YDH- Hizbullah savaşçıları bugün, Beyrut'un güney banliyösüne düzenlenen büyük bir hava saldırısında İsrail işgali tarafından şehit edilen Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrullah'a ithafen bir mektup gönderdi.
İslami Direniş savaşçıları, Şehit Seyyid Hasan Nasrullah'ı büyük bir lider olarak överek, şehit edilişinin intikamını alma ve hayatının son otuz yılını geçirdiği Direniş yolunda ilerlemeye devam etme sözü verdi.
Hizbullah Savaşçılarının Şehid Hasan Nasrullah için kaleme aldığı mektup:
“Sayın Genel Sekreter, en kutsal ve yüce şehidimiz Seyyid Hasan Nasrullah, asil sırrınız mukaddes olsun.
Selam olsun sana, ey önderimiz. Selam olsun sana, sevgilimiz. Selam olsun komutan ve savaşçı olarak asil varlığına ve samimi bir şehit olarak ruhuna...
Selam olsun sana, topçularımızın mevzilerinden, füzelerimizin salvolarından ve her zaman tetiğe sıkıca tutunan ve tutunmaya devam edecek olan Hüseynî pençelerimizden.
Ey efendimiz, ey gönüllerimizin sevgilisi, Allah'a senin rehberliğinde O'nun yolunda cihad etme nimetini bize bahşettiği için şükrediyoruz. O, bizi sizi tanımakla, sizin zamanınızda yaşamakla onurlandırdı ve bize, ezilenleri ve mazlumları savunmak, toprağı özgürleştirmek ve sevgili insanlarımızı korumak için büyükbabanız İmam Hüseyin (selam onun üzerine olsun) yolunda sizi takip etme onurunu bahşetti.
Ey gönlümüzün sevgilisi ve efendimiz!
Ruhlarımız Allah katında şahitlik edecektir ki, sen emanetini yerine getirdin, seninle yaptığımız ahdi yerine getirdin, sabırla bizi zaferden zafere taşıdın ve sonunda asil ruhun sevgili şehitlerin, savaşçıların ve önderlerin uzun kervanına katıldı.
Sayın Genel Sekreter,
Ey en büyük cihad komutanı,
Ey Hizbullah savaşçılarının, şehitlerin ve cihad ve direniş yolunun önderi,
Ey dünyanın mazlumlarının ve özgürlerinin savunucusu, senden sonra hayat bizim için tatlı olmayacak...
Şehit olarak yürüdüğünüz Filistin sınırlarından ve vatanın dört bir yanındaki İslami Direniş mevzilerinden, Allah'a yemin ederiz ki, ne tür fedakârlık olursa olsun, sizin umutlarınızı ve hedeflerinizi yerine getirene kadar ahdimize sadık kalacak ve sözümüzü yerine getireceğiz.
Ve kibirli ve hayalperest düşmana şunu söylüyoruz:
Günler, geceler ve savaş alanı aramızda uzanıyor. Siz, yetenekli nişancılar olarak bizimle, beklediğiniz ve beklemediğiniz yerlerde karşılaşacaksınız.
Sabırlı, gururlu ve sadık halkımıza şunu söylüyoruz:
İşkence görenlerin ve kopan uzuvların inlemeleriyle, katil, gazabımız ve intikamımızdan kaçamayacak. Kararlılığımızı zayıflatmayacak ve bayrak elimizden düşmeyecek. Bu, bizim antlaşmamız, sözümüz ve yeminimizdir.
Siz bize her zaman zafer vadettiğiniz gibi, biz de size bir kez daha zafer vadediyoruz...
Sadık oğullarınız,
İslami Direniş Savaşçıları.”
Seyyid Hasan Nasrullah, 27 Eylül 2024 tarihinde İsrail'in Beyrut'un Haret Hreyk mahallesini hedef alan hava saldırısının ardından şehadet mertebesine yükselmişti.
İsrail saldırısı sonucunda altı bina yerle bir olurken, İsrail medyası hedef alınan bölgeye tonlarca patlayıcı atıldığını bildirmişti.
Suikast, Filistinli grupların önde gelen liderleri de dahil olmak üzere küresel bir kınama dalgasına yol açmış ve dünyanın dört bir tarafından onu çok sevenlere başsağlığı dilekleri iletilmişti.
Şeyh Naim Kasım, Seyyid Nasrullah'ın şehit edilmesinin ardından 30 Eylül'de televizyonda yaptığı ilk konuşmada, önemli üyelerinin öldürülmesine rağmen İsrail'in Hizbullah'ın kapasitesini azaltmayı başaramadığını söylemişti.
Ayrıca, düşmana karşı zafer sözü vererek, İsrail'in Direniş’i zayıflatamadığı için “deliliğe sürüklendiğini” belirtmişti.