında, kendisine para ve silah transferi, İsrail’deki kalabalık alanların fotoğraflanması ve İran adına İsrail vatandaşlarının tehdit edilmesi gibi çeşitli görevler öneren şahıslarla bir araya geldi. Bu şahıslar kendilerini İranlı istihbarat görevlisi olarak tanıttılar.
Sanığın ağustos ayında gerçekleştirdiği ikinci seyahatte ise, İranlı yetkililerin İsrail’de üst düzey hükümet yetkililerini hedef alacak operasyonlar gerçekleştirmesini istedikleri iddia edildi.
Ayrıca Tahran'ın, Hamas'ın siyasi büro başkanı İsmail Heniye’nin Tahran'da şehit edilmesinin intikamını almak ve bu suçu İsrail’e atfetmek istedikleri bildirildi. Sanığın, bu görevler karşılığında 1 milyon dolar avans talep ettiği ancak bu talebin reddedildiği öne sürüldü.
İddianamede, İran istihbaratının zanlının İsrail’deki belirli noktalara para yatırmasını, Avrupa ve ABD'de olası suikastlar için Rus ve Amerikalı yetkililerin yerini tespit etmesini ve bir Mossad casusunu çifte ajan olarak görevlendirme ihtimalini soruşturdukları ifade edildi. Zanlının, İran’dan ayrılmadan önce katıldığı toplantılar karşılığında 5 bin avro aldığı bildirildi.
Üst düzey bir Şin Bet yetkilisi davayı "son derece ciddi" olarak nitelendirerek, İran’ın İsrail vatandaşlarını istihbarat toplamak için kullanma çabalarının sürdüğünü savundu. Yetkili, savaş zamanında İran ile iş birliği yapmanın, başlangıçtaki gerekçesi iş niteliğinde olsa bile, ciddi bir güvenlik suçu teşkil ettiğini belirtti.
Savcılık, iddia edilen suçların ciddiyeti ve potansiyel güvenlik riskleri nedeniyle zanlının yargılama sonuna kadar tutuklu kalmasını talep etti.
Sanığın avukatı Eyal Basraglik, henüz tüm delilleri incelemediklerini, ancak müvekkilinin geçmişte “İsrail devletinin güvenlik birimlerine önemli ölçüde yardımcı olduğunu" ifade ederek müvekkilinin çocuklarının güvenlik güçlerinde görev yaptığını ve eylemlerinin iş ilişkileri bağlamında hatalı bir yargılama sonucu olduğunu belirtti.
Basraglik, iddianamede başka olası suçların yer almamasının, müvekkilinin yetkililerle tam iş birliği içinde olduğunun göstergesi olduğunu da sözlerine ekledi.