YDH - The Wall Street Journal, Hizbullah’ın Lübnan’a bir kara saldırısı başlatması durumunda İsrail’in Gazze’deki gibi neden yeni bir bataklığa sürükleneceğini değerlendirdi.
Gazete, İsrail’in Beyrut’un güney banliyölerine saldırarak, ardından güneydeki ve Bekaa Vadisi’ndeki hedefleri geniş çapta vurarak Lübnan’a yönelik saldırganlığını tırmandırdığını belirtiyor. Ayrıca makalede, bu tırmanışın ardından güney Lübnan’a bir kara saldırısı başlatılması durumunda İsrail’i bekleyen olumsuz sonuçlara dikkat çekiliyor.
İsrail, Lübnan’a yönelik şiddetli saldırılar düzenleyerek ‘istihbarat toplama ve teknolojideki üstünlüğünü sergilemiş’ olsa da, gazetenin analizine göre, olası bir kara savaşında bu tablo değişebilir. Zira “İsrail, o zaman Hizbullah’ın kendi topraklarında savaşacak ve teknoloji ile istihbarattaki avantajları belirleyici faktör olmayacak.”
Gazete, yaklaşık bir yıldır Gazze’deki direnişe destek vermek amacıyla İsrail hedeflerine saldıran Hizbullah’ın, bir kara savaşı çıkması halinde İsrail’in ilerleyişine karşı kullanabileceği ‘büyük bir roket, tanksavar füzesi ve insansız hava aracı cephaneliğine’ sahip olduğunu bildiriyor.
Gazete, Hizbullah’ın cephaneliğinde yer alan ‘yeni ve daha tehlikeli silahlar’ arasında, Almas adlı tanksavar güdümlü füzenin bulunduğunu ve bu füzenin, 2006’daki savaşla kıyaslandığında Hizbullah’a çok daha yüksek bir isabet oranı sağladığını ifade ediyor. O dönemde, İsrail’in tahminlerine göre Hizbullah’ın elinde yaklaşık 12 bin roket ve füze bulunuyordu.
Gazete, askeri analistlerin Almas füzesi için, ‘Hizbullah’ın 2006’da ele geçirip İran’a gönderdiği İsrail Spike füzesinin tersine mühendislik ürünü bir versiyonu’ olduğuna inandıklarını belirtiyor.
Bununla beraber gazete, Almas füzesi ile Hizbullah’ın hedeflerini, daha önce kullandığı güdümsüz roketlere kıyasla çok daha isabetli bir şekilde vurabildiğini ve bu füzenin, Amerikan Javelin gibi gelişmiş tanksavar füzeleriyle karşılaştırılabilir olduğunu ifade ediyor.
Gazete, tüm bu gelişmelere rağmen, İsrail’in 2006’da karşılaştığı çıkmazın bir benzeriyle yüzleşebileceğine ve olası bir kara savaşının ‘tıpkı Gazze’de olduğu gibi’ İsrail’i bir bataklığa sürükleyeceğine dikkat çekiyor.
Bu bağlamda, Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde kıdemli araştırmacı ve Hizbullah’ın cephaneliği üzerine bir araştırmanın ortak yazarı olan eski ABD hükümet yetkilisi Daniel Byman, “Bu, ABD’de 1980’lerde ‘Vietnam’a geri dönelim’ demek gibi bir şey” ifadelerini kullanıyor.
İsrail ordusundan emekli Tuğgeneral Asaf Orion ise, “İsrail kaçınılmaz olarak kayıplar verecek, dolayısıyla büyük çaplı bir savaş patlak verirse bu hiçbir şekilde kolay olmayacak,” diyor.
Wall Street Journal, İsrail’in ‘F-35 savaş uçakları ve çok katmanlı hava savunma sistemleri de dahil olmak üzere daha gelişmiş silahlara sahip olmasına rağmen’ Hizbullah karşısında ‘stratejik dezavantajlarla’ karşı karşıya olduğunu vurguluyor.
Gazete ayrıca, Hizbullah’ın, geleneksel anlamda bir savaş kazanmaya çalışmayacağını, aksine İsrail’i bir yıpratma savaşına çekmeye çalışacağını belirtiyor. Tıpkı daha küçük ve daha az silahlı Hamas’ın, İsrail’in Gazze’ye 11 ay süren saldırısına direnmesi gibi.
Amerikalı askeri analistler, Hizbullah’ın Rusya’nın Ukrayna’da kullandığı taktikleri kopyalayarak, İsrail’in hava savunma sistemlerini yanıltmak ve askeri üsler, limanlar ile ülkenin elektrik şebekesini hedef almak amacıyla bir roket ve insansız hava aracı sürüsü fırlatabileceğini söylüyor.
İsrailli yetkililer ise ‘yüzlerce insanın hayatını kaybetmesini’ beklediklerini ifade ediyorlar.